Çocuk hastalığı zannediliyor ancak yetişkinlerde de görülüyor! Yayılmasını önlemek için ne yapmalıyız?

El, ayak, ağız hastalığının ekseriyetle çocukları etkilediğini, lakin yetişkinlerde de görülebileceğine dikkat çeken Çocuk Sıhhati ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Kıvanç Çelikkalkan, “Hastalığın birinci belirtisi ekseriyetle ateştir. Yutkunmada zorluk ve rahatsızlık hissi oluşabilir. Ağız içinde, bilhassa lisan ve yanaklarda ağrılı kabarcıklar ve yaralar görülür. Bunun yanı sıra, avuç içi ve ayak tabanında kırmızı döküntüler yahut küçük kabarcıklar oluşur” dedi.

Hastalığın yüksek bulaşıcılığa sahip enterovirüsler tarafından oluştuğunu ve kalabalık ortamlarda süratli bir formda yayılma potansiyeline sahip olduğuna değinen Çelikkalkan, şöyle devam etti:

“Bu hastalık, bilhassa kreşler, okullar ve toplu hayat alanlarında kolaylıkla yayılabilir ve ekseriyetle ağızda, ellerde ve ayaklarda döküntüler ile karakterizedir. Enfeksiyon çoklukla hafif seyreder ve birkaç gün içinde zaten düzgünleşir.”

“Ateş, döküntü ve ağız yaralarına dikkat”

Dr. Öğr. Üyesi Kıvanç Çelikkalkan, el, ayak, ağız hastalığının belirtilerinin çoklukla virüsle temas ettikten 3-7 gün sonra ortaya çıktığına dikkat çekerek, şöyle devam etti:

“Hastalığın birinci belirtisi ekseriyetle ateştir. Yutkunmada zorluk ve rahatsızlık hissi oluşabilir. Ağız içinde, bilhassa lisan ve yanaklarda ağrılı kabarcıklar ve yaralar görülür. Bunun yanı sıra, avuç içi ve ayak tabanında kırmızı döküntüler yahut küçük kabarcıklar oluşur. Çocuklarda genel bir huzursuzluk ve yorgunluk gözlenebilir.”

“Hijyen kurallarına uyulmalıdır”

Hastalıktan korunmak için hijyen kurallarına dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan Çelikkalkan, “Özellikle tuvalet kullanımı, yemek hazırlama ve hasta birine temas sonrası eller sık sık yıkanmalıdır” dedi ve ekledi:

“Oyuncaklar, mobilyalar ve ortak kullanılan eşyalar sistemli olarak dezenfekte edilmelidir. Salgın periyotlarında kreşler, oyun alanları ve okullar üzere kalabalık alanlara gitmekten kaçınılmalıdır. Hasta bireylerle yakın temastan kaçınılması bulaş riskini azaltabilir.”

“Semptomları hafifletmek için pratik yöntemler”

Dr. Öğr. Üyesi Çelikkalkan, el, ayak, ağız hastalığının spesifik bir tedavisi olmadığını, semptomları hafifletmeye yönelik sistemlerin kullanıldığını söz ederek, şunları söyledi:

“Çocuklarda ateş yüksekliği süt çocukluğu devrinde 38 santigrat daha büyük çocuklarda da 38,5 santigrat derecenin üzeridir. Bu hastalıkta bilhassa 6 yaş altındaki çocuklarda ateş denetim altına alınmalıdır. Parasetamol yahut ibuprofen üzere ilaçlar, ateşi düşürmek ve ağrıyı azaltmak için kullanılabilir.”

“Bol sıvı alımı, dehidrasyonu önlemek için su, çorba ve sıvı besinler tüketilmelidir. Ağız yaralarını rahatsız etmeyecek püre, yoğurt üzere besinler tercih edilmelidir. Beden direncini artırmak için kâfi uyku ve dinlenme değerlidir.”

“Bağışıklığı zayıf olan şahıslarda komplikasyonlar olabilir”

Dr. Öğr. Üyesi Çelikkalkan, hastalığın çoklukla hafif seyrettiğini ve birkaç gün içinde bizatihi düzgünleştiğini, bağışıklık sistemi zayıf olan bireylerde komplikasyonların nadiren de olsa görülebileceğini belirterek, şiddetli semptomlar durumunda bir doktora başvurulmasını önerdi.