Ümit Özdağ’ın tutuklanma sürecini hukukçular Cumhuriyet’e değerlendirdi

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın tutuklanması başta olmak üzere son dönemde iktidarın yargı yoluyla başlattığı baskılara ilişkin hukukçular Cumhuriyet’e konuştu. AKP iktidarının uzun süredir yargı yoluyla siyaseti kurguladığını ve toplumsal muhalefeti baskıladığını belirten Eski Ankara Cumhuriyet Savcısı Bülent Yücetürk, “Son günlerde yapılan operasyonlar toplumsal muhalefeti baskılamaya dönük. Bunu hukuki gerekçelerden ziyade siyasi nedenlerle açıklamak mümkün. Ümit Özdağ’ın tutuklanması da bu kapsamda. Hukuki açıdan değerlendirdiğinizde bir siyasi parti genel başkanının iktidara yönelttiği eleştiriler veya muhalefet tarzı bugün ilk defa olan bir şey değil” dedi.

Yücetürk, “Özdağ’ın yaptığı muhalefetin iktidara ve MHP’ye ciddi anlamda oy kaybettirme riski ortaya çıkınca bu dönemde Özdağ’ın susturulması gerekiyordu. Bu şekilde de susturulmuş oldu. Bunlar hukuken altyapısı, geçerliliği olmayan sebepler. ‘Gerekçe, Özdağ’ın kaçma şüphesi…’ Hepimiz Özdağ gibi birinin kaçma durumu içinde olmayacağını biliyoruz ama gerekçe yapılmış. Asıl amaç siyasetin yargı eliyle kurgulanması. CHP’li belediyelere yönelik uygulamalar da CHP’ye yönelik bir baskı aracı olarak kullanılıyor. Görünen o ki iktidar buna devam edecek” ifadelerini kullandı.

‘DENETİM SİSTEMİ ORTADAN KALKTI’

Eski Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV) Başkanı Emin Faruk Eminağaoğlu ise tutuklama kararı veren mercilerin yetkili merciler olmadığına dikkat çekerek yargı bağımsızlığının ortadan kaldırıldığını ve yargının araçsallaştırıldığı bir sürecin içinde olduğumuzu söyledi.

Eminağaoğlu, “Bu, iktidarın egemenlik yetkisini kullanarak yargı organları üzerindeki baskısıdır. Muhalefet belediyeleri üzerinde giderek yaygınlaşan kayyumlar da hukuk ve demokrasiden uzaklaşmaktır. Darbe dönemlerinde karşılaşılan uygulamaların bile ötesine geçen bir tabloyla karşı karşıyayız. Tüm bunlar yargı organlarının varlık nedeninden uzaklaştığının göstergesidir. Yargı ve yasama organları iktidarı denetleme fonksiyonundan uzaklaşmıştır. Türkiye’de denetim sistemi ortadan kalktı. Türkiye’de hukuk devletinden söz etmek mümkün değil” değerlendirmesinde bulundu.