Prof. Dr. Demiralp: Maliye ve para politikasında ‘U dönüşü’ şansı var
Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selva Demiralp Bloomberg HT ekranlarında 5 yıl sonra tekrar ekonomi yönetimine gelen Mehmet Şimşek ile ortodoks politikalara tekrar dönüş olabileceğine ve maliye-para politikasında ‘U dönüşü’ şansının…
Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selva Demiralp Bloomberg HT’ye yeni kabinede ekonominin dümenine beş yıl aradan sonra yine Mehmet Şimşek’in geçmesini değerlendirdi.
Demiralp, “Tekrar ortodoks politikalara geçmek bile hızlı bir ivme sağlayabilir. Şu anda bir şekilde yükselme ivmesinin başarılı bir şekilde gideceğini düşünüyorum. Ondan sonra su yüzüne çıkabilmemiz için gitmemiz gereken mesafe olacak. Bunun ne kadar uzun soluklu olacağı verilen mesajlara bağlı olacak. Acı reçetenin maliyeti liyakatli ve güven veren ekiplerle azalır” dedi.
Demiralp’ın konuşmasında öne çıkanlar şöyle:
Cumhur İttifakı’nın seçim öncesi verdiği mesaj mevcut politikaların devam edeceği yönündeydi ama özellikle ekonomi yönetiminin başına tekrar ortodoks politikalara ve yapısal reformlara inanan biri bakan yapıldı. Bakanlık yaptığı dönem boyunca her ne pahasına olursa olsun büyüme demeyip potansiyelde tutmuş bir bakan görüyoruz. Bu olumlu bir gelişme. Ben gerçekten son ekonomi modelinin Türkiye’de çok ciddi kırılganlıklar yarattığını düşünüp orada ısrar edilmesiyle seçimleri köprüden önce son çıkış gibi düşünmüştüm ama şimdi tekrar “U dönüşü” yapma şansına gelmiş gibi gözüküyor.
“Yapılanları rasyonel çerçeveye oturtmakta zorlanıyorduk”
Mehmet Şimşek’in konuşmasını değerlendiren Demiralp, “Mehmet Şimşek zaten rasyonel politikalara, şeffaflık ve tutarlılığa dönüleceği şeklinde açıklama yaptı. Biz uzun zamandan beri yapılanları rasyonel bir çerçeveye oturtmakta zorlanıyorduk. Şeffaflık büyük ölçüde kalkmış durumdaydı, tutarlılık yoktu. Bir hafta önce balkon konuşmasında eski politikaların devam edileceğine dair bir duruş sergilenmişti. Bunun ötesinde çok büyük iddialarla ortaya çıkmış yeni bir ekonomi modeli var. O yeni ekonomi modelini sessiz sedasız rafa mı kaldırılacak yoksa bir muhasebesi yapılıp dönüş mü yapılacak?” dedi.
Demiralp devamında bir dönüş olabileceği şeklinde endişesini de paylaşarak, “Çok yakın zamanda Naci Ağbal ve Lütfi Elvan tecrübesi yaşadık o yüzden verilen mesajların ne kadar uzun soluklu olabileceği hepimizin kafasındaki soru işareti…” diye ekledi.
“Dilerim Merkez Bankası bağımsızlığı gerçekleşebilir”
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın bağımsızlığının önemini vurgulayan Demiralp, “Bundan sonra Merkez Bankası bağımsızlığı konusuna önem veriyorum. Dilerim Merkez Bankası bağımsızlığı gerçekleşebilir. Kağıt üzerinde şu an bu dönüşün olacağına dair bir inanış var, çok fazla yanlış yapıldığı için ‘O dönüş ne kadar yapılabilecek?’ ‘Cumhurbaşkanı düşük faiz konusunda çok net bir tercih gösteriyor, ne kadar ikna edilebilecek?’ ‘Zorunda kaldığımız bir faiz artışı mı olur?’ yoksa ‘Daha uzun soluklu gerçekten enflasyon düşürme niyetle yüksek faiz artışı mi olur?” onu zaman gösterecek… Şu an yapmamız gereken bir kredi verip sonrasında beklemek. Şu anda ciddi erozyona uğramış bir kredibilite var. O kredibiliteyi piyasalar size bedavaya vermeyecektir. Önce icraatınıza bakacaklar. Sizin tekrar yıpranmış kredibiliteyi satın almaya gerekecek” dedi.
Son olarak regülasyonların kademeli olarak kaldırılacağını belirten Demiralp, “Bütün regülasyonları bir anda kaldırmak mümkün olmayacak. Yoğun bakımdaki bir hastayı kademeli bir şekilde odasına almanız gerekiyor. Ödemeler dengesi ile ilgili bir sorun yaşıyoruz, enflasyonla ilgili sorun yaşıyoruz. altında yatan temel sebep de reel olarak negatif olan politika faizi. Önce bunun normal seviyelere çekilmesi gerekiyor. Ondan sonra ince ayara geçilmesi gerektiğine inanıyorum. Bunun iki aşaması olduğunu düşünüyorum. İlk aşamada yüzde 40’lardaki enflasyonu daha makul 30-20’lere düşürmek gerekiyor. Ondan sonra da ince ayar kısmına geçip hedeflere yaklaşmak. Kurda yukarı yönlü baskıların devam edeceğini düşünüyorum. Normalleşme sürecinde regülasyonlar kademeli olarak kalkacaktır. Düşük faiz politikasının ekonomiye ivme kaybettirdiğini gördük” dedi.