İmamoğlu’ndan ‘kadın cinayetleri’ bildirisi: ‘Kadınlara ve çocuklara dokunamayacak hiç kimse!’

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), Başkomutanlığını Mustafa Kemal Atatürk’ün yaptığı Türk ordusu tarafından 6 Ekim 1923’te geri alınan İstanbul’un kurtuluşunun 101’inci yıldönümünü Beşiktaş Meydanı’nda düzenlenen etkinliklerle kutladı.

Çok sayıda İstanbullunun katılma etkinliğine İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu da katıldı. İmamoğlu’na CHP TBMM Küme Başkanvekili Gökhan Günaydın, CHP Parti Meclisi Üyeleri Berker Esen ve Cem Aydın, Ardahan Belediye Başkanı Faruk Demir, Bakırköy Belediye Lideri Ayşegül Ovalıoğlu, Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat, Beylikdüzü Belediye Lideri Mehmet Murat Çalık ve CHP İstanbul Kadın Kolları Başkanı Hatice Selli Dursun da üyeydi.

“İSTANBUL TARİHİN AKIŞINI DEĞİŞTİREN BİR ŞEHİRDİR”

İstanbullulara seslenen İmamoğlu, “Bu hoş akşamlarda sizlerle bir ortada varlıkta çok genç sevgili İstanbullular. Bu kentten benzersiz ve hoş insanlar. Atatürk ve Cumhuriyet sevdalıları, beğenildiniz, sefalar yükselttiniz. İstanbulumuzun kurtuluşunun yıldönümü kutlu olsun. Biz sevgili hemşerilerim bu kentte en hoş anını birlikte kutlayacağız. Her hoş anını bu memleketin birlikte yaşanmaz. Tekrar tekrar anacağız, kutlayacağız ve güzel anacağız. Anlarsak o vakit bu kentte bu memleketin de değeri daha âlâ biliriz. İşte tam da bu manada bize bu kenti bu ülkede emanet edenlerin ruhları şad olsun. İstanbul tarihinin aralıkları bir kenttir. İstanbul dünya hoşu dünya başşehri, bütün dünyada buradan gösterdiğimiz en hoş onun en hoş ses bütün dünyada yankılanır. Fatih Sultan Mehmet Han 1453’te İstanbul’u fethettiğinde Orta Çağ’ın sonucuna ulaştı. 1923’te bu aziz millet burada olan sizlerin, bilhassa sevgililerin onun birinizin dedesi, ninesi, atası, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde dahili meşgul işgalcileri İstanbul’dan meskenlerine gönderildi. Nasıl oldu? Geldikleri üzere gittiler. Geldikleri üzere gittiler” dedi.

“İŞGAL BİRLİKLERİ, İSTANBUL’DAN BAYRAĞIMIZI, AY YILDIZLI BAYRAĞIMIZI SELAMLAYARAK AYRILDILAR”

“İşte sevgili hemşerilerim bu büyük zaferde, dünyada yeni bir periyodu başlatmıştır” diyen İmamoğlu, şunları söyledi:

“Milletçe bağımsızlığımıza, onurumuza sahip çıktık ve işgalcilere, hadlerini bildirdik. İşgal birlikleri, İstanbul’dan bayrağımızı, ay yıldızlı bayraklarımızı selamlayarak ayrıldılar. O gün sonra ne olduğunu biliyor musun? Dünyanın her yerinde işgalcilere karşı emperyalizme karşı, çabalayan, pak ve mazlum milletler yolunda çok güçlü adımlar atmaya başladı. Saltanatlar yıkıldı, rejimler değişti. Yerine cumhuriyetler kuruldu. İşte sevgililerin, hanımefendilerin, beyefendilerin kurtuluş çabamız, Bandırma gemisinin yola çıkışıyla İstanbul’dan başlamıştı. Tam da bu kıyıdan kuruluş çabamızın ateşinin de İstanbul’un işgalcilerden temizlenmesi yaktı. Bugün 6 Ekim. Yani 29 Ekim’e 23 gün kala İstanbul’dan o işgal kuvvetlerini gönderdikten sonra 29 Ekim’de cumhuriyet kuruldu. İstanbul’un kurtuluşundan yalnızca 23 gün sonra daima birlikte o milletimizin gücüyle Mustafa Kemal Atatürk’ün egemenliğinde cumhuriyeti ilan ettik.”

“HİÇBİR ALANDA TAM BAĞIMSIZLIKTAN ASLA TAVİZ VERMEYECEĞİZ”

“O anda birçok devletler, saltanatla yönetiliyordu. Pek çok yabancı güçlerin denetimi altındaydı. Bu milletin bağımsızlığı kendi ruhunda hisseden bu millet Türkiye Cumhuriyeti’ni kurdu. Nasıl bir cumhuriyet? Tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’ni kurdu. Sevgili hemşerilerim bu değerline bakın. Tam aralık vurgusu çok değerlidir. Bunu unutmayın. Tam anlamıyla milletimizi yücelten bir histir. Mustafa Kemal Atatürk, Nutuk’ta, tam ayrılıklarımız, bugün bizim gücümüzün görevin temel ruhudur diyor. Bugün onun birinizi, görevinin tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’ne sahip olmaktan çıkmak ve onu yüceltmektir. Pekâlâ tam aralıkları deyince neyi anlayacağız? Bunun karşılığını bize yeniden ışığımız, rehberimiz Mustafa Kemal Atatürk veriyor ve ne diyor biliyor musunuz? Tam aralık, siyasi, mali, ekonomik, kayıtlı, askeri, kültürel ve gibi her konuda tam aralık ve tam hürlük demektir. İşte bu saydıklarımın rastgele bölgelerden mahrumiyet, millet ve memleketin gerçek manasıyla bugün bağımsızlığından mahrumiyet demektir. Yalnızca tam lafı aralıklı lafta değil. Atatürk’ün de işaretlediği şekilde tüm düzenli tam aralıklar demektir. Ne zaman? Daima birlikte bu anlayışa sahip çıkacağız. Hiçbir yerde tam aralıklarlatan asla taviz vermeyeceğiz. Biz tam bağımsızlığın bedelini ödediğimiz için kimsenin bağımsızlığı da gözlenmeyen bir milletiz.”

“SAVAŞ MECBUR KALMADIKÇA CİNAYETTİR”

“Bu halde dünya barışı ama eşit ve özgür özgürlüğün iradesinde yükselen, herkesin bağımsızlığı göze dikmeyen, hürmet gören devletler ortada mümkün olabilir. Çok ulu bir kelam. Yüzyıllar geçmeyecek. Atatürk’ün ‘Yurtta barış, dünyada barış’ dediği o kelaminin manası tam da budur. Savaş mecburiyeti devam ettikçe cinayettir. Lakin yurtta barış, dünyada barış, bütün milletlerin vazgeçilmez unsuru olmalıdır. Türkiye Cumhuriyeti’nin her alanda tam bağımsız teminatının teminatı, çok asil bir kelam, ‘Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür vatandaşıdır.’ Yani kimler biliyor musunuz? Sizlersiniz. Bilhassa sevgili çocuklar, sevgililerin, hanımefendiler, beyefendiler, İstanbulluların inancının. Gücünüzü bilin. Kararlarınızı hiçbir baskı altında saklamayın, kendi özgür iradenizle alın. Bakınız fikri hür vicdanı hür kuşaklar yaratıcı insanlardır. Ülkesini, milletini parçalara ayıran insanlardır. Siz hiç kimseye, hiçbir fikrine, hiçbir inanca körü körüne itaat etmeyen insanlarsınız. Daima aklınızla, daima vicdanınızla hareket edin. Adalet duygunuzla hareket edin. Cumhuriyetten ve demokrasiden, laiklikten ve bilhassa hukukundan asla vazgeçmeyin. Asla vazgeçmeyin.”

“KENDİLERİNİ MİLLETİN ÜZERİNDE GÖRENLER VAR”

“Çünkü bunları sizi bu ülkenin tek ve gerçek sahibi olan bedellerdir. Bakın onun biriniz, onun yurttaşımız, onun gencimiz, onun kızımız, onun oğlumuz, her evladımız bu memleketin her metrekaresine eşit hissarlarsınız. Bu ülkenin onun için gerçek sahibisiniz. O nedenle cumhuriyet ve demokrasi, laiklik ve hukukun refahı vakitte işte tam bağımsızlığımızın da vazgeçilmez teminatıdır. Ülkemizde bağımsız ve güçlü olsun diye milletimiz özgür ve keyifli yaşasın diye çok büyük bedeller ödendi. Çok büyük acıcılar ödendi. Bugün de bedeller, devir periyotumuza ödenmek isteniyor. Bugün de kendilerinin milletinin üzerinde görenler var. Milletin iradesini beğenmedikleri ve yok saymak istedikleri için kurallar, kurallar hiçe sayanlar var. Şair ne hoş ürünler o denli değil mi? ‘Hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım.’ Siz kullanmayın. Etmeyeceksiniz. Sizler bizim milletimizin evlatları bu davranışlarda bulunanlara da onlara da hakikat yolunu göstereceksiniz. Sizler göstereceksiniz. Nasıl? Aklınızla, vicdanınızla, ahlakınızla, vatanseverliğinizle yanlışsız yolu göstereceksiniz. Sonucunu beğenmedikleri için milletin iradesini yok sayamayacaklarını eninde sonunda anlayacaklar. Müsamahanızla, güler yüzünüzle, yanlışsız yol göstereceksiniz.

“TEK TEK ÖĞRETECEKSİNİZ”

“Siyasetin, demokrasi ve hukuk kuralları içerisinde centilmence, mertçe yapılması için gereken bir yarış olduğunu onlara gençler ne yapacaksınız? Tek tek öğreteceksin, öğreteceksin. Daima birlikte bunu başaracağız. Milletimizin Cumhuriyetine ve Demokrasiye sonuna kadar sahip çıkacağını çok yeterli biliyorum. Zira ardımızda bunun sayısız örneğiyle dolu bir tarih var. Çok manalı, çok derin bir tarih var. O anda rol üstlenenleri hürmetle minnetle anıyorum. Millete olan inancını bir an bile kaybetmeyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, onunla birlikte çıktığı yolda imkansızı başaran, bize bağımsızlığımızı, cumhuriyetimizi armağan eden aziz milletimizin tüm evlatlarını, tüm şehit ve gazilerimizi minnetle, sevgiyle, hürmetle yad ediyorum. Ruhları şad olsun.”

“KADINLARA VE ÇOCUKLARA DOKUNAMAYACAK HİÇ KİMSE”

Konuşmasının sonunda aktif haldeki bayan cinayetlerine karşı reaksiyon içeren Beşiktaş taraftar kümesi Çarşı’nın pankartına dikkat çeken İmamoğlu, “Bugün İstanbul’umuzun kurtuluşunun 101. yıldönümü. Sevgili İstanbullular, kurtuluş günü kutlu olsun. Hep özgür ol İstanbul, ebediyen memnun ol İstanbul. İstanbullular memnun ve huzurlu olacak. Evet Çarşı, isyan ediyor haklı. kadınlara ve çocuklara hiç kimse dokunamayacak. İstanbullu huzurlarınınunu hiç kimse bozamayacak. Daima birlikte İstanbul’un muhafızı olmaya hazır mıyız? Demokrasinin muhafız olmaya hazır mıyız? Bayana şiddete karşı bir olmaya hazır mıyız? İstanbul muhafızları. Hepinizi çok seviyorum. Kurtuluş gününüz kutlu olsun. Sağ olun, var olun” dedi.

İmamoğlu’nun konuşmasının akabinde sevilen sanatçısı Melek Mosso, İstanbullular ile buluştu.