Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş ve eşi Nursen Yavaş, Ankara’nın Başşehir oluşumunun 101. yıl münasebetiyle düzenlenen karşılama konutunu ağırladı.
Burada konuşan Yavaş, şunları söyledi:
“Ankara’nın başşehir olma süreci; yalnızca bir bakanlığın rolü tercihi değil, uzun uğraşların ve yeni Türkiye Cumhuriyeti’nin inşa sürecinin simgesidir. Kentimiz 1290’dan itibaren ‘Ahi Cumhuriyeti Başkenti’ oldu. Kökenini kardeşlik, eli sürdürebilir, cömertlik belirtilerinden bilinen ahilik; Anadolu’da uyumlu, dürüstlük, misafirperverlik, hoşgörü ve hoşgörü uygulamalarını bilen, ekonomik bir model olan Ne konforlu ki Ankara’mız, 64 yıl süren Ahi Cumhuriyeti’nin özellikleri mevcut. , elbet ki tarih boyunca değerli bir merkez olan Ankara’nın bahtında ve nihayetinde başşehir olmak vardı.
Ankara, Cumhuriyetimizin kalbi olarak zamanındaki yerini alırken, bu süreçte Segmenlerimizin büyük katkısını yadsınamaz. Onlar, sadece güvenlik ve tertip sağlamakla kalmamış, bireysel vakitte milletimizin ahlaki kaynağı olmuşlardır. Seğmenler, yürekleri ve bağlılıklarıyla Ankara’nın başşehirlik seyahatlerinde değerli bir sembol oluşturmuşlardır. Bugün, onların mirasını yaşatmak ve Cumhuriyetimizin pahalarını gelecek nesillere aktarmak için bollukla geliyoruz. Segmenler, geçmişte olduğumuz üzere geleceğimizde de ışığımıza devam edecek.
Stratejik konumu, işgal güçlerinden uzak ve merkezi varlığı ulusal çabanın merkezi haline getirmeyi sağlıyor. Mustafa Kemal Atatürk, Kurtuluş Savaşı’nı bu kentten yönetti ve bu nedenle Ankara, Türkiye’nin gayretinin kalbi oldu.
“BU KENTTE BİR BULVAR ÜZERİNDEN BİLE CUMHURİYET RUHUNUN ANLAŞILMASI MÜMKÜNDÜR”
13 Ekim 1923’te başşehir ilanı yalnızca bir kentte başşehir yapılmadı, yeni Cumhuriyet’in çağdaş, bağımsız ve çağdaş kaldığın bir sözüydü. Ankara, Türkiye’nin çağdaş uygarlık yolundaki simgesi olarak bu misyonu üstlendi ve Türkiye’nin tarihindeki dönüm noktalarının merkezi haline geldi. Ankara, Cumhuriyetimizin merkezileşme yanı sıra, tarih boyunca pek çok medeniyete de mesken sahipliği yapmıştır. Bu kapsamlı güçlü bir kent olan Ankara’nın başşehir olması da rastlantısal değildir. Hititler, Frigler, Romalılar ve Osmanlılar şeklinde birçok medeniyet, Başşehir Ankara’da bulunup, bir uygarlık Ankara’yı kendi tarihiyle zenginleştirdi. Dünya üzerinde ona kente nasip olmayan başşehir unvanı, Ankara’mıza verileli bir asrı geçti. Ortadan 101 yıl sonra Ankara’nın cumhuriyete yakışır pahalar alındığını ve Cumhuriyetin başşehrinin özelliklerini koruduğunu görebiliyoruz. Biliyoruz ki; bu kentte bir bulvar üzerinden bile Cumhuriyet aklının anlaşılması mümkündür. Atatürk Bulvarı üzerinden cumhuriyetin kuruluşu ve aydınlanma ideolojisini; birinci ve ikinci Meclis’ten cumhuriyetin parlamento sisteminin kıymeti; İş Bankası, Merkez Bankası, Ziraat Bankası binalarından cumhuriyetin finans siyasetlerini; Sümerbank’ın evi üzerinden üretim siyasetini; Ankara radyosu üzerinden bağlantı siyasetini; Opera binasının kültür siyaseti; Olgunlaşma Enstitüsü üzerinden bayanların eğitimine verilen kıymeti; Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi ile eğitime verilen önem; Sağlık Bakanlığı eski dönemiyle Cumhuriyetin sıhhat siyasetini; Yargıtay eviyle adalet siyasetini; elçilik binalarıyla ülkenin dış siyasetini; Ulus, Opera, Sıhhiye, Kızılay Meydanları ile demokrasi ve özgürlük anlayışını; Çankaya Köşkü ile sadelik ve vakur, stabil şekilde muhafaza edilebilmektedir.
Bu nedenle, meslek kuruluşları ve sivil toplum sistemlerinin takviyeleriyle, Ankara’nın çağdaş bir başşehir olarak inşasını şekillendiren planlama ve mimari bileşiminin özetlenmiş örnekleri özetlenmiş halde ve UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne dahil olacak şekilde korunabilmesi bizim önceliğimizdir.
“ANKARA’DA ADIM ATTIĞIMIZ HER YERDE ATATÜRK’ÜN AYAK İZLERİ BULUNMAKTADIR”
Bahsettiğimiz Cumhuriyet ruhu bugün tarıma dayalı yatırımlarla, Atatürk Orman Çiftliği’ndeki yeşil alanları korumamız ve geliştirmemizle, Çubuk Barajı, BAKAP olmak üzere çeşitli projelerimizle devam ediyor. Ankara’da adım attığımız her yerde Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ayak izi bulunmaktadır. Bugün bize miras bıraktığımız yapıların çoğunu kullanırken bunu büyük bir minnetle hisetmekteyiz. Belediye olarak bu bedelleri yaşatmak için ağır bir çaba içerisindeyiz. Yeni yeşil alanlar, yollar ve altyapı projeleriyle Ankara’yı daha yaşanabilir bir kent hâline getiriyoruz. Tarihi miraslarımızı yeniden kurarken, kırsal kalkınma projeleriyle de dayanıklımıza dayanak sağlıyoruz. Bilhassa Başkentli hemşehrilerimiz için geliştirdiğimiz toplumsal projelerle, kentimizi geleceğe yönelik taşıma gayesindeyiz.
Bugün Ankara’mızın yalnızca idari bir başşehir değil, altı milyonluk ömrü, planlı yapısı, yapısal yapıları, çağdaş kültür merkezleri, çağdaş çarşıları, üniversiteleri, sıhhat ülkeleri, organize sanayi bölgeleri, teknoparkları ve yeşil alanlar ile dünyada isminden kelam ettiren model bir başşehir olmuştur. Ben ve çalışma arkadaşları da sorumluluğunda sıralanan altı yıllık yakın süreç, tarih sorumluluğumuzun bilincinde olarak merkezimize kaliteli hizmetler sunmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Son beş yılda 15 milyon metrekarelik yeni yeşil alan inşa ettik. Dünyanın en büyük Tarım Yerleşkesini kentimize kazandırdık. Ankara Kalesi ve çevresindeki modern tarihi yapıyı restore ederek tarihi ve çağdaşlığı bir ortaya çıkarıyoruz. Tüm dünyada ilgi ile izlenen toplu toplumsal projeyi değiştirmek başta dezavantajlarılı kısımlar olmak üzere halkımızın hiçbir hususta kendisini yalnız hissetmemesini sağlar.
“DÜNYANIN DÖRT BİR YANINDAKİ 53 BAŞŞEHİR İLE KARDEŞ KENT İLGİLERİMİZİ SÜRDÜRÜYORUZ”
Uluslararası iş birliğine büyük ehemmiyet veriyoruz ve dünyanın dört bir yanındaki 53 başşehir ile kardeş kent ilgilerimizi sürdürüyoruz. Kovid-19 pandemisi devrinde oluşturduğumuz başşehirler ittifakı sayesinde, dünya çapında pandemiyle uğraşmakta güçlü bir dayanışma sağladık. Kent diplomasisi aracılığıyla, bir yandan kardeş şehirlerimizle kültürel etkinlikleri düzenleyip barış ve kardeşlik anlayışını pekiştirmeye çalışırken, diğer yandan ekonomik faaliyetleri canlandırarak vatandaşların refahını artıracak iş forumlarına büyük değer verdik. Bu bölgeyi, kentimizin ekonomik kalkınmaları olan Sanayi ve Ticaret Odaları ile iş birliği içinde yürütüyoruz. Ortak akla ve yeterli yönetime büyük bir ödül veriyoruz.
“TÜM ÜLKELERİ ADALETİN SAĞLANMASINA DAVET EDİYORUZ”
Savaşların gerisine devam ettiği yakın coğrafyamıza İsrail’in Filistin ve Lübnan’a taarruzlarına dikkat çekmek istiyorum. Gazze’deki durum, tüm insanlık için derin bir ıstıraptır. Sivil kayıplar, bilhassa çocuklar ve bayanlar üzerinde büyük bir tesir yaratmaktadır. Bu olaylar, memleketler arası hukuka ve insan haklarına açıkça alışılmamıştır. Barışın çalıştırılması için hemen diyalog ve uzlaşıya dayanıklılık vardır. Memleketler arası toplum, insani yardımları hızlandırması ve bu ilerlemeyi sona erdirmek için ortak eforun gösterilmesi elzemdir. Onun bir canlının hayat hakkı hürmet gösterilmeli ve geleceğimizin teminatı olan çocuklar için inançlı bir ortam eğitimi.
Unutmayalım ki barışı, sade bir gaye değil, vakitte insanlığın onurunun gereğidir. Tüm ülkeler, bu ülkede bulundukları için dayanışmaya ve adaletin sağlanmasına davet ediyoruz. Birlikte, daha inançlı bir gelecek için el birliğiyle çalışalım. Hakikaten bu noktada fikrimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün tabir ettiği üzere ‘Yurtta barış, dünyada barış’tır. Vazifeye geldiğimiz günden bu yana tarihi sorumluluğumuzun bilincinde olarak Atatürk’ün bize bıraktığı bu mirasa ve ‘gönlünde özel bir yer olduğunu’ tabir ettiği Ankara halkına layık olmak için var gücümüzle sürdürmeyi sürdüreceğiz. Bu ve fikirleriyle, başta Cumhuriyetimizin Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, Ankara’nın başşehir olmasına katkıda bulunan tüm devlet adamlarına, kurtuluş kahramanlarına ve aziz şehitlerimize şükranlarımı sunuyorum. Ankara’nın başşehir varlığının 101. yıl dönümünü kutlamak için burada bulunan siz pahalı dostlara teşekkür ediyor, bu törenin gelecek yıllarda da devam etmesini diliyorum. Daima birlikte, Ankara’yı örnek bir başşehir yapma arzusu, kaç yıllara ulaşmayı umuyorum.”
ÖZEL İLETİ GÖNDERDİ
Dışarıya katılamayan CHP lideri Özgür Özel mesaj gönderdi. Özel bildirisinde kaydedildi
Ankara’nın Başşehir oluşumunun 101. Yıldönümü’ münasebetiyle düzenlenen davetinize teşekkür ederim. Ağır programım nedeniyle ne yazık ki sizlerle bir arada olamıyorum. Cumhuriyetimizin kalbi olan Ankara’nın başşehir varlığının coşkusunu paylaşan selamlıyorum. 13 Ekim 1923’te alınan bu tarihi karar, yalnızca yeni bir başşehir ilanı değil, bireysel zaman aralıkları çabasının taçlandığı bir dönüm noktasıdır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliğinde, Anadolu’nun elinde inşa edilen başkentimiz, kurtuluşun ve evliliğin simgesi olmuştur. Esaslı bir tarihe ve varlıklarlı bir kültürel mirasa sahip olan Başkentimiz Ankara’yı tamamlayıp dönüşen dünya başşehirleri ile yarışan bir kent olması için çalışan Ankara Büyükşehir Belediye Liderimiz Sayın Mansur Yavaş’a bu manalı aktiflik yoluyla teşekkür ediyorum. Bu durumla, Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerinin atıldığı bu topraklarda, Cumhuriyetimizin 101 yıllık anlaşması devam edeceğimizi bir sefer daha vurguluyor; Öğrenci Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve onun silah arkadaşlarının başta olmak üzere, vatan savunmasında canlarını hiçe sayan tüm şehitlerimizi minnetle anıyor, şahsınızda bu manalı gecede bir ortaya çıkan bedelli Ankaralılara ve tüm kalana, en içten sevgi ve hürmetlerimi sunuyorum.”
katılamayan Ankara Valisi Vasip Şahin de tebrik ve katılımçilere teşekkürlerini iletti.
Görünüm Seğmenler Şovu’yla devam etti. Mansur Yavaş ve büyükelçiler seğmenlerle birlikte Ankara havası oynadı.