Öfkeyi kışkırtmanın dayanılmaz hafifliği
Son yıllarda sosyal medyada paylaşılan birçok içerik, kullanıcılarda kasıtlı olarak öfke uyandırmayı amaçlıyor. Peki, insanlar neden başkalarını kızdırmayı ve rahatsız etmeyi tercih ediyor? Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Hakan Türkçapar yazdı.
Oxford Sözlüğünün 2024 yılının sözcüğü olarak seçtiği “rage bait” (öfke yemi), dijital çağımızın belki de en rahatsız edici ama aynı zamanda en yaygın davranış örüntülerinden birini tanımlıyor. Kasıtlı olarak öfke ve rahatsızlık uyandırmak için tasarlanmış içerikler paylaşmak… Peki ama neden? İnsanlar neden bilerek ve isteyerek başkalarını kızdıracak, rahatsız edecek şeyler üretiyor ve yayıyor?
DİKKAT EKONOMİSİNİN KARANLIK YÜZÜ
İnsan beyni ortaya çıktığı dönem olan ilkel yaşam koşullarında tehdit içeren uyaranlara öncelik verecek şekilde yapılanmıştır. Bu nedenle olumsuz duygular, özellikle öfke ve korku, beynimizin dikkat sistemlerini anında harekete geçirir ve bu tür olumsuz içerikler, olumlu veya zararsız içeriklere göre çok daha fazla etkileşim alır. Sosyal medya algoritmaları da bu gerçeği keşfettiğinden, öfke uyandıran içerikleri daha fazla kişiye göstermeye başlamışlardır. Sonuç mu? Dikkat çekmek isteyen herkes, insanları kızdırmanın bunun en etkili ve kolay yolu olduğunu öğrendi.
GÜÇ VE KONTROL YANILGISI
Başkalarının duygularını manipüle edebilmek, paradoksal bir güç hissi yaratır. Özellikle günlük yaşamında güçsüzlük hisseden bireyler için, binlerce insanın öfkesini tetikleyebilmek, bir tür kontrol yanılsaması sunar. “Bakın, tek bir gönderimle binlerce insanı harekete geçirebildim” düşüncesi, kişinin öz-yeterlik duygusunu yapay olarak şişirir. Bu durum, psikolojide “olumsuz güç” olarak adlandırılır. Yıkıcı olsa da, yine de bir etki yaratma kapasitesi hissi verir.
KİMLİK İNŞASI VE KABİLE PSİKOLOJİSİ
Öfke yemi içerikler, genellikle “biz” ve “onlar” ayrımını keskinleştirir. Belirli bir grubu kızdıracak içerik paylaşmak, aslında kendi grubuna “Ben sizden birisiyim, düşmanlarınız benim de düşmanlarım” mesajı vermektir. Sosyal kimlik kuramına göre, grup içi bağları güçlendirmenin en etkili yollarından biri ortak düşman yaratmaktır. Rage bait içerikler, bu ilkel kabile dinamiğini dijital ortama taşır.
DUYGUSAL BULAŞMA VE BOŞALMA-KATARSİS YANILGISI
İnsanlar kendi öfkelerini başkalarına yansıtarak bir tür duygusal boşalma yaşadıklarını düşünürler. Ancak araştırmalar bunun bir yanılgı olduğunu gösteriyor. Öfke ifade ettikçe azalmaz, aksine artar. Yine de rage bait içerik üreten kişiler, kendi öfkelerini başkalarına “bulaştırarak” geçici bir rahatlama hissi yaşarlar. Bu, tıpkı acı çeken birinin başkalarının da acı çekmesini istemesi gibi ilkel bir tepkidir.
PARASOSYAL İNTİKAM MEKANİZMASI
Sosyal medyada tanımadığımız insanlarla kurduğumuz tek yönlü ilişkiler, gerçek yaşamdaki çatışma çözme becerilerimizi köreltir. Gerçek hayatta yüzleşemediğimiz, hesap soramadığımız durumların yarattığı öfke, dijital ortamda yabancılara yöneltilir. Rage bait içerikler, bu yer değiştirmiş öfkenin boşalma kanalı haline gelir. Örneğin; patronuna kızamayan bir kişinin, internette tanımadığı insanları çileden çıkararak tatmin arayışına girmesi gibi.
DOPAMİN VE BAĞIMLILIK DÖNGÜSÜ
Her etkileşim -olumlu ya da olumsuz- beyinde dopamin salgılanmasına yol açar. Öfkeli yorumlar, tartışmalar, hatta hakaretler bile içerik üreticisi için ödül sistemini harekete geçirir. Zamanla bu durum davranışsal bağımlılığa dönüşür. Kişi, o anlık dopamin yükselişi için giderek daha provokatif içerikler üretmeye başlar. Tıpkı kumar bağımlılığı gibi, rage bait üretmek de tolerans gelişimine yol açar. Yani aynı etkiyi yaratmak için dozun sürekli artırılması gerekir.
SONUÇ: FARKINDALIKTAN DEĞİŞİME
Rage bait fenomeni, dijital çağın yarattığı yeni bir psikolojik savunma ve saldırı mekanizması. Hem üreten hem tüketen taraf için zararlı bu döngüyü kırmak, öncelikle farkındalıkla başlar. Öfkelendirici içerik gördüğünüzde durun ve sorun: Bu beni neden bu kadar etkiliyor? Etkileşime geçerek kimin hangi gereksinimini karşılıyorum?
Unutmayın, dijital öfkenin arkasında genellikle gerçek yaşamdaki doyumsuzluk, güçsüzlük hisleri ve bağlantı kurma ihtiyacı yatar. Belki de rage bait’e verilecek en iyi yanıt, hiç yanıt vermemek ve bunun yerine daha yapıcı bağlantı kurma yolları aramaktır.

