Judith Nijland, Alanya Memleketler arası Caz Şenliği kapsamında Türkiye’deki dinleyici ile birinci defa buluşacak

Hollandalı caz müzikçisi ve müzik müellifi Judith Nijland, 19. Alanya Milletlerarası Caz Şenliği kapsamında Türkiye’de birinci defa söylemek saat 20.30’da sahneye çıkmaya hazırlanıyor. Küçük yaştaki yetenek yarışmalarına katılma, meskendeki piyanosu ile adeta aşk yaşayan Nijland, Geleneksel ve Latin eğitimlerinin akabinde Lahey’deki Kraliyet Konservatuvarı’nda caz eğitimi almıştı.

Özellikle eski müziklere farklı cinsler ve caz ayrıntılarıyla apayrı bir hava veren Nijland, Alanya’daki konserinde ABBA müzikleriyle sahnede olacak. ABBA’yı ünlü eden Eurovision hiti “Waterloo”ya verdiği ballad havasından, “Dancing Queen”in kayıt edildiği Samba tadında olana kadar ABBA müziklerini farklı bir keyfe dönüştüren Nijland, eleştirmenlerin Karen Carpenter’a benzettiği sımsıcak sesiyle Alanya’da bir caz düşü yaratacak.

Avrupa ülkelerinin yanı, ABD, Avustralya, Tayland, Japonya ve Japonya sıra sıra dahil olmak üzere dünya çapında turnelere çıkan sanatçı 19. Alanya Milletlerarası Caz Şenliği kapsamında Türkiye’deki dinleyiciler ile birinci kere buluşmadan önceki sanatçı ile profesyonelliğini, müziklerini, ABBA projesini ve hayallerini konuştuk.

‘HEPSİ ETKİLEDİ’

Çok genç yaştaki yetenek yarışmalarına katılmışsınız. Pekâlâ, yarışlarda talihinizi denerken hayalinizdeki idolünüz kimdi, katılabiliyor musunuz?

Aslında bitkilerken tek bir spesifik idol yoktu ancak ABBA dinlemekten keyif alıyordum; The Beatles ve Hollandalı pop gruplarından bazılarını da dinliyordum. Biraz sonraki devirlerde ayrı ayrı Ella Fitzgerald, Billie Holiday ve Nancy Wilson da dinlemeye başladım. Sanıyorum hepsiyle birlikte beni bir biçimde yaşadıklarılar.

‘TÜRKİYE’Yİ GEZDİM’

Asya’daki ve dünyadaki eğitimlerinizden sonra Lahey’de Kraliyet Konservatuvarı’nda caz eğitimi almışsınız, Yunanca ve Latin eğitimleriniz boyutunda müzikçi olarak romantik bir derinlik katmış olabilir mi?

Latince ve Latince bize sahiden muhteşemdi. Lisan olarak onun kayıtlı de çok sevdiği, ayrı ayrı antik tarih, ideoloji ve arkeoloji hakkında da çok şey öğrendi. Eğitimim ufkumu genişletti ve öteki kültürlerden daha çok beşerle tanışma fırsatı yarattı. Katiyetle diğer lisanlarda kelam yazma ve müzik söyleme konusunda beni daha yaratıcı hale getirdi.

Sesiniz ve halanız sıklıkla Kate Carpenter’la karşılaştırılıyor. Dinlemekten keyif almakla ilgili müzikçileri düşünecek olursak sizin bu husustaki hisleriniz ne istikamette?

Sonlarda vakit daha çok Astrud Gilberto ve Elis Regina şeklinde Latin müzikçileri dinliyorum. Tınılarındaki saflık beni çok çekiyor. Umarım bu formatta kendi müziğimi söyleyip daha çok katılabilirim.

kadar, altı albüm yayımladınız lakin bir caz müzikçisi ve bestekar olarak şarkılarınızdan hangisi şu anda sizi sahnede heyecanlandırıyor?

Sahnede kendi yazdığım müzikleri söylemek bana büyük güç veriyor. Bununla birlikte ABBA müziklerinde olduğu üzere çok ünlü müzikleri büsbütün farklı bir usulde söylemeyi de çok seviyorum. O güzel sözleri kendimle ilgili olarak heyecan verici ve bu kadar geniş bir dinleyici kitlesiyle paylaşmayı da çok seviyorum.

19.Alanya Milletlerarası Caz Festivali’nde Türkiye’de birinci kere sahne süresi. Hiç daha önce Türkiye’nin başka bir yerde bulunduğunuz mu?

Uzun vakit evvel İstanbul’u, Efes’i, Diyarbakır ve Şanlıurfa’yı gezdim. Tekrar Türkiye’ye geleceğim ve bu seferki zamanımda birinci sefer sahnede olacağım için çok heyecanlıyım.

Alanya Caz Şenliğinizi ABBA müziklerinize yorumlarınızla ağırlayacak. Bu türlü büyük bir pop fenomenine caz dokunuşları fikri nasıl ortaya çıktı?

Biliyorsunuz büyük “Amerikan Müzik Kitabı”nın caz standartlarında Broadway ve Hollywood müziklerinden müzikler ve uzun vakittir bu müzikleri söyledim için neden bireysel biçimde ABBA müzikleri üzere çocukluğumda sevmediğim müzikleri da yorumlamayayım, diye düşündüm. Denedim ve işe de yaradı zira zati ABBA müzikleri çok hoş müzikler ve bu halleriyle söylemek de çok keyifli.

Farklı tiplerle caz yöntemlerinizde hakikaten ABBA’nın en büyük hitlerini adeta dönüştürüyorsunuz. Her şey bir yana en sevdiği ABBA müziğinden hangisi?

Sadece bir tane seçmek güç ama sanıyorum Waterloo. 50 yıllık bir müzik ve dünya çapındaki başarılarını sağlamakta olan müzik. Bence ayrı olan çok az bir müzik. Güçlü melodisi eşliğinde hem keyifli hem de melankolik kelamların anlatılması içinde söylemeyi seviyorum. Bence hakikaten imza müziklerinden biri.