Internet Gazete bir Atak Ajans Yayın Kuruluşudur -
$ DOLAR → Alış: / Satış:
€ EURO → Alış: / Satış:

“Mustafa Kemal’in askerleriyiz”

Candemir SARI
Candemir SARI
  • 03.02.2025

30 Ağustos Zafer Bayramı’nda Kara Harp Okulu mezuniyet töreninde yankılanan “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganı ve teğmenlerin kılıçlı yemini, Milli Savunma Bakanlığı’nın ihraç kararıyla yeni bir boyut kazandı. Bu karar, kamuoyunda büyük bir tartışma başlatırken, olay siyasi yorumların da merkezine oturdu.

Peki, bu söz neyi ifade ediyor? Neden bazı kesimler için kabul edilemez bir hal aldı?

Bu ifade, yalnızca askeri bir bağlılığı değil, aynı zamanda Atatürk’ün fikirlerini ve mirasını benimsemeyi, onun açtığı çağdaşlık ve bağımsızlık yolunda ilerlemeyi simgelediğini unutmayalım. Kurtuluş Savaşı’ndan Cumhuriyet’in ilanına kadar Türkiye’nin modernleşme sürecini yöneten Mustafa Kemal Atatürk, yalnızca bir asker değil, aynı zamanda bir lider, devrimci ve bir milletin kurtarıcısıydı. Bugün bu ifadeyi kullananlar, onun ilke ve inkılaplarını sahiplenme niyetini vurguladığı aşikardır.

Ancak, bu söz günümüzde yalnızca bir tarihî bağlılık göstergesi olarak değil, siyasi bir mesaj olarak da okuyanlarda var. Türkiye’de siyasetin her alanına sirayet eden Atatürkçülük kavramı, bazı çevrelerce bir kimlik göstergesi, bazı çevrelerce ise karşıt bir pozisyonun simgesi olarak görülüyor.

Olayın ardından sosyal medyada ve siyasi platformlarda oluşan tepkiler gösteriyor ki, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganı bazı kesimlerce bir tehdit olarak algılanıyor.

Peki, bu söz kime tehdit olabilir?

Atatürk’ün, Cumhuriyet’i ve hukukun üstünlüğünü esas alan vizyonuna inananlar için bu ifade bir bağlılık yeminidir.

Vakıa, mevcut siyasi dengeler içinde kimi gruplar da bunu farklı şekilde değerlendirebiliyor. Bu algının oluşmasında, günümüz siyasi atmosferinin etkisi büyük olduğunu göz ardı etmemek lazım.

Milli Savunma Bakanlığı’nın ihraç kararını hangi temele dayandırdığı da elbette tartışma konusu. Kimi yorumcular, askeri disiplin gereği siyasi mesajlardan kaçınılması gerektiğini savunurken, diğerleri, bu sözün bir siyasi slogan değil, tarihî bir mirasın ifadesi olduğunu belirtiyor. Türkiye’nin askeri gelenekleri ve modern Cumhuriyet anlayışı içinde, Atatürk’e bağlılık bildiren bir yemin veya slogan, nasıl oluyor da bir disiplin ihlali olarak değerlendirilebiliyor? İşte anlamakta zorluk çekilen husus bu!

Tartışmayı derinleştiren bir diğer unsur ise kılıç kullanımı. Osmanlı’dan bu yana askeri törenlerde ve yeminlerde sembolik bir öneme sahip olan kılıç, Harp Okulu’ndaki törende anlamını yeniden bulurken, Diyanet İşleri Başkanı’nın hutbeye kılıçla çıkışı çok daha farklı bir şekilde algılanıyor. Osmanlı’daki “kılıçlı hutbe” geleneği, bir egemenlik göstergesi olarak kabul edilirken, modern Cumhuriyet’in temel taşı olan Harp Okulu’nda benzer bir ritüelin neden sakıncalı bulunduğu tartışmaya açık.

“Mustafa Kemal’in askerleriyiz” ifadesi, Türkiye’nin bağımsızlık mücadelesinin temel taşlarından biri olan bir lidere bağlılığı vurgulayan Askerlerin bu ifadeyi kullanması, bir siyasi hareket değil, tarihî bir bağlılık gösterisi olarak okunmalıdır.

Bu sözün, bir grubun tekelinde olamayacak kadar büyük ve anlamlı olduğunu idrak edemeyenlerin aklından şüphe ederim.

Bugün asıl sorulması gereken soru şudur: Atatürk’e bağlılık ifade eden bir slogan, askeri disiplin açısından mı yoksa siyasi çekişmeler nedeniyle mi bir sorun haline gelmiştir? Türkiye’de semboller üzerinden yürütülen politik mücadelenin bir parçası mı, yoksa gerçekten bir disiplin meselesi mi?

Bütün bu soruların yanıtları, aslında ülkemizde ideolojilerin ve tarihî mirasın nasıl ele alındığına dair büyük bir fotoğrafı ortaya koyuyor.

Değişmeyen gerçek ise: Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusudur ve “Mustafa Kemal’in askerleri” bu mirasın yılmaz savunucularıdır.

Bu böyle biline!

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

YORUM YAZ