Bir gecede feshedilen İstanbul Sözleşmesi 10 yıl önce yürürlüğe girmişti
Sözleşmenin yeniden imzalanması gerektiğine vurgu yapan kadınlar, mücadeleye devam edeceklerini söyledi.
Türkiye’de kadınların yaşam güvencesi olan İstanbul Sözleşmesi 1 Ağustos 2014 tarihinde yürürlüğe girdi. Türkiye, İstanbul Sözleşmesi’ni ilk imzalayan ve onaylayan ülke olmasına karşın 2021’de bir gecede Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla çekilmesi kararı alındı. İmza çekilmesinin ardından geçen zamanda 1004 kadın katledildi. Bir gecede feshedilen İstanbul Sözleşmesi’nin yürürlüğe girmesinin 10’uncu yılında kadınlar, sözleşmeden vazgeçmediklerini ve yeniden imzalanması gerektiğine vurgu yaptı. Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu (TKDF) Başkanı Canan Güllü ise “Eşinden şiddet gördüğü için defalarca savcılığa başvuran ve eşinin saldırısı ile annesi öldürülen Nahide Opuz, başvurularına karşın önlem alınmadığı için Türkiye’yi AİHM’e şikâyet etmiştir. 2009 yılında mahkeme Opuz’u haklı bularak Türkiye’yi tazminata mahkûm etti. Bu dava Avrupa Komisyon dönem başkanlığı ülkemizde olduğu süreçte şiddetsiz bir Avrupa için bizi hareketlendirerek İstanbul Sözleşmesi’nin çalışmalarına başladığımız bir ateşleyici oldu. İstanbul Sözleşmesi tamamen yerli ve milli olarak hazırlanan ve Avrupa Komisyonu üye devletlerinin ikna turlarıyla ortaya çıkan ve 2011 yılında kabul edilen şiddet odaklı ilk sözleşmemizdir” dedi.
‘İYİ BİR YOL GÖSTERİCİYDİ’
Türkiye’nin Dünya Ekonomik Forumu Küresel Cinsiyet Uçurumu raporuna göre 146 ülke arasında 127’nci sırada olduğuna değinen Güllü, “Eşitliğin sağlanmasında İstanbul Sözleşmesi iyi bir yol göstericiydi. İmzamızı çektikten sonra kadınların güven sorunu yaşadığına tanıklık etmekteyiz. Devlet kendi iradesiyle şiddete bariyer koymuyor. Yaşam hakları gasp edilen kadınlar hakları için vazgeçmiyor, sivil toplum örgütleriolarak da mücadelemize devam ediyoruz” dedi.
‘ŞİDDETİN GİDEREK ARTTIĞINI GÖRDÜK’
Cumhuriyet’e konuşan avukat Şükran Eroğlu, “İstanbul Sözleşmesi kadını şiddete karşı koruyan ve taraf devletleri de şiddet konusunda nasıl bir yol izlemeleri gerektiğini tek tek anlatan bir sözleşmeydi. Türkiye gece yarısı cumhurbaşkanı kararıyla bu sözleşmeden çekildi. O günden bugüne gerek şiddet, gerek ise kadın cinayetlerinin giderek arttığını gördük. Kadınlar olarak tekrar bu sözleşmeye dönülmesini talep ediyoruz. Devletin de “İnsanımı, kadınımı, çocuğumu nasıl koruyacağım, ne yapacağım ve ne yapmam gerekiyor” diye aslında oturup tekrar bir düzenleme düşünmesi lazım. Çünkü o sözleşme gerçekten çok önemli. Dünyada şiddeti ele alan ilk ve tek sözleşme” ifadalerini kullandı.