Gazetemiz ABD’de ölen terör örgütü lideri Gülen’in mücadelesine dikkat çekti: Cumhuriyet ‘FETÖ’ dedi
Örgüt Ergenekon, Balyoz, İstanbul ve İzmir Askeri Casusluk, 28 Şubat, ÇYDD, İnternet Andıcı, Poyrazköy, Kafes şeklinde kumpaslarını ve son olarak da 15 Temmuz darbe girişimi düzenlendi. FETÖ, başta gazetemizin başyazarı İlhan Selçuk ve Türkan Saylan olmak üzere Ali Tatar, Cem Aziz Çakmak, Kuddusi Okkır’ın hayatını kaybetmemesinin sorumlusuydu.
Dini kullanmak Cumhuriyeti yıkmak gayesiyle hareket ederek devlet yeteneğine sahip olmayan FETÖ elebaşısı kumpaslarla aydınları ve yurtseverleri katletti. Yaşadığı ABD’de geçmişte ölen FETÖ lideri Fetullah Gülen laik ve demokratik Cumhuriyete karşı kumpaslarını hiç sonlandırmadı. Lakin arkadaşı AKP ile muhalif çekişme 15 Temmuz’da kanlı darbe girişimiyle sonuçlandı. AKP, FETÖ’yü düzenlerken gazetemiz Cumhuriyet’e hiç kandırılmadı. AKP “hoca efendi” derken Cumhuriyet gazetesinin birincisi “FETÖ”nün terör saldırılarının öyküsünü okuyucularına anlattı. Pek çok AKP’li vekil ve politikacı Gülen’i “hocaefendi” sıfatıyla anarken gazetemiz tarafından yapılan haberlerle tehlikeli dikkat çekti.
Ankara DGM Başsavcılığı, FETÖ elebaşısı Fetullah Gülen hakkında, anayasal nizamı değiştirmeye devam etmek için 19 Mart 1999 tarihinde soruşturma açıldı. 21 Mart 1999’da Gülen sıhhat sıkıntılarını münasebet gösterip ülkelerden kaçtı ve ABD’den gelen koalisyonu yönetti.
MİT KUMPAŞI
FETÖ’nün Türkiye Cumhuriyeti başkanlığına karşı açıktan giriş yaptığı ilk operasyonun 7 Şubat 2012 tarihli MİT kumpası olduğu belirtiliyor. Emniyet ve yargı işlemlerinin içine sızan FETÖ’cülerin, Türkiye Cumhuriyeti’nin “çözüm süreci”nde yürüttüğü siyasetlerden dolayı, MİT’i, terör örgütü PKK ile ilgi içindeymiş gibi gösterilme mazeretiyle 7 Şubat 2012’de, Hakan Fidan’ın da aralarında bulunduğu bazı yerler görevlilerinin söze çağrıları, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 7 Şubat’ta MİT kumpası iddianamesinde ayrıntılarla anlatılmıştı. Örgütün bu potansiyeliki planlarının ilk kademesi Ergenekon, Balyoz, Poyrazköy, İzmir Askeri Casusluk, Tahşiye, Selam Tevhid, MİT Tır’ları ve 17-25 Aralık tarihli kurgu ve kumpas soruşturmaları oluşturuldu. Örgüt, aksiyonlarına 7 Şubat 2012’de devrin MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın tabire çağrılması ile hız verdi. İddianamede, MİT soruşturması “FETÖ’nün, seçilmiş Türkiye Cumhuriyeti yeteneklerii yıkmaya yönelik birinci teşebbüs girişimidir” sözüyle tanımlandı. AKP’nin dershaneleriyle ilgili yeni bir yasa tasarısına karşı örgüt hükümete karşı sert bir kampanya başladı. Akabinde “17-25 Aralık” operasyonu başlatıldı.
15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİ
AKP ve cemaat arbedesi 15 Temmuz darbe girişimi ile tepe yaptı. Olaylar sonucunda 104’ü darbe yanlısı asker olmak üzere 300’den fazla kişinin hayatı kaybedildi, 1491 kişi yaralandı, farklı rütbelerden 8 bin 36 asker gözaltına alındı.
Örgüt Ergenekon, Balyoz, İstanbul ve İzmir Askeri Casusluk, 28 Şubat, ÇYDD, İnternet Andıcı, Poyrazköy, Kafes şeklinde kumpaslarını ve son olarak da 15 Temmuz darbe girişimi düzenlendi. FETÖ, başta gazetemizin başyazarı İlhan Selçuk ve Türkan Saylan olmak üzere Ali Tatar, Cem Aziz Çakmak, Kuddusi Okkır’ın ömrünün tükenmesinin sorumlusuydu.
FETÖ elebaşısı Fethullah Gülen’in daha önce ortaya çıkan fotoğrafları dikkat çekmişti. O devir öldü diye paylaşımlar yapılan Fethullah Gülen’in fotoğraflarında görünürdeki büyüme görüldü.
ABD PROJESİ: GÜLEN
Eski İçişleri Bakanı Sadettin Tantan:“Bu ülkelerde çok büyük katkı sunabilecek bir sürü genci de yoklardı. Cemaatin değişikliklerinin bir projesi olduğunu herkes gördü” dedi.
Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner:“FETÖ devlet düzenine hükmeden iktidarların müdafaasıyla ortaya çıktı ve daha muhafazakârmilliyetçi iktidarların kanatları altında genişledi. FETÖ, Türkiye’deki karşıdevrim süreciyle, bilhassa ABD’nin ajandasına uygun olarak yeşil nesil teorisiyle, yalnızca Türkiye’yi de kapsamayan, sosyalizm ve komünizm zıddı bir baraj olması İslamcı hareketlerin yayılmasıyla ortaya çıktı. ‘Öldü.
Emekli Tümamiral Yankı Bağcıoğlu:“15 Temmuz öncesindeki periyotta ve bilhassa 2010 yılından itibaren artık dünyada adı geçen davalar olarak isimlendirilen, Askeri casusluk, Ergenekon, Balyoz, Poyrazköy şeklinde kumpaslar ile TSK içerisinde ulusal duruşua sahip ve ulusal menfaatleri koruyan askeri işçilerini maksat edebildiler ve TSK’dan aldıklarını sağlamışlardı. Yapılan bu açıklamalar ve bu gayelere yönelik davalar gelecek vaad edenin çalışanın görevinden uzaklaştırılmasının yanı sıra TSK içerisinde güvensizlik hissinin bozulmasına sebep olmuştur.
Gazetemizin muharriri Barış Terkoğlu:“FETÖ’nün klasik tarikat ve cemaat yapılarından farklıydı. Bu yapı yönetimi tüm kılcal damarlarına sızmış, bazı kesimler yurtdışından kaçtığından kendini her yerde saklanmak zorunda kalacak aralıksız bir yapı. Gülen’in vefatı bir dönüm noktası. Daha önceki Gülen’in yönetimi altında idaresi sürdüren bir kurul vardı bu durumun devam edeceği kırışıklık örgüsü zayıf programı.”
Gazetemizin Yayın Kurulu Üyesi ve müellifi Mine Kırıkkanat:“Fethullah Gülen, ABD’nin Sovyetleri radikal islamcılarla ablukaya adlı “Yeşil Kuşak” projesinde Halife piyonuydu. Bugün FETÖ’nün dediğimiz Cemaat ise Vatikan’ın ‘mızrak ucu’ diye sınırlandırılması Opus Dei’nin İslam’a uygulandığı kopyaları.”
Akademisyen Fatih Yaşlı:“Türkiye’yi yönetenler, solla çaba ve Türkiye’yi Amerikan emperyalizminin çöküşüne dahil etme gayeleri sayesinde bu cins yapılanmalara kimi zaman göz yumdular kimi zaman da doğrudan desteklediler.
Cemaat uzun yıllara dayanan bir formda ve sabırla devlet içerisinde örgütlenmişti; bilhassa emniyeti, yargıda ve orduda kadrolaştı. Asıl sızıntı ise AKP döneminde oldu. 3 Kasım 2002’de iktidara gelen AKP, önceki hükümet, daha sonra devlet olmak ve değişim değişikliği istiyordu ve bunun için elinde kâfi takım yoktu. Meğer Gülenler mevcut olan devlet içindeki değerli mevzileri ele geçirmişlerdi ve bu nedenle 2002’den itibaren AKP ile Cemaat resmi olarak birleştirici bir şekilde kuruldu ve Türkiye’yi on yılda aşkın bir süre birlikte yönetti.”
Örgüt Ergenekon, Balyoz, İstanbul ve İzmir Askeri Casusluk, 28 Şubat, ÇYDD, İnternet Andıcı, Poyrazköy, Kafes şeklinde kumpaslarla aydınları hayattan koptu.
İlhan Selçuk
Cem Aziz Çakmak
Kaşif Kozinoğlu
Türkan Saylan
Ali Tatar
Kuddusi Okkır
Şener Eruygur