Tuvalet Alışkanlığı: Ne Zaman Başlanmalı ve Neler Dikkate Alınmalı?
Için bilgi mi arıyorsunuz? Tuvalet Alışkanlığı: Ne Zaman Başlanmalı ve Neler Dikkate Alınmalı? makalesine göz atın ve hakkında daha fazla bilgi edinin

Çocukların tuvalet alışkanlığı kazanmaya başlaması, ebeveynler için hem heyecan verici hem de bazı endişeleri beraberinde getiren bir süreçtir. Ancak bu süreci “tuvalet eğitimi” yerine “tuvalet alışkanlığı” olarak adlandırmayı tercih ediyoruz. Çünkü eğitim sürecinde, çocuğa belirli aralıklarla tuvalete gitmesi ya da tuvaletini yapması beklenirse, çocuğun doğal iradesi kısıtlanmış olabilir. Oysa amacımız, çocuğa bu konuda bir alan açmak ve onun bu alışkanlığı kendi başına kazanmasını beklemektir.
Peki, tuvalet alışkanlığını kazandırmaya ne zaman başlamalıyız?
Çocuklar arasında gelişimsel farklılıklar olsa da, bazı genel göstergeler bu süreç için uygun zamanı işaret edebilir. Ebeveynlerin aklındaki en yaygın sorulardan bazıları şunlardır:
– *Tuvalet alışkanlığı kazandırmaya ne zaman başlamalıyım?*
– *Kaç yaşında başlamak sağlıklı olur?*
– *Çocuğumun tuvalet alışkanlığını kazanmaya hazır olduğunu nasıl anlayabilirim?*
Tuvalet alışkanlığı kazandırmaya başlarken, çocuğa yaklaşımınızın pozitif ve cesaretlendirici olması oldukça önemlidir. Bu noktada, çocuğa “Bak, biz tuvaletimizi burada yapıyoruz, sen de tuvaletin geldiğinde gelip bezini çıkarıp buraya yapabilirsin.” şeklinde bir yaklaşım benimsemek faydalı olabilir. Eğer çocuğunuz için klozet fazla büyükse, ona uygun küçük bir lazımlık alabilirsiniz.Önemli olan, çocuğunuzun bu süreci kendi hızında keşfetmesine olanak sağlamaktır. Çocuk tuvalet alışkanlığını kazanırken cesaretlendirilmelidir, ancak zorlanmamalıdır.
*Zorluklarla Karşılaşmak Normaldir*
Her çocuk farklı bir hızda ilerler. Bazı çocuklar tuvalet alışkanlığını hızlıca kazanabilirken, bazılarında süreç biraz daha uzun sürebilir. Bu süreçte bazen başarılar, bazen de zorluklarla karşılaşabilirsiniz. Eğer süreç başladığında beklenen ilerleme sağlanamazsa, tekrar bez kullanmaya dönmek asla bir geriye gidiş olarak görülmemelidir. Bu tamamen çocuğun hazır olmadığı bir dönemin göstergesidir. Geriye dönüş, aslında doğru zamanı beklemek için bir fırsat olabilir.
Çocuğunuzun hazır olana kadar bu süreçte esnek olmanız önemlidir. Ayrıca, bez kullanımına geçişte herhangi bir sorun yaşanıyorsa, bu süreçte bir süre daha bez kullanmak çocuğunuzun gelişimi için daha sağlıklı olabilir.
Tuvalet alışkanlığı kazandırmak, çocuğunuzun gelişiminin önemli bir aşamasıdır ve bu süreç her ailede farklılıklar gösterir. Sabırlı ve anlayışlı olmak, çocuğunuzun rahatça bu alışkanlığı kazanmasına yardımcı olur. Unutmayın, bu bir öğrenme sürecidir ve her çocuk kendi hızında ilerler.
Tuvalet alışkanlığı sürecinde karşılaşılan aksaklıklar ya da zorluklar hakkında sorularınız varsa, bunları paylaşarak daha fazla bilgi alabilirsiniz. Her ebeveynin deneyimi farklıdır, bu yüzden sorularınızı dile getirmek, sürecin sağlıklı bir şekilde ilerlemesi için önemli bir adımdır.
Çocuğunuzun tuvalet alışkanlığı sürecinde zorluk yaşadığını düşünüyorsanız, bir uzman desteği almak bu süreci daha sağlıklı ve etkili bir şekilde yönetmenize yardımcı olabilir.
Davranış bozukluğu özellikle erkek çocuklarda sözel ya da fiziksel saldırgan davranışlar veya zorbalık olarak tanımlanmaktadır.
Gözlemlenen davranış sadece çocuğun dışarı vurduğu bir ifade biçimidir, bizim için asıl önemli olan bu davranışın kaynağını nereden aldığıdır. Semptom olarak nitelendirdiğimiz bu davranış bize metaforik olarak arızalanan bir arabanın yanan sönen gösterge ışığını işaret eder. Gösterge ışığı yanıp söner ama biz onu görmezden gelerek ya da üzerini kapatarak yola devam edemeyeceğimizi biliriz. Yapacağımız şey arabanın beyninde oluşan bir hasara bakmak olacaktır. Çocuklarda ise sol beyin yeteri kadar gelişmediği için duygularını dile getirememekte ve duygularını davranışlarına dökebilmektedir. Karşımıza çıkan bu semptomlar (vurma, ısırma, saldırganlık) aslında ebeveynler için birer işarettir. Çünkü çocuğun içinde mücadele ettiği ve bunu sözel olarak ifade edemeği bir zorlantıyı gösterir.
Buralarda sorunun kaynağını tek başımıza bulmak mümkün olmayabiliyor. Bu yüzden danışmanlık hizmeti içinde değerlendirmek, destek almak faydalı olacaktır. Çünkü terapilerde bir iş birliği içinde görüşülüp değerlendirme yapılır ve yapılan görüşmelerle sorunun kaynağı bulunmaya çalışılır. Terapi bakış açısı anlam arayışıdır, “davranış sorunsalının ardında yatan ne vardır.” Bir çocuğun ifade biçimi olarak şiddeti kullanması nereden kaynaklanmaktadır.” Gibi bir perspektiften bakılır.
Davranış bozuklukları çocukluk döneminden ergenlik dönemine kadar devam etmesi halinde klinik tablonun daha da arttığı gözlemlenmiştir. Bu nedenle bu saldırgan eylemleri, eyleme vurmaları çocukluk döneminde anlamlandırmak ve dönüştürmek oldukça önemlidir.
Sözel ya da fiziksel davranış bozukluklarına aşağıdakiler örnek verilebilir:
-Zorbalık
-Saldırganlık
-Eyleme vurma
-Hırsızlık
-Suça bulaşma
Davranış problemleri karşısında oluşturulan;
-Ödül
-Ceza
-Kayıtsızlık
yöntemleri altta yatan sorunsalı daha da ağırlaştırmakta ve kısa süre için bu sorun ortadan kalksa da başka zamanlarda başka belirtiler ile tekrar gün yüzüne çıkmaktadır. Burada semptom işlemlenemediği için yön değiştirmektedir.
Psikolog Seher Günaydın