İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Lideri Ekrem İmamoğlu’nun, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) üyelerine “ahmak” savıyla yargılandığı davada süreç devam ediyor. İstinaf mahkemesinde belge bekleyen İmamoğlu için “siyasi yasak” tezleri ağırlaşırken hukukçular bunun yerine Türk hukukunda olmayan bir kararla mümkün olabileceğine işaret etti.
Son olarak İmamoğlu’nun avukatları İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 24. Ceza Dairesi’ne sundukları mütalaada “cezaya yol açan” TCK unsurunun anayasaya alışmadığı savıyla norm kontrolü için belgenin Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) gönderilmesini istedi. Hukukçu Celal Ülgen, “İmamoğlu’nun avukatının mahkemeye yaptığı başvuruyla devam eden süreç bizim hukukumuzda olmayan eksik takip olan ‘yokluk kusur davasına’ benzetiyorum. Lakin ben davada yalnızca buna dayanılmasını hakikate ulaşıyorum çünkü vakit giderek daralıyor ve İmamoğlu aksi köşeye sıkıştırılabilir” dedi
Adem Sözüer ise genel hakaret cürmünün değil, kelam konusu olan kamu görevlilerine hakaret cürmüne ait düzenlemenin anayasaya ters olduğu görüşte. Sözüer, “Elbette kamu görevlilerine hakaret fiilleri de cezalandırılabilir bu cezaya çarptırılabilir, genel hakaret suçlarına verilen cezaya göre daha ağır cezalandıran parçalar bir hal olmamalı ve bundan dolayı siyasi doğmamalı. Zira bir yandan kamu görevilileri yetki ve pozisyonları gereği daha ağır elenirken, diğer yandan bu tenkitleri cürüm sayıp genel hakaretlere karşı daha ağır cezaya çarptırılıyor. Biz bunun anayasaya ters olduğu kanaatindeyiz” dedi.