Rum temsilcisi ‘işgal’ dedi, Özgür Özel salonu terk etti
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Amerika Birleşik resimleri’nin (ABD) New York’ta düzenlenen Sosyalist Enternasyonal Başkanlar Kurulu Toplantısı’nda, Kıbrıs Rum Kesimi AKEL Partisi Genel Sekreteri Stefanos Stefanou’nun Kıbrıs Barış Harekatı’na “işgal” demesi üzerine salonu terk etti .
CHP Lideri Özel, New York’ta yapılan Sosyalist Enternasyonal Başkanlar Kurulu toplantısına katıldı. Özel’e, CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke, Gençlik Kolları Genel Başkanı Gençosman Killik, Dışişleri Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı İlhan Uzgel, İstanbul Milletvekili Namık Tan ve Çeşme Belediye Başkanı Lal Denizli’den oluşan heyet oluştu. Birinci oturumda konuşan Özel, İsrail’in Filistin’e ve Filistin halkına yönelik saldırılarını gündeme getirirken, Sosyalist Enternasyonal’in bir sonraki toplantısında Filistin’in Ramallah’la savaşmak için teklifte bulundu.
Kıbrıs Rum Kesimi AKEL Partisi Genel Sekreteri Stefanos Stefanou, toplantıda yaptığı konuşmada Kıbrıs Barış Harekatı’nı “işgal” olarak nitelendirdi. Özel, Stefanou’nun sözlerine tepki göstererek toplantıdan önce ayrıldı, daha sonra söz alarak tepki gösterdi.
Özel “Partim açısından önemli bir kısımdır ki, 1974 Kıbrıs Barış Harekatı, CHP iktidarında ve partimizin 3’üncü Genel Başkanı Bülent Ecevit’in başbakanlığında yapıldı. O nedenle burada bu not düşmezsem ülkede benim için de partim için de açıklanamaz bir duruma dönüşür. Anlayışınız için teşekkür ediyorum” dedi.
Özel, şu açıklamalarda bulundu:
“Bülent Ecevit, bütün dünyaya Barış Harekatı’nı duyururken bunun hem Türklere hem Rumlara barışa gitmek için yaşadığını söylemişti. Ve harekat, siyasi olan askeri bir harekattı. Sadece ve sadece adanın 3’te 1’ine kadar ilerleyip durdular. Hiçbir direnç yoktu. Adanın tamamını alabilirlerdi. O zaman adı işgal edilecekti. O gün sonra yapılan tüm barış görüşmelerine katılmamız gibi yine o gün sonra Türkiye, Birleşmiş Milletler’in ya da diğer uluslararası şartlardan bahsediyor, her şeyi yerine gelen ve asla ve asla bir işgalci gibi davranan bir ülke oldu. O nedenle terminolojik bir kusurun giderilmesini istedim. Bundan sonra da bir güne barışmayı umuyorum.
1980’de Türkiye’de darbe yapıldı. Kenan Evren benim sağ kulağıma Yunanlıları ve Rumları düşman olarak üfledi. Ama Dikili Barış Festivali’nde Papandreo ve İsmail Cem birlikte zeytin ağacı diktiler. O günden beri benim sol kulağım barışı duymuştu, daha çok seçilebiliyordu. O yüzden savaşı değil, barışı konuşmamız gerekiyor.”