11 yıllık sır: ‘Cesetsiz cinayet’ davası sil baştan
Yeşiloba Mahallesi’ndeki TOKİ evlerinde Zeynep Söğüt ile yaşayan Savaş Sanatma, 23 Aralık 2013’te emniyete giderek nikahsız yaşadığı Zeynep’in kendisi işteyken evi terk ederek gittiğini ve bir daha dönmediğini belirterek kayıp başvurusunda bulundu …
Yeşiloba Mahallesi’ndeki TOKİ evlerinde Zeynep Söğüt ile yaşayan Savaş Sanatma, 23 Aralık 2013’te emniyete giderek nikahsız yaşadığı Zeynep’in kendisi işteyken evi terk ederek gittiğini ve bir daha dönmediğini belirterek kayıp başvurusunda bulundu.
Savcılık, kayıp başvurusu üzerine 31 Aralık 2013’te kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verdi.
“KIZIM ÖLDÜRÜLMÜŞ OLABİLİR”
Zeynep Söğüt’ün annesi Arbiye Ballı da 27 Aralık 2013’te Sarıçam Polis Merkezi’ne giderek 2 çocuk annesi kızından haber alamadığını, hayatından endişe ettiğini, öldürülmüş olabileceğini, kızının en son Savaş Sanatma ile yaşadığını ve bu kişiden şüphelendiğini bildirdi. Anne Ballı’nın şikayeti üzerine Sanatma’nın bilgi sahibi olarak ifadesine başvuruldu.
Sanatma, Zeynep Söğüt ile 8-9 ay beraber yaşadıklarını, kaybolunca kayıp başvurusunda bulunduğunu, anne ve babasına da bilgi verdiğini söyledi. Söğüt Ailesi, 21 Kasım 2018’de televizyon programlarına çıkarak kızlarından haber alamadıklarını anlattı. Savaş Sanatma da telefonla programa katılarak sevgilisinden haber alamadığını söyledi.
DOSYA YENİDEN AÇILDI
Cinayet Bürosu ekipleri, Zeynep Söğüt’ün cinayete kurban gitmiş olabileceğini değerlendirerek 2020 yılında kayıp dava dosyasını yeniden açtı. Söğüt’ün kaybolması ile ilgili onlarca kişinin ifadesine başvuruldu, güvenlik kamera görüntüleri ve cep telefonu kayıtları incelendi. Elde edilen bilgiler doğrultusunda Zeynep Söğüt’ü öldürdükleri iddiası ile Savaş Sanatma, arkadaşı Ersin Yalçınkaya ve çiçekçilik yapan akrabası Nazlı Tuğlucan yakalanıp, gözaltına alındı.
BİRBİRLERİNİ SUÇLADILAR
Sorgularında, Savaş Sanatma, Zeynep’i arkadaşı Ersin Yalçınkaya’nın öldürdüğünü belirterek, “Ersin gece bizde kalmıştı. 24 Aralık 2013 günü sabah erken uyandım, Ersin de uyanmıştı. Zeynep yatıyordu. Ersin’e ‘Sen otur sıcak pide alayım geleyim birlikte kahvaltı yapalım’ dedim. Ekmek alıp eve döndüğümde Ersin kapıyı açtı. Her iki kolunda ve yüzünün bir kısmında tırnak izlerinden dolayı kanamalar olduğunu görünce ne olduğunu sordum. ‘Sesini çıkartma Zeynep’i yatak odasında boğarak öldürdüm, bu esnada boğuştum, Zeynep tırnakları ile beni bu hale getirdi’ dedi. Yatak odasının kapısını açtığımda Zeynep yatağın üzerinde sırt üstü hareketsiz yatıyordu” ifadelerini kullandı.
İÇİNDE CESET OLAN BAVULU DEREYE ATMIŞLAR
CESET BULUNAMADI
Polis, Zeynep Söğüt’ün cesedini bulmak için şüphelilerin gösterdikleri bölgede kadavra köpeği ile arama yaptı. Belirtilen bölgede bavul bulundu, içinden taşlar çıktı. Genişletilen aramada kemikler bulundu. Yapılan analizde kemik parçalarının insana değil, bir hayvana ait olduğu tespit edildi.
DAVA AÇILDI
Cesedi bulunamayan Zeynep Söğüt’ü öldürdükleri iddiası ile Söğüt’ün nikahsız yaşadığı Savaş Sanatma ile Ersin Yalçınkaya ve Nazlı Tuğlucan hakkında Adana 6’ncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘Tasarlayarak öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmaları istemiyle dava açıldı.
MAHKEMEDE İFADE DEĞİŞTİRDİLER
Emniyetteki ve savcılıktaki sorgularında Zeynep Söğüt’ün öldürülmesini ayrıntılarıyla anlatan sanıklar Savaş Sanatma, Esrin Yalçınkaya ve Nazlı Tuğlucan yargılandıkları mahkemede ifadelerini değiştirdi.
Ersin Yalçınkaya, suçlamayı kabul etmeyerek, “Emniyette verdiğim ifademi kabul etmiyorum, ben ilgim ve alakam olmadığını söylememe rağmen bana emniyette işkence yaptılar. Olay tarihinde ben mide ameliyatı geçirmiştim, çok kilo vermiştim, rahatsızdım, bu suçu işlemem de mümkün değildir” dedi. Savaş Sanatma da suçlamayı kabul etmeyerek, poliste ve savcılıkta psikolojik baskıyla korkudan ifade verdiğini söyledi.
“BAVULLA UZAKLAŞTI, GELDİĞİNDE BAVUL YOKTU”
Sanık Nazlı Tuğlucan ise Savaş ve Ersin ile Pozantı’ya gittiklerini belirterek, “Ersin taksinin arkasından koyu renkli bir bavul çıkardı. Bizim olduğumuz yerden bavulla uzaklaştı. 10 dakika sonra geldi, elinde bavul yoktu. O arada Savaş diz çökmüş titriyordu. Ersin ‘Burada gördüklerinizi hiç kimseye söylemeyeceksiniz’ dedi. Bavulun içinde ne olduğunu defalarca sordum bir şey söylemedi” diye konuştu.
Sanık avukatları da Zeynep Söğüt’ün yaşıyor olabileceğini ifade ederek müvekkillerinin beraatini istedi.
MÜEBBET HAPSE MAHKUM EDİLDİLER
Mahkeme heyeti, 17 Ekim 2023’te tutuklu sanıklar Savaş Sanatma ve Ersin Yalçınkaya’yı ‘Kasten öldürme’ suçundan müebbet, yargılama sırasında tahliye edilen Nazlı Tuğlucan’ı ise ‘Suç delillerini gizleme ve yok etme’ suçundan 3 yıl hapis cezasına mahkum etti.
KARAR BOZULDU
Sanıkların avukatları, karara itiraz etti. Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4’üncü Ceza Dairesi, yaptığı incelemede eksik kovuşturma nedeniyle sanıklara verilen kararı bozdu. Bu gelişme üzerine dava Adana 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden görülmeye başlandı. Duruşmaya, tutuklu sanıklar Savaş Sanatma ve Ersin Yalçınkaya ile öldürülen Zeynep Söğüt’ün annesi Arbiye Ballı ile tarafların avukatları katıldı. Sanıklar önceki savunmalarını tekrar ettiklerini, bozmadaki aleyhe olan hususları kabul etmediklerini söyledi. Arbiye Ballı ise, sanıkların en ağır şekilde cezalandırılmalarını istedi.
OLAYI SORUŞTURAN POLİSLER DİNLENDİ
Zeynep Söğüt dosyasının kendi dosyası olduğunu belirten polis memuru E.Z. ise o dönemde Erzurum’da bulunan sanık Nazlı Tuğlucan’ı emniyete getirdiklerini ifade ederek, şöyle konuştu:
“Nazlı Tuğlucan kendisini gözaltına alan arkadaşlara Zeynep Söğüt’ü Ersin Yalçınkaya’nın öldürdüğünü, arabaya koyup iki araçla Pozantı’ya götürdüklerini söylemiş. Biz bunun üzerine Savaş Sanatma ile ifadesi alınmadan önce sözlü olarak görüştüğümüzde bize, olay günü ekmek almak için fırına gittiğini, eve geri döndüğünde Zeynep’i yatak odasında ölmüş gördüğünü, Ersin’in de kendisine Zeynep’i kendisinin öldürdüğünü, cesedi ortadan kaldırmamız lazım, dediğini söyledi. Pozantı’ya gittiklerini Ersin’in ceset bulunan bavulu alıp ‘Siz gelmeyin’ diyerek yanlarından ayrıldığını, bir süre sonra bavulsuz bir şekilde geri geldiğini bize anlattı. Ardından Ersin Yalçınkaya’yı alıp yer göstermeye gittik. Ersin her defasında bizi bir noktaya kadar götürüp ‘Devamını hatırlamıyorum’ diyordu. En son gittiğimizde bize bir yer gösterdi, bize gösterdiği yerin biraz aşağısında bir bavul bulduk, içinde taşlar vardı, bavul da parçalanmıştı. 3 sanık bavulun, bu bavul olduğunu söylediler” dedi.
Mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların tutukluluğunun devamına karar vererek, dinlenmeyen tanıkların dinlenmesi ve sanık Nazlı Tuğlucan’ın zorla getirilmesi için duruşmayı erteledi.