ABD seçim öncesi Netanyahu’nun hizmetinde
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu geçen hafta perşembe günü 79’uncu Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’na hitabı için New York’a inip “Ateşkes yok, Hizbullah’ı vurmaya devam ediyor” dediğinde, ABD Başkanı Joe Biden Lübnan’da 21 günlük ateşkes daveti daha yapıldı yalnızca saatler vardı.
Ertesi gün, Manhattan’da kaldığı otelden Hizbullah Lideri Hasan Nasrallah’ın ölüm satın aldığını veren Netanyahu, Biden’ı da ABD’yi de tanımadığını en üst perdeden göstermiş oldu. Oysa Lübnan’da ateşkes daveti Washington-Tel Aviv ortası uyum sonrasında kamuoyuna duyurulmuştu.
BİDEN’İ KİM DİNLİYOR
Geçen hafta yaşanan olay daha büyük bir fotoğrafın bölümü. 31 Mayıs’ta “Gazze’de 3 evreli ateşkes ve rehine açıklaması” planını içinde Biden, aylar sonra 2 Eylül’de Netanyahu’nun ateşkese ulaşmak için yeteri kadar çaba gösterdiğini itiraf etmişti. Bu süreçte Netanyahu, müzakereci Hamas Siyasi Ofisi Şefi İsmail Haniye’yi de İran’ın başşehri Tahran’da suikastla öldürmüştü. Biden idaresini sık sık küçük düşüren Netanyahu, lider ABD’nin korunmadığını da tüm dünyada tekraren kanıtladı.
‘YİNE DE İSRAİL’ DİYER
7 Ekim’den bu yana savaş Gazze hedefi taşmaması için dağınık sefer tekrarlayan Washington, İsrail’in Lübnan’ı işgali ve İran ile doğrudan çatışmaya katılmak üzere tekrar İsrail’e dayanağını geri çekmiş değil. Salı günü İran’ın İsrail’e 200 civarında balistik füze gönderilmesinden sonra konuşan Biden, “Hiç kuşkunuz olmasın biz büsbütün İsrail’i destekliyoruz” dedi. Pentagon pazartesi günü bölgede 3 bin yeni askerle birlikte F-22, F-15, F-16 ve A-10 savaş uçağı filolarının gönderileceğini duyurmuştu. Bu arada Biden dün İsrail’e, İran’ın nükleer tesislerinin patlatılması gerektiğinde bulunarak, İran’a da yaptırımların gelebileceği sinyalini verdi.
BAŞIBOŞ AMERİKA
Netanyahu’nun pek muhatap almadığı Biden’ın seçimlerine 33 gün kala Ortadoğu’da hiçbir sorun deva olmaz ortak artık görüş. Kamala Harris ve Donald Trump’ın yarışacağı seçimler 5 Kasım’da olmasına karşın yeni liderin 20 Ocak’ta yemin edecek olması, en az bu tarihe kadar Ortadoğu’da Netanyahu’nun yaygın aksiyonlara girişme ihtimalini daha da artırıyor.