İşgücü piyasasında ‘centilmenlik’ anlaşmalarının savunmaları başladı

Rekabet Kurumu’nda gerçekleştirilen toplantıda, Rekabet Kurulu Başkanı Birol Küle, işgücü piyasasına yönelik centilmenlik anlaşması yapmak suretiyle bazı teşebbüsler tarafından 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un 4. maddesinin ihlal edilip edilmediğinin tespiti amacıyla soruşturma açıldığını hatırlattı.

Küle, Vodafone Telekomünikasyon AŞ ve Türk Telekomünikasyon AŞ’nin savunmalarının ticari sır içeren bölümlerinin gizli oturumda dinleneceğini dile getirerek sözü savunma heyetine bıraktı.

Soruşturma Heyeti Temsilcisi, Rekabet Kurulunun, işgücü piyasasına yönelik centilmenlik anlaşması yapmak suretiyle 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesinin ihlal edildiği iddiasına yönelik olarak soruşturma başlattığını anımsattı.

İdari para cezası kanaati belirtildi

Soruşturma kapsamında e-ticaret hizmetlerinden bilişim danışmanlığa, mağazacılık ve pazarlamadan gıda sanayine, telekomünikasyondan yazılım sistemlerine kadar faaliyet yürüten 16 şirketin ilgili kanunun 4. maddesini ihlal ettikleri ve söz konusu eylemlerin 5. madde kapsamında bireysel muafiyetten yararlanamayacağını belirten temsilci, bu nedenle idari para cezası uygulanması gerektiği kanaatini dile getirdi.

Temsilci, eğitim ve danışmanlıktan restoran işletmelerine, medya internet hizmetlerinden televizyon yayıncılığına, oyun yazılım ve pazarlamadan teknoloji hizmetlerine kadar çeşitli alanlarda faaliyet yürüten 21 teşebbüs tarafından kanunun 4. maddesinin ihlal edildiği tespit edilemediğinden idari para cezası verilmesine gerek olmadığını bildirdi.

Soruşturma heyeti temsilcisinin ardından hakkında soruşturma açılan teşebbüslerin temsilcileri, iddiaları reddederek sözlü savunmalarını yaptı.

Tarafların sözlü savunmalarının alınmasına yarın da devam edilecek.

Centilmenlik anlaşmaları nedir?

Dosya konusunu “çalışan ayartmama anlaşmaları” diğer bir tabirle “centilmenlik anlaşmaları” oluşturuyor.

İş gücü piyasalarında emek için rekabet halinde olan işveren konumundaki teşebbüslerin aralarındaki doğrudan veya dolaylı olarak yapılan bu anlaşmalar, çalışanların şirketler arasındaki geçişlerinin engellenmesine, çalışanların daha yüksek ücretler ve daha iyi koşullar sunan iş fırsatlarından mahrum kalmasına neden olabiliyor.

Böylece emek faktörünün teşebbüsler arasındaki hareketliliğinin azalmasıyla veya emeğin karşılığı olan ücretlerin suni şekilde gerçek değerini bulamamasıyla işgücü piyasalarındaki rekabetçi yapı zarar görebiliyor.

Rekabet Kurumu da emek faktörünün teşebbüsler arasında sağlıklı şekilde geçişini sağlamayı hedefliyor.