‘Atina ile taban arayışı’ tepkisi çekiyor

Atina-Ankara ortasındaki Ege’de müzakere sinyaline tenkitler yükseldi. Yunan Kathimerini gazetesinin haberine göre Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Yunan mevkidaşı Yorgos Yerapetritis’in gelecek ay Atina’da münhasır ekonomik bölgesi (MEB) ve kıta sahanlığının sınırlandırılmasıyla ilgili müzakereler üzerine görüşmelerin yapılması bekleniyor. Yerapetritis, “Şu anda, iki dışişleri bakanı olarak kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölgenin sonlandırılmasıyla ilgili somut bir görüşmeye geçiş için gerekli şartlar mevcut olup olmadığı kıymetlendirme görevini üstlenmiş bulunuyoruz” diye konuştu.

‘DEĞİŞİKLİK YOK’

Yerapetritis’in Cumhuriyet’e ilişkin açıklamasında, “Ege bahislerinde Türkiye’nin tavrında bir değişiklik yapılmaması ve itiraz konusu olan olası fazla sıkıntı olduğunu” açıkladı. “Kara suları, hava alanı, aidiyeti belgisiz bakanlığık formasyonlar, gayriaskeri statüdeki adaların silahlandırılması” ve diğer kartların tek bir bahse indirgenemezne harcanabilen paralar, bunların hepsine kasıtlı olarak tahlil edilmesi ve parçalarının parçalarının görüşülmesi gerektiğini söyledi. Kaynaklar, bu mevzuların her birinde güncel olarak sunulan müzakerelerin kapsamlı bir müktesebat içerdiğina da dikkat ederek bu miktarın yok sayılamayacağını vurguladı.

CHP Dışişleri Bakanlığından Sorumlu Genel Lider Yardımcısı İlhan Uzgel, uzun süredir Dışişleri Bakanlığı’nın kamuoyunda çok değerli mevzuda kamuoyunu bilgilendirmediğini söyledi. Uzgel, “Özellikle 2021’den itibaren Erdoğan hükümetinden dış siyasette bir verme devrine girdi. Kim isterse onunla ilişkilerini düzeltebilmek için alttan alan, tutarlılık veren bir üslubu var. Şu anda da inancı vermiyor” dedi.

‘KUŞKULARIMIZ VAR’

Röportajda Yerapetritis tarafından “uluslararası yargılamadan” bahsedildiğini aktaran Uzgel, “İçeriğe dönük olarak da korku ve şüphelerimiz var. Sayın bakanın görüşmelerinin içeriğinin ne olduğunu, Türkiye’nin hangi ayrıntılarında uzlaşıya açık olduğunu açıklamalı. Yunanistan tarafının gösterdiği önemli sorunlar var. ‘Biz karasularını görüşüyoruz zira egemenlik hakkımız ve karasularını bilgilerini genişletme hakkımızı koruyoruz’ deniyor. Türkiye’nin bu husustaki konumu çok net. 12 mil çıkarılmasının savaş sebebi sayılacağı açıklanmıştı. Türkiye’nin buralarda resmi olarak alınması gerekmiyor. Nasıl oluyor da kıtadaki sahanlığını temsil ediyor. Kamuoyu bilgilendirilmeli” diye konuştu.

CHP Ulusal Savunma Politikalarından Sorumlu Genel Lider Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu ise Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de deniz yetki alanı rejimi iktidar tarafından sonuçsuz olarak belirtilen Aralık 2020’den bu yana Türkiye’nin operasyonlarının olduğu “Yunanistan ile kesilmemek için araştırma ve faaliyetin yapılmadığını” ” anımsattı.

‘KITA SAHANLIĞI’ MESAJI

Bağcıoğlu, “Yunanistan Savunma Bakanı Nikos Dendias’ın oğlu periyotta Doğu Akdeniz’deki deniz yetki alanları ile ilgili tahrikkâr paylaşımları ve bu açıklamalara hiçbir karşılık verilmemesi de dikkat çekicidir. Faaliyetlerden bu biçimde geri adım atılması ve Yunan savlarının sessiz kalınması esasen bu tip bir görüşmenin başlayabileceği olasılığa akıllara getirmişti. Bu mevzuda rahatsız edici olan, Yunan basınındaki gelişmeler ve politikler tarafından aktarılan Türk Dışişleri Bakanlığı tarafından herhangi bir açıklama yapılmamaktadır” ifadeleri kullanıldı. “Bakanlık tavsiyemiz yıllar boyunca Doğu Akdeniz’de deniz yetki alanları paylaşımı konusunda çalışan akademisyenlerin, emekli ve görevli bürokratların raporların yani onlarca yıldır memleketler arası hukuka uygun olarak savunduğumuz tezlerimizin dikkate alınmadığıdır” diyen Bağcıoğlu, “Ayrıca yapılacak çalışmaların yalnızca kıta sahanlığının analiz edilmemesine yönelik olarak anlaşıldığı ve bu durumun Türkiye’nin bahse ait problemlerinin bir bütün olarak ele alınması yaklaşımından fazlası ile uzaklaşma Yunan tezlerine uyumlu bir yaklaşım sergilendiği kanaati de ayrıldığı” reaksiyonu gösterdi.