Palmiye Apartmanı davasında ‘kocama’ gerekçesiyle tahliye edilen sanık bulunamıyor: Müteahhit firarda
Depremde yıkılan binalara ilişkin davalar, siyasi iktidarın etkisi altında ilerliyor.
Depremde Kahramanmaraş’ta 6 bloğundan 3 yıkılan ve 151 kişiye mezar olan Palmiye Sitesi’nin davasında asli kusurlu sanık Hacı Mehmet Ersoy 26 Aralık 2024’te tutuklandı. Ersoy’un tutukluluğuna sağlık raporu gerekçe gösterilerek (ağır hastalık ve kocama hali) yapılan itiraz kabul edilince 23 gün sonra serbest kaldı. Bu karara kayıp yakını avukatlarının üst mahkemeye yapılan itirazı kabul edilince Ersoy hakkında yeniden tutuklama kararı çıktı. Ancak firar ettiği anlaşılan Ersoy 10 gündür bulunamadı.
DİKKAT ÇEKEN GÖRÜŞME
Konuya ilişkin Palmiye Sitesi’nde annesi, babası ve kardeşini kaybeden İrem Türkmener Karslı Cumhuriyet’e konuştu. Hacı Mehmet Ersoy’un, AKP Kahramanmaraş İl Başkan Yardımcısı Eray Ersoy’un babası olduğuna dikkat çeken Karslı, “Sanığa Necip Fazıl Şehir Hastanesi’nden rapor alınmadan kısa süre önce 18 Aralık’ta sanığın AKP İl Başkan Yardımcısı olan oğlu ile Kahramanmaraş İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Vehbi Şirikçi ile bir araya gelmiş olması ve bu görüşmede rapor alınan hastanenin başhekiminin de bulunması bizim açımızdan son derece düşündürücü Üstelik verilen rapora göre sanık birden kötüleşiyor. Üstelik raporda belirgin bir hastalık yazmaması karşın. Mahkemede doğru tepkiler veren, kendi başına kantine gidip gelen bu kişi 23 gün içerisinde mi kocadı?” dedi.
“KAÇMASI İÇİN ZAMAN YARATTILAR”
“Sanığı tahliye eden mahkeme heyeti siyasi baskıya boyun eğdi” diyen Karslı, sözlerine şöyle devam etti: “Kaygılarımızda haklı çıktık. Kocama hali olmadığı mahkemedeki hareketlerinden bile belli olan kişiyi serbest bıraktılar. Ancak bunun için 19 gün geçti. Kaçması için zaman yarattılar. İtirazımız reddedilince üst mahkemeye gittik. Mahkeme görüntüleri de incelenince itirazımız kabul edildi. Ancak tam 10 gündür kocamış dedikleri kişi 10 firari. Bizim ailelerimiz, sağlık durumları ve yaşları gözetilmeden evlerinde bu kişiler tarafından öldürüldü. Bu adaletsizliği kabul etmiyoruz. Suçlayanların da suça ortak olduğunu anımsatmak istiyoruz.”