İklim değişikliği mülteci krizini derinleştiriyor

200 ülkeden temsilcinin iştirak sağladığı BM İklim Konferansı COP29 Azerbaycan’ın başşehri Bakü’de devam ediyor. İklim değişikliğine neden olan fosil yakıtlara pak alternatifler için finansman, bu yılki BM iklim konferansı COP29’da gündemin en üst sıralarında yer alıyor. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHC), iklim değişikliğinin berbat durumdaki mülteci krizini daha da derinleştirdiği ikazında bulundu.

120 MİLYON KONUTUNU TERKETTİ

BM’nin haziran ayı sayılarına nazaran 120 milyon insan savaş, şiddet ve zulüm nedeniyle zorla yerinden edilmiş durumda. UNHCR’nin iklim aksiyonu özel danışmanı Andrew Harper AFP’ye yaptığı çarpıcı açıklamada “Küresel olarak, çatışma nedeniyle yerinden edilen insanların sayısı son 10 yılda iki katına çıktı” dedi. Birebir vakitte, hava şartlarına bağlı afetler yalnızca son on yılda 220 milyon insanı ülkelerinde yerinden etti. Bu oran günde yaklaşık 60 bin insanın iklim şartları nedeniyle göç etmesi demek. COP29’un da ana gündem unsurlarından biri olan bu mevzuda bilhassa BM tarafından iklim felaketleri yüzünden yerinden edilen insanlara yönelik fon dayanağı daveti yapılıyor.

ZİRVEYE TRUMP GÖLGESİ

Öte yandan Donald Trump’ın ABD seçimlerini kazanması iklim değişikliğine yönelik verilen taahhütleri azaltabilir. Trump birinci periyodunda, dünyanın 1.5-2 dereceden daha fazla ısınmasını önlemek için temel mutabakatlardan biri olan Paris İklim Anlaşması’ndan çekilmişti.

Analistlere göre Trump, ABD Başkanı Joe Biden döneminde sera gazı emisyonlarını 2030 yılına kadar 2005 düzeyinin yüzde 50 altına indirme kelamını tutmayabilir. NewClimate Enstitüsü’nün kurucularından Niklas Höhne, dünyanın ikinci en büyük sera gazı yayıcısı olan ABD olmadan güçlü bir muahede müzakere etmenin “çok zor” olacağını söylüyor. Bununla birlikte ABD iklim elçisi John Podesta evvelki gün dorukta yaptığı konuşmada, “Trump’ın liderliğinde ABD federal hükümeti iklimle ilgili aksiyonları art plana atmış olsa da, iklim değişikliğini tedbire eforları ABD’de bir taahhüt olmaya devam ediyor ve inançla devam edecek” demişti.