Bakanlık, ceza algısının güçlendirilmesi gerektiğini belirtti, ‘lekelenmeme hakkı’ vurgusu yaptı
Mağdur kadınların adalete erişiminin güçlendirilmesinde toplumun canlı yapısına karşı etkili ve hızlı çözümlerin oluşturulamaması risk olarak gösterildi.
Adalet Bakanlığı’nın On İkinci Kalkınma Planı’yla uyumlu şekilde hazırladığı “2024-2028 Stratejik Planı”nda bakanlığın dört yıllık hedefleri açıklandı. Bakanlığın hedefleri kapsamında risk ve ihtiyaçları da kaydedildi. Plan kapsamında adli süreçlerin makul sürede tamamlanması için bir takım hedefler belirlendi. Bakanlık; mahkemelerin makul sürede yargılanmayı yapabilmesi için güçlendirme ve uzmanlaşmaya yönelik uygulamaların gerçekleştirilmesini hedefledi. Ancak bakanlık, adalet binalarında yeni kurulan mahkemelere yer bulunamadığını belirterek, bu durumu hedefin riski olarak gördü. Bunun yanı sıra adli süreçlerin makul sürede tamamlanmasına yönelik önlemlerin alınması da hedeflenirken ara kararların zamanında yerine getirilmediği ve bunun risk oluşturduğu kaydedildi.
STANDART BELİRLENMELİ
Plan kapsamında kişilerin yargılanma sürecinden onur ve saygınlığının korunmasını sağlayan “lekelenmeme hakkı” kapsamında da düzenlenme hedeflendi. Bu hedefle söz konusu hakkın daha etkin sağlanmasında suç ve yaptırım dengesinin düzenlenmesi için “adli sicil mevzuatının” yeniden yapılandırılması planlandı. Hedefin sağlanabilmesinde ise “cezaların daha caydırıcı olmasının” gerekliliğine değinildi. Bununla birlikte plan kapsamında suç türlerine göre standartların belirlenmesi ve suçla etkin mücadele için infaz sisteminin “cezasızlık algısını ortadan kaldıracak biçimde” yeniden düzenlemesi gerektiği de kaydedildi.
KADIN HAKLARI DUYARLILIĞI ARTMALI
Bakanlığın mağdur kadınların adalete erişiminde toplumsal etkilerin engel oluşturduğunu belirtmesi de dikat çekti. Mağdur kadınların adalete erişiminin güçlendirilmesinde toplumun canlı yapısına karşı etkili ve hızlı çözümlerin oluşturulamaması risk olarak gösterildi. Bu kapsamda aile içi ve kadına yönelik şiddet suçları bakımından çok daha hızlı bir mekanizmanın geliştirilmesi ve kadın haklarına yönelik toplumsal duyarlılığın artırılması gereksinim olarak belirlendi.
Plan kapsamında Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) kapsamında üye ülkelerin adli tıp ve adli bilimlere ilişkin resmi kurumları arasında işbirliği için “Türk Devletleri Adli Tıp ve Adli Bilimler Birliği”nin kurulması hedefler arasında kondu. Planda diğer değerlendirmeler şunlar:
- Adalet çalışanlarına yönelik hizmet içi eğitimde bütçenin yetersiz olduğu belirtildi.
- Adalet örgütü yapısı içinde tercüme ve yazışmalarda yabancı dilbilgisi olan insan kaynağı eksikliği uluslararası adli yardımlaşmada risk oluşturulduğu kaydedildi.
- Adliyelerdeki emanet büroları ve arşivlerde yeterli kadro görevlendirilmemesinin yapılamadığı, bu nedenle kadrolu çalışan görevlendirilmesinin gereksinim olduğu değerlendirmesinde bulunuldu.