Bu sinemada her şey aksi köşe

◊ Haldun Bey sizinle başlayalım, sizi nasıl ikna ettiler sinema için?

– Haldun Dormen: İkna edilmedim aslında. Söylendi, geldim. Ben çalışmaya meraklı bir beşerim. Hoş bir proje olunca direkt geliyorum.

◊ En çok hangi istikametiyle heyecanlandırdı bu iş sizi?

– Haldun Dormen: Ben her işi heyecanla yapıyorum. Çalışmayı seviyorum. Ben aslında sinemacı olmak için gitmiştim Amerika’ya. Lakin sonra tiyatrocu oldum. Birkaç sinema yaptım, ikisi çok uygundu, mükafatlar de kazandı ancak maddi taraftan battılar.

– Berke Üzrek: Bu sefer şeytanın bacağını kıracağız hocam. Hem ödül hem para kazanacağız inşallah.

Fotoğraflar: Levent KULU

KADIN CASUS, ERKEKLERİN DÜNYASINI YERLE BİR EDECEK

◊ Meltem Hanım birinci başrolünüz. Heyecan düzeyi ne durumda?

– Meltem Beydilli: İnanılmaz heyecanlı ve gururluyum. Birlikte çalıştığım isimlere bakınca da heyecanlanıyorum. Çok memnunum.

◊ Sinemada bir casusu canlandırıyorsunuz. Dikkat cazip bir rol…

– Meltem Beydilli: Evet, casus rolündeyim. Birinci başrolüm için bekledim, hayaller kurdum ve daima çok çalıştım. Tıpkı benim üzere oynadığım karakter de istihbarat teşkilatının kendisini fark etmesini ve değerli bir vazife almayı bekliyor. Bayan amirinin verdiği vazifeyle memleketler arası bir örgütün içine girerek erkeklerin entrikalarla dolu dünyasını yerle bir ediyor. “Hain” sürprizlerle dolu bir sinema.

BU HAYATTA EN İYİ BİLDİĞİM YER: SET

◊ Meltem Hanım bu sinemayla başrol hayaline kavuştu. Berke Bey sizin için de bir hayal miydi direktörlük?

– Berke Üzrek: Çok fazla dizide oynadım fakat 17-18 yaşlarımdan bu yana daima direktör olmayı dilek ediyordum. O nedenle boş vakitlerimi setlerde sinema nasıl çekilir, hangi ayrıntılar değerli, bunlara dikkat ederek geçirirdim. Set benim en âlâ bildiğim yer bu hayatta.

◊ Senaryoda da sizin imzanız var, kıssa nasıl ortaya çıktı?

– Berke Üzrek: Nasıl bir senaryoyla insanların ilgisini çekebiliriz diye düşündüm. Bazen hayatımızda gördüğümüzün tam zıddı bir gerçeklikle karşılaşırız ve “Eyvah, bu muydu gerçek!” deriz. Bu sinemanın bu türlü bir hissi var. Aslında gördüğümüz, yaşadığımız hayatın ardında görünmeyen bir el var ve bu el hayatımızı sandığımızdan daha çok etkiliyor. Bu bahiste bir senaryo yazdım…

– Meltem Beydilli: Filmimiz her ne kadar erkeklerin domine ettiği bir dünyayı anlatsa da aslında güçlü bir bayan kıssası sunuyor. Erkek hâkim bir yapının içinde bayanların yüreğini, gücünü ve başkaldırısını anlatıyor.

◊ Haldun Bey siz bir örgüt önderini canlandırıyorsunuz, değil mi?

– Haldun Dormen: Görünürde evet. Ancak sinemada her şey karşıt köşe. Bu türlü bir sinemanın birinci kez denendiğini görüyorum. Sinemada çok düzgün bir direktörle ve adeta 40 yıllık oyuncu zannettiğim bir muhteşem starla; Meltem’le çalıştım. O kadar güzel oynadı ki, öğrenmeye olan hevesi, özverisi beni adeta büyüledi desem yeridir.

SABAH 6’YA KADAR ÇALIŞTIM, GIK DEMEDİM

◊ Çekimler nasıl geçti?

– Berke Üzrek: 5 hafta sürdü. Olumlu bir ortam vardı. Usta oyuncularla bir aradaydık. Sete gitmek için sabırsızlanıyorduk.

– Haldun Dormen: Çok keyifliydi. Benim için çok değişik bir roldü. Üstelik takım da çok yetenekliydi.

◊ Var mı enteresan bir set anınız?

– Berke Üzrek: Son gün öğle 1’den sabah 6’ya kadar çekim yaptık. Haldun Hocam o saate kadar çalıştı.

– Haldun Dormen: Nitekim sabah 6’ya kadar çalıştım ve gık demedim. Benden gençler daha çabuk yoruluyor mesela, görüyorum. İşinizi severek yaparsanız, saate bakmazsınız. Ben bu projeye her şeyiyle inandığım için hiç yorulmadım.

◊ Berke Bey bu sinema sizin birinci direktörlük tecrübeniz, değil mi?

– Berke Üzrek: Pandemi devrinde bir sinema çekmiştim aslında fakat proje devam edemedi.

◊ Artık kamera gerisinde mı daha etkin olacaksınız?

– Berke Üzrek: Ben oyunculuğu seviyorum. Tahminen tiyatro yaparım, uzun vakittir yapmıyorum. Multidisipliner olmayı seviyorum. 

◊ Haldun Bey, 70’inci sanat yılınızdasınız. Görkemli bir kutlama bekliyoruz sizden…

– Haldun Dormen: Ben de bekliyorum. Sanırım bir sürpriz yapacaklar bana, bir şeyler planlıyorlar. Sanatın içerisindeki 70’inci yılımda bu türlü farklı bir projede yer almak da benim için hoş bir sürpriz oldu diyebilirim.

◊ 70 yıla dönüp bakınca; en büyük “iyi ki”niz ve “keşke”niz neler?

– Haldun Dormen: İyi ki bu işi yapmışım. Ben doğduğumdan beri aslında gösteri dünyasının içinde olmak istiyordum. Allah’a çok şükür oldum. Babamın sayesinde. Zira çok uygar bir adamdı, bana yardım etti. Onu şükranla anıyorum. Keşkem ise yok sanırım. Türkiye’de çalışmaktan çok mutluyum. Amerika’dan Türkiye’ye dönmemden de mutluyum. Orada durumum uygundu, kalabilirdim lakin ben Türkiye’de iş yapmak istiyordum.

YÜZLERCE AKTÖR YETİŞTİRDİM HAİNLİK YAPANLAR OLDU

◊ Sinemanın isminden yola çıkarak sormak istiyorum; yaşadığınız en büyük hainlik neydi?

– Haldun Dormen: Yüzlerce aktör yetiştirdim, içlerinde hainlik yapanlar oldu, aldırmadım. Zira her şeye müspet bakan bir insanım. Mesela bir oyuncuyu meşhur etmiştim, bir gün Metin Serezli o kişinin röportajını okurken şaşkınlık yaşadı. “Ne oldu?” dedim. Röportajda “Yeni bir hayata başlıyorum, güçlü çocuğu tiyatrosunda oynamaktan bıktım” demiş. Halbuki ben onu aktör yaptım, star oldu. Bu türlü şeyler oluyor…

◊ Meltem Hanım, yavuz bir bayanı oynadınız. Siz ne kadar mertsiniz?

– Meltem Beydilli: Karakterle kendimi bağdaştırdığım istikametler var, bunlardan biri de yüreği.

– Haldun Dormen: Bu rolü kabul etmekle bile yürekli olduğunu gösterdi.

Meltem Beydilli – Haldun Dormen – Berke Üzrek

HOLLYWOOD’DA BAŞROL OYNADIM AMA HİÇ KALMAYI DÜŞÜNMEDİM

◊ Haldun Bey formunuzu nasıl koruyorsunuz?

– Haldun Dormen: Kendime çok yeterli bakmam ancak hiçbir şeyin de dozunu kaçırmam. Bir de insanları seviyorum. Bu beni daima dinç tutuyor.

◊ Siz ikonsunuz. Sizce hangi özelliğinizle fark yarattınız?

– Haldun Dormen: Girişimci ruh olabilir. Amerika’da da bir şeyler yapma imkânım vardı fakat ben Türkiye’ye gelmek istedim. Yeterli ki de gelmişim. Hollywood’da bir oyunda başrol oynadım. Hiç kalmayı düşünmedim. Birtakım imkânlar çıktı. Ben Türkiye’ye döndüm.

YENİ KUŞAK TEKNOLOJİLER KULLANDIK

◊ Seyirciler bu sineması neden izlemeli?

– Meltem Beydilli: Zira yalnızca heyecan dolu bir öykü değil, birebir vakitte güçlü karakterleri ve derin temaları, alt katmanlarıyla da iz bırakan bir üretim. Erkek hâkim bir dünyada bayanların hamaseti ve dayanışmasıyla verdikleri çabayı etkileyici bir biçimde anlatıyor. Hem düşündüren hem de duygusal manada etkileyen bir tecrübe yaşamak isteyenler, sinemada bu sineması izlemeli. Ayrıyeten yaşadığı hayatı sorgulayan ve bir şeyleri manalandırmak isteyenler de izlemeli. Zira bu sinemanın tam olarak bu türlü bir öyküsü var.

– Berke Üzrek: Sinemada görsel şölen de var. Teknolojik olarak “Unreal” diye bir teknoloji kullandık. Gerçekte olmayan yerler tasarlandı. Seyirciyi heyecanlandıracak. Takım da şampiyonlar ligi!

◊ Haldun Bey, teknolojinin hayatımıza bu kadar dahil olması hakkında ne düşünüyorsunuz?

– Haldun Dormen: Teknolojiden çok hoşlanmıyorum lakin yenilikleri seviyorum. Sinema içerisinde birtakım süreçlerde teknolojinin yararlarını gördük. Görsel olarak birçok yeni kuşak teknoloji kullandık. Bu da aslında sinemamızın ne kadar geliştiğini, hangi noktalara ulaşabileceğini de gösteriyor.

– Berke Üzrek: Çekim yaparken geride ekran bozuldu. “Kestik” dedik. Haldun Hoca “Neden ben mi yapamadım?” dedi. “Yok hocam, bilgisayar bozuldu” dedik. “Bilgisayarlar da bozulabiliyormuş yani” dedi Haldun Hoca. Kendisinin epey deneyimden sonra hâlâ birinci günkü üzere heyecanla ve titizlikle işini ele alıyor olması beni etkiledi.

– Haldun Dormen: Sırf bizim işimizde değil, hangi işte olursa olsun bu çok değerli.