Credit Suisse krizi resesyon endişelerini tırmandırdı
Küresel finans sisteminin önemli bankalarından Credit Suisse Group AG’de tırmanan güven sorunu, bankaların kredilerini kısması ve bunun sonucunda ekonomileri resesyona sürükleyebilecek bir kredi sıkışıklığı krizi yaşanması riskini beraberinde…
Üç ABD bankasının bir hafta içinde kapanmasının ardından yaşanan bu kriz, küresel ekonomik görünüme dair beklentilerin yeniden şekillenmesine neden oluyor. Ortaya çıkan en büyük risk, bankaların, ekonomilerin büyümesini destekleyecek krediler vermek yerine, kendi finansal durumlarına odaklanmaları ihtimali.
Geçen haftaki dramatik değişimden önce, asıl soru, Fed ve diğer merkez bankalarının yüksek faiz oranlarının büyümeyi durdurmadan enflasyonu soğutmayı başardığı bir “yumuşak iniş” gerçekleştirip gerçekleştiremeyecekleriydi.
Genel görüş de sıkı para politikalarının ekonomilere o kadar da zarar vermediği yönündeydi. Ancak bir bankacılık krizi olasılığı bu söylemi alt üst etti.
Finansal Kaza
Apollo Global Management Başekonomisti Torsten Slok, çarşamba günü müşterileriyle paylaştığı notta, “Finansal bir kaza oldu ve daha sıkı kredi koşulları nedeniyle iniş olmayan senaryodan sert bir iniş senaryosuna geçiyoruz” dedi.
Goldman Sachs’ın Jan Hatzius liderliğindeki ekonomistleri de ABD’nin gelecek 12 ay içinde resesyona girmesi ihtimalini dörtte birden yüzde 35’e yükseltti. Bu tahmin hala Bloomberg anketindeki yüzde 60’lık oranın altında bulunuyor.
Yatırımcılar, merkez bankalarının enflasyonu düşürmek için daha fazla faiz artışı yapmalarına dair beklentileri bırakırken, şimdi, resesyonla mücadele aracı olarak faiz indirimlerini çok geçmeden devreye sokmalarını bekliyorlar.
Merkez bankası sıkılaştırmasına yönelik beklentilerin azalması, enflasyonun düşmesinden kaynaklanmıyor. Geçen ay ABD’de tüketici enflasyonu yüzde 6’yı gördü ve Avrupa’da daha da yüksek seyrediyor. Buna rağmen, piyasalar Fed’in politika faizini 22 Mart’ta 25 baz puan faiz artırmasını daha düşük bir ihtimal olarak fiyatlıyor.
Avrupa Merkez Bankası’nın bugünkü toplantısında da daha önce vaat ettiği 50 baz puanlık faiz artışını gerçekleştirmesine pek ihtimal verilmiyor.
Pictet Wealth Yönetim ekonomistleri, “Enflasyonun başını alıp gitmesine izin vermek kötü olsa da, bir kredi krizine sebep olmak daha kötü olur” yorumunu yaparken, bazı analistler ise merkez bankaları ne yaparsa yapsın bir kredi krizinin yaşanabileceği konusunda uyarıyor.