Beyrutlular perişan

Lübnan’ın başşehri Beyrut’un yaşadığı 40’lı yıllarda yaşayan Abir Hammoud, daha önce akşam İsrail’de Hizbullah’ın karargâhına dayandığı taarruza’nın protesto edildiğine tanık olmuştu.

DEPREM GİBİYDİ

Yerel saatle akşam 18.30’da bombalar yağmaya başladı, bölgesel halkın kaygısıyla sağa sola kaçışmaya başladı. Öğretmenlik yapan Abir Hanım, “Saldırı başladığında bina üzerime yıkılacak, füzeler beni öldürecek sanım. Bittiğinde rahat bir nefes alabildim. Bana yeni bir hayat bahşedilmiş gibidir” diyor. Füzelerin yaşadığı hayatta 5 metrelik dev çukurlar var. Avukat Hüssam el-Javad (45), patlamaların birkaç saniye sürdüğünü, derinden ve güçlü parçaların geldiğini, sonik patlamalar şeklinde olduklarını anlatıyor. Fransız ajansı AFP’ye konuşan 60’lı yaşlarındaki Ahmed Ahmed, ‘deprem durumları’ diye aktarıyor.

HALK SOKAKTA

Öte yandan Hizbullah’ın aktif olduğu Beyrut’un güney ayrılıklarında yaşayan sivil halk daha inançlı olduğu bölgeden kaçmış durumda. Geceyi bir kilisenin muhafazasını koruyan Rihab Nasif (56), askeri maksatlarla hudutlu gideceğini gözleri taarruzların genişleyeceğine günlük telaşını lisana getiriyor. Beyrutlular, park ve meydanlarda geceyi geçirmek zorunda kalırken ortaya çıkan imgeler, 2006 yılında İsrail ile Hizbullah’ın ortasında yaşanan savaşı hatırlatıyor. Nasif “Nereye gideceğimi bilmeden meskenimi terk ettim, bana ne olacak, geri dönebilecek miyim” diyor.

İNSANLAR ENDİŞELİ

Beyrut’un Şehitler Meydanı, telaşlı bir biçimde bekleyen beşerlerle dolu. 2006’daki savaşta konutunu kaybettiğini söyleyen Hala İzzeddin isimli 55 yaşındaki bayan, “Lübnan halkının bunu haketmek için ne yaptığını. Gazze’de yaşananlar yaşanmaz” diye reaksiyon gösteriliyor. 21 yaşındaki Havra el-Hüseyni ise Dahiye’den kaçtıktan sonra çok güçlü bir gece beklediklerini belirtti “Evimizin tepesine füzeler yağdı. Çocukların çığlıklarını asla unutmayacağım” kelamlarıyla korkularını paylaşıyor. Gazze’den sonra Lübnan’da insanlık dramı yaşanmaya başladı. Başşehir Beyrut’ta İsrail taarruzları öncesinde tahliye uyarısı yapılan halk kendini güçlendirirken geceyi de meydanlarda ele geçirdi.