Kulüpler Birliği Başkanı Ali Koç: Türk futbolunu yeniden icat etmeliyiz!
Kulüpler Birliği, Beşiktaş’ta bulunan Conrad Otel’de düzenlenen toplantıda bir araya geldi. E-Bilet, standart sözleşme ve Merkez Hakem Kurulu’nun şirketleşmesi konularının gündem olduğu toplantı sonrası Kulüpler Birliği Kulüpler Birliği Başkanı Ali Koç, basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Kulüpler Birliği, Beşiktaş’ta bulunan Conrad Otel’de düzenlenen toplantıda bir araya geldi. Başkan Ali Koç, toplantı çıkışında açıklamalarda bulundu.
“Kulüplerin MHK’ya ortak olması konusu gündemimizde”
Çok tartışılan Merkez Hakem Kurulu’nun (MHK) yapısı konusunda da fikir alışverişinde bulunulduğunu söyleyen Ali Koç, “Mehmet Büyükekşi döneminde gündemde olan ve mevcut federasyonun da desteklediği MHK’ya kulüplerin ortak olması konusu da gündemimizde. Bir şirket kuralım. Hakem işleri öyle yönetilsin. Dün Avrupa’dan gelmişler. Birkaç federasyonu ziyaret etmişler. Bu bilgiler tamamen ham şu anda. Bunlar üzerine çalışılan konular. Bizden geri bildirim beklenen konular. Federasyona da bizim görüşlerimize başvurdukları için teşekkür ediyorum. Önceden konu belli oluyordu ve bize dikta ediliyordu. Sonra da yolda süreçler tedavi edilmeye çalışılıyordu. İyi bir diyalog ortamı var. Daha çok çalışma yapmamız lazım. Bizim bu konuda yapabileceğimiz en iyi iyilik; profesyonel takım sayısını indirmek olacaktır. Yanılmıyorsam şu anda Türkiye’de 159 tane profesyonel kulüp var. Avrupa’nın hiçbir liginde bu durum yok. Bize göre bu sayının en fazla 60 olması gerekiyor. Bunun üzerine de çalışmalarımız olacak. Bizim Türk futbolunu yeniden icat etmemiz gerekiyor. Her paydaşı, katmanı ve süreciyle. Çünkü bu şekilde ilerleyemeyiz” ifadelerini kullandı.
“Kulüplerin mayıs ayının sonuna kadar entegre olmaları gerekiyor”
Yoğun takvimden dolayı uzun zamandır bir araya gelemediklerini söyleyen Koç, “Bugün e-bilet konusu için bir araya geldik. Biliyorsunuz sezon sonunda yeni bir sisteme geçiliyor. Kulüpler hangi firmalarla çalışacaklarsa mayıs ayının sonuna kadar entegre olmaları gerekiyor. Aksi takdirde sorumluluk federasyonda değil kulüplerde olacak. Ne durumda olduğumuzu istişare etmek için bir araya geldik. Bazı kulüplerin daha az, bazılarının daha çok taraftarı var. Bazı takımların da taraftarı var fakat stadyumları kısıtlı. Dolayısıyla da taraftar sayısının çokluğuna göre de firmaların dikkatini çekme durumu var. Acaba ortak bir ihale ile şu anda anlaşmamış kulüpler için bir şeyler yapabilir miyiz diye konuştuk. Sonrasında da federasyonumuza bir sunum yapıldı. Bu durum tamamen hazırlık aşamasında olan ve yapılacak çalışmalar neticesinde kulüplerimize geri bildirimde bulunacağız” diye konuştu.
“Kulüplerimiz standart sözleşme konusuna çok büyük önem veriyorlar”
Kulüplerin ekonomisi açıdan futbolcu sözleşmelerindeki sistemin ele alındığını dile getiren Başkan Koç, “Standart sözleşme konusu var. Biliyorsunuz İngiltere ve İtalya gibi ülkelerde tek tip sözleşme var. Maaş, varsa imza parası ve imaj hakları. Bunların hepsini tek bir sözleşmeye koyuyorlar. Hatta bazı ülkelerde bir adım daha ileri giderek oyuncunun alacağı primleri de tek sözleşmeye koyuyorlar. Türkiye’de biliyorsunuz bu durum daha çok büyük maçlar öncesi yönetimin tasarrufları doğrultusunda bir kararla açıklanıyor. Yani sezon başında imzalan bir sözleşmeyle bu işler olmuyor bizde. Bunları konuştuk. Kulüplerimiz bu konuya çok büyük önem veriyorlar. Federasyon başkanımız da bu konuyla ilgili ocak ayında bir talimat değişikliği yapacağını söyledi” şeklinde konuştu.
“Kulüpler senede dört defa temiz kağıdı almak durumunda”
Kulüplerin borç ve harcama limitleri arasındaki dengeyi yeniden düzenlemeye çalıştıklarını aktaran Başkan Ali Koç, “Vadesi geçmiş borçların denetimi konusu var. Avrupa’ya giden kulüplerimiz senede 4 defa temiz kağıdı almak durumunda. Avrupa’ya gitmeyen kulüplerimiz ise diğerlerine göre daha farklı bir takvimde raporlanıyorlar. Bunun Avrupa takvimine daha uygun bir şekilde yapılması gerektiğini bize anlattılar. Takım harcama limitlerinde de bana göre de çok doğru olan yeni bir model üzerinde çalışıyorlar. Şu anda gelirin üzerinden yapabiliyorsun. Bunun üzerine bir de yüzde 30 çarpan koyuyorlar. Ama mesela Kasımpaşa gibi, Samsunspor gibi sıfır borcu olan kulüplerin harcama limitleri çok düşük. Bu durumda fayda yerine zarar görüyorlar. Yeni modelde ise borcun ve gelirinin durumuna göre sınıflandırılıyorsun ve ona göre bir limit veriyorlar. Çok hoşumuza gitti. Bunların yanı sıra futbol gelişim fonu üzerine de konuşuldu” ifadelerini kullandı.