AKP iktidarıyla birlikte bilhassa son yıllarda ceza infaz kanununda yapılan değişiklikler tamamen hatalıyı korumak hale geldi. Bilhassa yaralama, yazdırma, yağma vb. hatalarda başarısızlar ya hiç yakalanmıyor ya da yakalanıp elimizde gün özgür bırakılıyor.
En son önceki gün Ümraniye Ihlamurkuyu’da yaşanan olayda çeşitli hatalardan 26 kabahat kaydı olan ve son olarak motosiklet hırsızlığı nedeniyle yakalanması yapılması istenen Yunus Emre Geçti (19) isimli şüpheci, meskenine yapılan operasyonda ortaya çıkan arbedede polisin silahını kaparak ateş açtı. Çatışmada polis memuru Şeyda Yılmaz (27) şehit oldu. Olayda iki polis memuru da yaralandı.
Polis memuru Şeyda Yılmaz’ı şehit eden şüpheci Yunus Emre Geçti, sevk edildiği Sulh Ceza Hâkimliği’nce, “Kişinin yerine gelen kamu misyonu nedeniyle taammüden öldürülmesi” cürmünden tutuklandı.
BEŞ GÜNLÜK MÜSAADEYE ÇIKACAKTI
Yaklaşık bir yıl önceki misyona başlayan şehit polis Şeyda Yılmaz için dün İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde merasim düzenlendi. Merasime İstanbul Valisi Davut Gül ile İstanbul Emniyet Müdürü Zafer Aktaş, şehit polisin annesi, babası ve eşiyle çok sayıda meslektaşı katıldı. Yıllık bir evli olduğu öğrenilen Yılmaz, olaydan sonraki gün Sivas’ta yaşayan ailesini ziyaret etmek için beş günlük sürgüne çıkacaktı. Dün ikindi namazına müteakip, Sivas’ta Ay Yıldız Camisi’nde kılınan cenaze namazıyla son seyahatine uğurlanan Yılmaz, Üst Tekke Polis Şehitliği’ne defnedildi.
ÇÖP POŞETİ VE HAYVAN ARACI
Emniyet ışıkları dün tamamlanan şüpheli Geçti, adliyeye gözaltı aracı yerine hayvan durum izleme (HAYDİ) aracıyla ve çöp poşeti giydirilerek sevk edildi. Anadolu Adliyesi’ne götürülen kuşkulu yurttaşlar tarafından linç edilmek istendi. Polisler ise yurttaşa pürüz oldu.
AVRUPA’DA BİRİNCİ SIRADAYIZ
İstanbul Planlama Ajansı (İPA) Lideri Buğra Gökce, şehit düşen polis memuru Şeyda Yılmaz hakkında toplumsal medya hesabından yaptığı paylaşımda, son periyotta artan cürüm oranlarına dikkat ederek “Küresel Organize Kabahatler Raporu’na göre Türkiye Avrupa’da birinci, 193 ülke ortasında 14’üncü “sıralı” dosyaları kullanıldı.
‘YARGI KÜLTÜRÜ YOK EDİLDİ’
Suçluların cezasız kalmalarını Cumhuriyet’e kıymetlendiren ceza hukukçusu avukat Ömer Kavili, hukuk kültürünün yok olduğu tabir ederek “Yargı kültürü dediğimiz, kanun, tüzük, yönetmelikle birlikte anayasa ve milletlerarası mukaveleler. Ancak bunların da azalmasıyla gelen bir uygulama sürekliliği kavramı var. Bu tarafla madde kurallarındaki, diğer kurallarla da uyumlu olarak düzenlenmesi gerekiyor ve bunun tam da uyumlu bir biçimde olması gerekiyor. Bu kurallar tertipli başlangıçta toplumdaki günahsız beşerler rahat edebilir ve adalet hissine erişebilir. Ne yazık ki anayasa diye bir kavram kalmadı” dedi.
Yasaların ve hukukun emelinin, toplumun itimat ve huzuru sağladığını kaydeden avukat Kavili, şu anda evrensel kaos ve kaosun hakimi olduğunu ve toplumda huzur olmadığını belirtti “Mevcut kanunlarda yaralamayla ilgili sistemler, çetelerin çalındığı halde planlandığı için çok sayıda hata kaydı olsa bile, hukuk ve adalet unsurlarının boyutuyla düşünüp uygulayacak denemeler sunabilecek bu kadar çok sayıda sabıka kaydı olan birinin tutuklanmasına şaşırmıyoruz” diye konuştu.