Eğitim fakültelerini işlevsizleştiren düzenleme resmileşti, öğretmen tanımı değişti: ‘Kendi eğitimcini yarat’
Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmeliğe göre 1 Eylül 2025 tarihi itibarıyla öğretmen atamalarında KPSS şartı aranmayacak.
Milli Eğitim Akademisi ile öğretmen istihdamındaki yasal zemin oluşturuldu ve öğretmenliğin tanımı değişti. Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslarda Değişiklik Yapılmasına Dair Esaslar dün Resmi Gazete’de yayımlandı. Karar, eğitimcilerin “AKP’nin kendi memurunu yaratma projesi” diyerek tepki gösterdiği Milli Eğitim Akademisi’nde istihdam edilecek öğretmen ve akademisyenlerle ilgili düzenlemeyi içeriyor.
Düzenlemeyle birlikte “Sözleşmeli personel pozisyon unvanları ile asgari nitelikleri gösterir cetvel” bölümündeki “öğretmen” satırı, “öğretmenlik mesleğine kaynak teşkil eden en az lisans düzeyinde yükseköğretim programlarından veya bunlara denkliği kabul edilen yurtdışı yükseköğretim programlarından mezun olmak, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) dışındaki kurumlarda istihdam edilecekler bakımından KPSS’den ilgili alanda belirlenen puanı almış olmak, Milli Eğitim Bakanlığı’nda istihdam edilecekler bakımından ise 7528 sayılı kanuna göre Milli Eğitim Akademisi’ne kabul edilmek ve öğretmenlik mesleğine hazırlık eğitiminde başarılı olmak’’ şeklinde değiştirildi.
10 YIL ŞARTI
Aynı bölüme “eğitim personeli” satırı eklendi. O bölümde ise “Milli Eğitim Bakanlığı’nca (Milli Eğitim Akademisi) belirlenecek alanlarda doktora veya daha üst akademik unvana sahip olmak ya da uzman öğretmen/başöğretmen unvanına sahip olmak veya Milli Eğitim Bakanlığı kadrolarında on yıl ve üzeri hizmeti olup bu sürenin en az üç yılını şube müdürü ve üstü kadrolarda geçirmiş olmak şartlarını taşımak’’ ifadeleri eklendi.
Yönetmeliğe göre, kamu görevlerine ilk defa atanacaklar için yapılacak sınav yönetmeliğinden muaf olan branşlara “Milli Eğitim Bakanlığı’nda istihdam edilen öğretmenler” ibaresi eklendi. Böylece öğretmenler ilk atamalarında KPSS şartından muaf oldu. Eski sistem 1 Eylül 2025’e kadar daha sonra Akademi Giriş Sınavı geçerli olacak.
Düzenlemeyi Cumhuriyet’e değerlendiren eğitimci Özgür Bozdoğan, kararın eğitim fakültelerini işlevsizleştirdiğini, yerine akademiyi koyduğunu söyledi. Bozdoğan, “Eğitim fakültelerinden mezun arkadaşlarımızı öğretmen olarak kabul ediyorduk ama MEB diyor ki: ‘Hayır. Bu böyle değil.’ MEB, dünyanın her yerindeki öğretmen tanımını değiştirdi” dedi.
‘ARA KURUL’
Bozdoğan, “Dünyada öğretmen yetiştiren kurumlardan mezun olan kişiler öğretmen olabiliyorken Türkiye’de akademi adında bir ‘ara kurul’ oluşturuldu. Bu, eğitim fakültelerinden mezun olan genç arkadaşlarımızı başka bir süzgeçten geçirecek ve bazısına ‘Öğretmen olabilirsin’ bazısına ‘Öğretmen olamazsın’ diyecek” ifadelerini kullandı.
‘SİYASİ YAKINLIK ATAMASI YAPILACAK’
Milli Eğitim Akademisi’nde akademi başkanı ve kurulun kimlerin öğretmen olabileceğine ve öğretmenlerin yeterliliklerine karar vereceğini ifade eden Özgür Bozdoğan, “Bunların nasıl atanacağına ilişkin şeffaflık, denetlenebilirlik durumu yok. Yani buradan anlıyoruz ki aynı YÖK’e üye atar gibi siyasi ve fikri yakınlığa göre buralara atamalar yapılacak ve bunlar da eğitimi şekillendirecek’’ dedi.