Muhaliflerin lideri Hürriyet’e konuştu: Esad canını kurtarmaya baksın

Suriye Geçici Hükümeti Başbakanı Abdurrahman Mustafa, “Suriye halkının Şam’a yürüyüşe başladığını” belirterek, “(Beşar) Esad bu saatten sonra yapabiliyorsa canını kurtarmaya baksın” dedi. Muhalif önder, Suriye Ulusal Ordusu (SMO) ve Heyet Tahrir Şam (HTŞ) yoğunluklu olarak rejim güçlerine karşı başlayan harekât çerçevesinde yaşanan gelişmeleri Hürriyet’e kıymetlendirdi.

‘BİZ DE ŞAŞIRDIK’

27 Kasım’da başlayan operasyonların başlangıçta Ekim 2019’da imzalanan ve PKK/YPG’nin Tel Rıfat ile Menbiç’ten çıkarılmasını öngören Soçi mutabakatı sonlarına ulaşılmasını hedeflediğini belirten Mustafa, rejimin gösterdiği büyük kırılganlık sonrası seyrin değiştiğini vurguladı: “Operasyonların başlangıcı Soçi mutabakatı sonlarına ulaşılmasıydı. Lakin rejim mevzilerinde büyük bir çöküş görünce süratlice Halep’e girildi. Biz dahil hiç kimse bu türlü bir gelişmeyi beklemiyordu. İran’ın ve Hizbullah’ın zayıflaması, Rusya’nın Ukrayna savaşı nedeniyle önceliklerinin değişmesi üzere etkenler buraya yansıdı.”

‘KIRILGANLIK GÖRÜNDÜ’

“Aslında bu dayanakları ortadan kalkınca rejimin ne kadar kırılgan olduğunu gördük. Hatta rejim 2015’te Rusya’nın savaşa dahil olduğu devirden bile daha güçsüz zira ortadaki müddette burada yaşayan insanlara uygulanan baskı ve imkânsızlıklar halkın rejime olan güvensizliğini ve öfkesini arttırdı.”

Sahadaki süratli ilerleyişi de göz önünde bulundurunca Şam’ın düşüp düşmeyeceği tarafındaki fikrini sorduğumuz Mustafa, “Özellikle Humus’un durumu burada belirleyici olacak. Lazkiye ve Tartus, Esad rejimini besleyen asıl bölgeler ve buraların Şam ile irtibatı Humus’tan geçiyor. Bu ikmal çizgisini kestiğinizde Şam’a öteki bölgelerden ne kadar destek gönderseler de direnemeyeceklerdir” tabirlerini kullandı.

‘HALK ŞAM’A YÜRÜYOR’

Muhalif önder, gelinen noktada Esad’a müzakere davetini yineleyip yinelemedikleri sorusuna ise, “Bu noktada katil Esad’a söyleyecek bir şey kalmadı. Suriye halkı Şam’a yürüyor. Kurtarabilirse canını kurtarsın, bunu nasıl yapacağını da kendisi bulsun. Biz 2014’ten bu yana siyasi tahlil daveti yaptık, Türkiye de tekraren bu çağrıyı yineledi fakat Esad uzatılan elleri reddederek bugünkü durumu kendisi yarattı. En başta bu tahlile yanaşmadığı için DEAŞ, El Kural, PKK üzere terör örgütlerine alan açıldı. Son periyotta de bilhassa Arap Birliği’ne tekrar kabul edilmesi şımarmasına neden oldu. ‘Savaşı kazandım’ diye düşündü” karşılığını verdi.

‘LİBYA ÜZERE OLMASIN’

Geçici Hükümet Başbakanı, tüm bu gerçekliğe karşın geçiş sürecinin kaosa neden olmaması gerektiğini belirterek, “Libya üzere olmayalım” uyarısı yaptı: “Şimdilik alanda herkesin istediği oluyor ancak Suriye’de sivillere bir ziyan gelmemesini ve devlet kurumlarının yapısını koruma edebilmeyi umuyoruz. Suriye için en sağlıklı yol haritası BMGK’nın 2254 sayılı kararında çizdiği üzere geçiş hükümeti idaresinde yeni anayasa süreci ve demokratik seçimlerin gerçekleştirilmesidir. Bunu başaramayan Libya üzere ülkelere baktığımızda bir türlü toparlanamadıklarını görüyoruz.”

‘REJİM VE PKK BİZİM İÇİN FARKSIZ’

Rejim güçlerine yönelik operasyonların yanı sıra terör örgütü PKK/YPG’ye yönelik harekâtın da süreceğini belirten Mustafa, Tel Rıfat’ın akabinde Menbiç’te denetimin sağlanması için hazırlıkların sürdüğünü söyledi.  “Bizim temel planımız terör örgütünü Fırat’ın batısından temizlemekti. Bunun için de hazırlıklarımızı yaptık” diyerek Menbiç’e yönelik bir hücum hazırlığı olduğunu vurgulayan Mustafa, “Rejim çekildiği bölgeleri PKK’ya devrediyor. Bu manada bizim için rejim ve PKK terör örgütü tıpkı saftadır. Esad’la gayret ederken PKK terör örgütüne alan açılmasına müsaade etmeyiz” sözlerini kullandı.

Terör elebaşı Salih Müslim’in “HTŞ, Suriye Ulusal Ordusu’ndan daha uzlaşmacı” kelamlarıyla ilgili de değerlendirmede bulunan Mustafa, “Terörist Müslim gerçek bir tespit yapmış. PKK bir terör örgütüdür ve Suriye’yi bölmektedir. Biz de bu teröristlerle uğraşımızı sürdüreceğiz ve uzlaşmayacağız” dedi.

‘HALEP, İDLİB’E BENZEMEZ’

GEÇİCİ Hükümet Başbakanı, Tel Rıfat ve Halep’in ele geçirilmesinin akabinde buradaki halka temel hizmetleri götürme açısından da çalışmalar yürütüldüğünü söyledi. Tel Rıfat’ta birinci günden çalışmaya başladıklarını aktaran Mustafa, Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği, UNICEF, Dünya Besin Örgütü üzere birçok memleketler arası kurumla toplantılar yaparak süreci organize ettiklerini kaydetti. HTŞ’den kendilerine Halep’in yönetimi konusunda direkt bir temas gelmediğini söyleyen Mustafa, süreksiz hükümetin bölgeye yönlendirdiği STK’lar aracılığıyla bilhassa sıhhat alanındaki hizmetlerin sağlanabilmesi için dolaylı işbirliği yürütüldüğünü söyledi. Halep’in yönetiminde çok dikkatli olunması gerektiğini belirten muhalif başkan, “Halep ne İdlib’e ne El Bab’a misal. Çok sayıda farklı kümenin oluşturduğu, Suriye’nin tamamını temsil eden bir mozaik kenttir. Burayı kim yönetecek yarışına girmemeliyiz. Ben de bir Halepliyim. Kıymetli olan Halep’in uygun yönetilmesi. Burada çok hassas ve dikkatli bir formda sivil idare geçişi gerçekleştirilmeli” ihtarında bulundu.