Sinwar’ın öldüğü iddialarına ilişkin Hamas’tan yapılan açıklamada, “Sinwar’ın öldüğüne ilişkin sinyaller var. İsril, Sinwar’ın ölümüyle ilgili algı yapılıyor.” ifadelerine yer verildi.
İsrail Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Hamas lideri Sinwar öldü.” denildi.
Times of Israel’de yer alan habere göre, İsrail Başbakanı Netanyahu’nun ofisinden yapılan açıklamada Gazze’de ölenler arasında Hamas lideri Yahya Sinwar’a çok uyumlu olduğu ancak rehinelerden herhangi birinin zarar gelmediği açıklandı. Hamas yaptığı son dakika açıklamasıyla İsrail’in algı operasyonu yaptığını, Sinwar’ın hayatta kaldığını duyurdu. Gelen son bilgilere göre Gazze’de bulunan ve Sinwar’a benzediği iddia edilen cansız bedene DNA ve parmak izi testi yapılıyor. IDF’nin ilgili birkaç saat içinde açıklama yapması bekleniyor.
İsrail saldırıları altında Gazze Şeridi’ne temmuz merkezinin ortasından bu yana ilk kez havadan insani yardım indirildi.AA muhabirine konuşan görgü tanıkları, uyrukları belli olmayan uçakların Gazze’nin mevcutki Han Yunus kente havadan insani yardım indirdiğini söyledi. Tanıklar, Han Yunus’un sahil beldesi el-Karara’daki Mevasi’nin uçan uçaklardan paraşütlerle insani yardım malzemesi içeren uçuşların bırakıldığını belirtti.
İsrail medyası Hamas lideri Yahya Sinwar’ın Gazze’de öldürüldüğünü iddia ederken, IDF yaptığını, Sinwar’ın ölüp ölmediğini kontrol ettiğini duyurdu.
İsrail ordusu tarafından yapılan “Gazze’deki operasyonlar sırasında 3 terörist kaçtı. Birinin Yahya Sinwar’ın (Hamas lideri) olup olmadığı araştırılıyor. Bu aşamada kimlikler henüz doğrulanamıyor” denildi. Ayrıca saldırının gerçekleştiği bölgede rehinelerin varlığına ilişkin herhangi bir kişiye rastlanmadığı belirtildi.
İran’ın başkenti Yahya Sinwar, 31 Temmuz’da Tahran’da yaşanan suikastın sonucu olarak Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye’nin yerine gelmişti.
During IDF operations in Gaza, 3 terrorists were eliminated. The IDF and ISA are checking the possibility that one of the terrorists was Yahya Sinwar. At this stage, the identity of the terrorists cannot be confirmed.
In the building where the terrorists were eliminated, there…
— Israel Defense Forces (@IDF) October 17, 2024
Fransa’nın, İsrail’in saldırılarını Lübnan’da sürdürdüğü, Fransız askerlerinin görev yaptığı ve İsrail Başbakanı Netanyahu’nun geri çekilmesini istediği BM Lübnan Geçici Barış Gücü’nün (UNIFIL) desteğine tam destek verildiği belirtildi.
Fransa, İsrail’in, UNIFIL’in geri çekilme talebini reddediyor. Lübnan’da BM barış gücünde faaliyet gösteren Fransız askerlerinin korunmasının, “tüm güç sorumluluğunda” olduğu hatırlatılan bütçe kaynakları, tarafların bu sorumluluğa uygun hareket etmeye ve “UNIFIL’in hareket özgürlüğü dahil hizmetini sürdürmesine izin verilmesine izin verilmesi” geliştirildi. Diplomatik kaynaklar, Fransa’nın, “UNIFIL’e ve barış gücü Mavi Hat’in açıklarının korunmasına tam destek” aktardı.
İsrail Başbakanı Netanyahu, UNIFIL’in Lübnan’ın bölgesinin geri çekilmesini istediğini, BM ise Lübnan’daki barış operasyonunun bölgeden ayrılmadığını bildirmişti.
İsrail ordusu, Gazze Şeridi’nin bölgedekiki Cibaliye Mülteci Kampı’ndaki Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı’na (UNRWA) ait Ebu Hüseyin Okulu’nu hedef aldı. Filistin Sağlık Bakanlığı yetkilisi Medhat Abbas, saldırılarda çoğu çocuk 19 Filistinlinin hayatını kaybettiğini açıkladı. Çok sayıda yaralı ise Kamal Adwan Hastanesi’nde tedavi altına alındı.
İsrail hedefinde Lübnan’ın ayırmaki Baalbek’teki Temnin el-Fevka, es-Seferi, Serin et-Tahta beldeleri ile güneydeki Sur kente bağlı el-Huş beldesi mevcuttu.Lübnan haber ajansı NNA’nın haberinde, İsrail’in tahliye rampasından kısa bir süre sonra savaş uçaklarının Baalbek-Riyak yolunu izlediği bir binayı bombaladığı belirtildi.
İsrail rejimi, tahliye dağıtımını yaptığı Temnin el-Fekva ve Serin et-Tahta beldelerinde de iki binayı hedef alımı aktarıldı.İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee, sosyal medya hesabından yaptığından söz ediyordu, söz konusu 4 beldenin tahliye edilmesi programında bulunmuştu.
İsrail muhalefetinin lideri Yair Lapid, Lübnan’daki saldırıların “kısa sürmesini” sağlayabildiğini ve Gazze’deki saldırıların “iki ay sürmesi” gerektiğini söyledi.
Muhalefetin “kimsenin kaçırılanlar hakkında konuşmayacağını” ifade eden Lapid, Netanyahu’nun bakışlarının açıktan gizlenmesi için kasıtlı bir çaba içinde olduğunu savundu.
Lapid, İsrail’e silah ambargosu önerisi için Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’a kızmıştı ve bunun “İsrail’e karşı yanlış zamanda yanlış bir davranış” olduğu belirtildi.
Lapid ayrıca, İran’ın İsrail’e yönelik saldırısına “doğru yanıt” verilecek petrol tesislerinin hedef alındığını da sözlerine ekledi.
İsrail ordusunun, tahliye çağrılarının ardından doğu ve güney Lübnan’daki çeşitli bölgelere hava saldırısı düzenlediği bildirildi.
Lübnan’ın sürgünleri Bekaa Vadisi’nde Sarin, Safri ve Tamnin bölgelerini vuran İsrail ordusu, ülkedeki bölgedeki El-Havaş bölgesini hedef aldı.
İsrail ordusundan saldırıya ilişkin henüz bir açıklama yapılmadı.
Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Brüksel’de düzenlenen Avrupa Birliği (AB)-Körfez Konseyi İşbirliği (KİK) Zirvesi öncesi gazetecilerin sorularını yanıtladı. Orta Doğu’daki son katılımı ve İsrail’e destek verdikleri ele alacaklarını ifade eden Scholz, “Benim için İsrail’ İsrail’in savunma desteğini tekrar tekrar güvence belgesi alarak aynı zamanda örnek askeri malzemeyi veya silah tedarikini destekliyorum. dedi.
Filistin Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, İsrail’in 24 yılda iki saldırı gerçekleştirdiği, 29 Filistinlinin hayatını kaybettiği, 93 kişinin de yaralandığı kaydedildi. Açıklamada İsrail’in Gazze’ye 7 Ekim 2023’ten itibaren bu yana dökülen saldırılarda can kaybı, Filistinlilerin kaçırdığı 42 bin 438’e, yaralıların ise 99 bin 246’ya yükseldiği bildirildi.
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Borrell, ABD’nin Gazze’ye daha fazla insani yardım girişinin yapılması için İsrail’e 1 aylık süre vermenin “daha fazla insanın ölmesine yol açabileceği” uyarısında bulundu.
Yemen’deki Husiler, Washington’un B-2 bombardıman uçaklarını kullanarak beş yer altı silah depolamayı vurmasının ardından intikam yemini etti ve ABD’nin bunun bedelini ödemeyeceğini duyurdu. Husilerin medya ofisinin başkan yardımcısı Nasruddin Amir, X.’te yaptığı açıklamada, “Amerika, Yemen’e yönelik saldırganlığının bedelini ödeme ve daha önce de söylememiz gibi, saldırılar Yemen’in Gazze’ye yönelik bloklarını engelleyemeyecek” dedi.
Öte yandan ABD medyası, Washington yönetiminin Yemen’deki Husileri vurması için B2 bombardıman uçağı göndermesinin nadir görülen bir gözdağı olduğunu belirtiyor.
İran’ın İsrail’e balistik füzelerle 1 Ekim’de gerçekleştirdiği saldırının ardından bölgedeki dalgalanma yükselmeye devam ediyor. Gözler İsrail’in İran’a nasıl bir karşılık vereceğine çevrilirken İran Devrim Muhafızları Komutanı Hüseyin Selami, İsrail’in misilleme saldırısına karşı uyardı. İran halkına seslenen Selami, “İsrail’e sesleniyorum ki, eğer bir hata yapıyorsa bölgede ya da İran’da hedeflerimize saldırırsanız, sizi acı bir şekilde tekrar vururuz” dedi. İran’ın İsrail’in savunma sistemlerini delebileceğini sözlerine ekleyen Selami, ABD tarafından İsrail’e konuşlandırılan gelişmiş bir hava savunma sisteminin İran’ın misillemesini engellemeyeceğini söyledi. İsrail’i işaret eden Selami, “Zayıflığınızı ayırdınız ve bunu siz de biliyorsunuz”
Irak Başbakanı Sudani’nin izin verdiği Ciyad, Irak’ın İran’a yanlısı Şii milis yapılarını kabul ederek İsrail ve Lübnan Hizbullah’ı arasında yaşanan savaşın parçası olmak istemediğini, siyasi stratejik ve çözümden yana olduğunu belirtti.
İsrail askerlerinin abluka altında Gazze Şeridi’nin genişlediği Beyt Lahiya’daki Halife Bin Zayed Okulu’na yönelik saldırılarda çocukların da bulunduğu yerde kaybettikleri ve yaralıların bulunduğu bildirildi. Saldırının ardından ortaya çıkan silahlı saldırı ekipleri müdahale etti.
Kanada Yayın Kurumunda (CBC) çalışan bir gazeteci, kanalın İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki soykırımında “suç ortaklığı” olarak adlandırdığı haberciliği nedeniyle işinden istifa etti. CBC’nin Filistinlilerin çektiği acıyı umursamadığını ifade etti.
Yazısında İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki soykırımında “s ortaklığı” olarak adlandırılan, teknolojik haberciliği nedeniyle kanaldan istifa etmeyi yapan Rana, “CBC’nin İsrail ile Filistin arasındaki mesafenin kesilmesinden ve İsrail’in Filistinlilere katliamını savunmak için kullanılan dil nedeniyle başarısızlığa uğratıldım.” bölgede kullanıldı.
“CBC’nin Orta Doğu Dil Rehberi felaket biçiminde tezatlar barındırıyor.” diyen Rana, kanalın bölgede ilgili haberciliği etkisiz hale getirme tedavisini eleştirdi.Rana, konuyla ilgili endişelerini kanalda dile getirmesi üzerine haberlerin dışında tutulduğunu belirterek, bu şekilde bir onarımın neden olduğu duygusal yükü dile getirdi.
Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, Almanya’dan temin edilen silahların kullanımında uluslararası insancıl hukuka uymaya ilişkin İsrail’den mektup aldıklarını itiraf etti.Baerbock, “Federal hükümet olarak bu doğrultuda kurallara uymakla yükümlüyüz. Bu da, uluslararası insancıl hukuka riayetimiz geliyor .” dedi.Bunu Federal Meclis’te ve Uluslararası Adalet Divanı’nda (UAD) faaliyetlerinde açıkça belirtiklerini ifade eden Baerbock, onun (silah) talebinin incelendiğini belirtti.
Baerbock, “Taleplere, yasalarımıza ve düzenlemelerimize göre inceleme yapılır. Bu uluslararası insancıl hukuk konusunda taahhütlerin olması gereken anlamına da gelir. Şimdi bu söz son meseleleri için verildi. Bu doğrultuda Başbakan da, o zaman bu yerde başka (silahlar için) onayların açıkça belirtildiğini belirtti .” diye konuştu.
Amerikalı ve İngiliz ortakları gibi Almanya’nın da her zaman insani konuların üzerinde desteklendiğini savunan Baerbock, “Biliyorsunuz, ABD Dışişleri Bakanı ve Savunma Bakanı, tam da aynı konuda uluslararası insani hukukla ilgili bir mektup yazdı. Boyut soruyorum, onlara artık İsrail’in ve meşru müdafaasının desteklenmesini mi isnat ediyorlar? “Bağımsızlığını kullandı.
Baerbock, kendilerine gelen her başvurunun incelendiğini yineleyerek, “Söylediğim gibi, sizin de az önce teyit edilmek üzere, uluslararası insancıl hukuka riayet edilmesi gerekmektedir. Şimdi son talepler için aynı şeyi içeren bir mektup var. Bu mektubun (gelmesinin) uzun sürmesini bana değil göndermeniz lazım.” dedi.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller, Orta Doğu’daki günlük basın toplantısında gazetecilerin Orta Doğu’daki gelişmelerle ilgili sorularını yanıtladı.Miller, İsrail’in sivilleri sürekli kalkan olarak kullandığına dair New York Times’ta ortaya çıkan iddialarla ilgili, “Eğer bu raporda sunulan gerçekler doğruysa, tamamıyla kabul edilemiyor” Sivil halkın insan kalkanı olarak kullanılması için hiçbir sebep yok, hiçbir zaman hiçbir gerekçe olamaz.” dedi.
Miller, iddiaların doğru olması durumunda, bunun için hem uluslararası hukukta hem de İsrail’in kendi lehine onaylandığını söyledi. önlemlerin alınmasını sağladı.
ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, ABD’nin dün gece Husi’lere ait beş yer altı silah depolama deposunu kullanarak B-2 bombardıman uçaklarını hedef alan bir dizi saldırı planlamasını açıkladı. Saldırının ardından CNN’e konuşan üç ABD savunma yetkilisi, söz konusu tesislerin Kızıldeniz ve Aden Körfezi’ndeki gemileri hedef almak için kullanılan gelişmiş konvansiyonel silahlara ev sahipliği yaptığını ileri sürdü. Husilere ait El Mesirah televizyonu ise ABD’nin hava saldırılarının başkenti Sana ve Saada kentlerini hedef kitlesini bildirdi.
ABD Merkez Komutanlığı’ndan (CENTCOM) yapılan açıklamada, “Yemen’de İran destekli Husilere ait çeşitli gelişmiş konvansiyonel silahların çok sayıda silah deposuna yönelik hassas hava saldırıları düzenlendiği” kaydedildi. Saldırıların Husilerin Kızıldeniz, Bab-El Mendeb Boğazı ve Aden Körfezi’ gemilere yönelik “yaygın” ve “yasadışı” saldırılarını sürdürme ve bölgesel ortakları tehdit etme kabiliyetlerini azaltmayı amaçladığı vurgulanan, “CENTCOM güçlerinin, Husilerin bölgedeki askeri ve sivil gemileri hedef almak için füzeleri, silah çocukları ve diğer mühimmatları barındıran tesislerin hedeflendiği denildi.
Husilere yönelik operasyona ABD Hava Kuvvetleri’ne ait B-2 Spirit uzun menzilli hayalet bombardıman uçakları da dahil olmak üzere ABD hava ve deniz kuvvetleri unsurlarının bir araya geldiği belirtilen şekilde, “B-2 bombardıman uçağının kullanıldığı, ABD’nin her zaman, her yerde bu hedeflere Erişimin küresel saldırı yeteneğini gösteriyor” ifadelerine yer verildi. Hasara yönelik değerlendirmelerin sürdürüldüğü ifade edilirken, ilk belirlemelere göre sivil kayıp yaşanmadığı aktarıldı.
CNN’de yer alan bilgilere göre ABD ilk kez bombardıman uçağı B2’yi kullanarak Husi’leri hedef aldı. ABD geçmişte Husilere karşı İngiltere ile ortaklaşa saldırılar düzenlemiş olsa da dün akşamki saldırı yalnızca ABD tarafından gerçekleştirildi. ABD Merkez Komutanlığı’na göre operasyona ABD Hava Kuvvetleri ve Deniz Kuvvetleri de dahil oldu.
Associated Press, Husi’lere yönelik saldırıların, İsrail’e iki kez balistik füze saldırısı düzenleyen İran’a dolaylı bir uyarının görüldüğünü belirtti.
İsrail, Filistin ve Lübnan’a yönelik saldırılarını sürdürürken, bu kez Suriye’yi hedef aldı. Resmi Suriye basınında yer alan haberlere göre, İsrail’in liman kenti Lazkiye’ye yönelik bir saldırı gerçekleştirdiği bildirildi.
Saldırının ardından Suriye hava savunma testinin devreye alındığı belirtilirken, hedeflenen bölgede patlama ve patlamaların görüldüğü kaydedildi. İsrail’den konuyla ilgili açıklama yapılmazken, Suriye merkezli bazı sosyal medya hesapları İsrail’deki İran destekli gruplara ait bir silah deposunun vurulduğu iddiası ortaya çıktı.
ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin’in İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant’ın İsrail’le görüşerek Lübnan’daki operasyonları ve ayrıntılı bölgesel güvenlik konularını ele aldığı bildirildi. ABD Savunma Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, ikilinin “ABD’nin İsrail’in savunmasına sunulan güçlü destek modelinin bir örneği olarak THAAD (Terminal Yüksek İrtifa Alan Savunması) füze sisteminin İsrail’e konuşlandırılması özelliğinin ele alındığı” kaydedildi.
Austin’in İsrail’e Gazze’ye giren insani yardım miktarına yönelik son adıma dikkat çekerek İsrail’in bölgedeki vahim insani durumu iyileştirmeye çağrılduğu belirtildi; “Bakan Austin, UNIFIL güçlerinin ve Lübnan Silahlı Kuvvetleri’nin emniyet ve güvenliğinin sağlanması için tüm gereklin zayıflamanın arttığı vurgulandı” denildi.
İsrail’in Lübnan’a yönelik saldırıları devam ederken, Hizbullah İsrail’e çifte darbe vurdu. Hizbullah’ın sosyal medya platformu Telegram üzerinden yaptığı açıklamada, İsrail’in Kiryat Shmona şehrine bir dizi füze saldırısı gerçekleştirildiği bildirildi.
Saldırıyı doğrulayan İsrail basını en az 10 füzesinin fırlatıldığını duyururken, şehirde meydana gelen patlama ve satış görüntüleri sosyal medyada paylaşıldı. Hizbullah ayrıca Lübnan’ın Nakura bölgesindeki Labbouneh Tepeleri’nde seyreden bir İsrail tankının güdümlü füzelerle vurulduğunu duyurdu. Saldırı sonrasında alev alan tank kilometrelerce öteden amatör kameralara yansırken, İsrail’den Hizbullah’ın son misilleme işlemlerine dair resmi açıklama yapılmadı.
Canlı Anlatım Özeti
