Internet Gazete bir Atak Ajans Yayın Kuruluşudur -
$ DOLAR → Alış: / Satış:
€ EURO → Alış: / Satış:

‘Sağ beyinli’ veya ‘Sol beyinli’ iddialarının bilimsel temeli yok!

Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Sultan Tarlacı, sosyal medya gibi platformlarda özellikle nöromitler gibi bilimsel temele dayanmayan inanışların hızla yayıldığına işaret etti.

‘Sağ beyinli’ veya ‘Sol beyinli’ iddialarının bilimsel temeli yok!
  • 06.04.2024

Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Sultan Tarlacı, sosyal medya gibi platformlarda özellikle nöromitler gibi bilimsel temele dayanmayan inanışların hızla yayıldığına işaret etti.

Beyin fonksiyonlarının sadece belirli bir kısmının kullanıldığına dair yanlış bir inanış olduğuna dikkati çeken Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Sultan Tarlacı, “Aslında, beyin her zaman tam kapasitesiyle çalışır ve her iki tarafı da birlikte kullanılır. Eğitim sistemlerinin veya şirketlerin ‘sağ beyinli’ veya ‘sol beyinli’ yetiştirme iddialarının bilimsel temeli bulunmuyor.” dedi.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Sultan Tarlacı, nörolojide doğru bilinen yanlışlar hakkında bilgi verdi.

Beyin uykuda da çalışıyor ve gündüzden daha aktif olabiliyor

Günümüzde her insanın beynini gerektiği kadar kullandığını kaydeden Prof. Dr. Sultan Tarlacı, “Uykuda bile beyin çalışır ve gündüzden daha aktif olabilir. Bir dönem, çocukların müzisyen olmasıyla zekalarının artacağına dair popüler bir inanış yaygındı. Özellikle 1990’larda, Amerika’da vali seçimlerinde yeni doğan ailelere müzik CD’leri dağıtılarak çocukların ‘hayata 1.0 başlaması’ gibi bir yaklaşım benimsenmişti. Ayrıca, uykuda yabancı dil öğrenme gibi fikirler de ortaya atılmıştı. Ancak, günümüzde bu tür iddiaların bilimsel geçerliliği tartışmalıdır.” dedi. 

Beyin hakkındaki yanlış inanışlar neler?

Beyin hakkındaki yanlış inançlardan birinin de ‘beyin fonksiyonlarının sadece belirli bir kısmının kullanıldığı’ olduğunu kaydeden Prof. Dr. Sultan Tarlacı, şunları vurguladı:

“Aslında, beyin her zaman tam kapasitesiyle çalışır ve her iki tarafı da birlikte kullanılır. Eğitim sistemlerinin veya şirketlerin ‘sağ beyinli’ veya ‘sol beyinli’ yetiştirme iddialarının bilimsel temeli bulunmuyor. Bilimsel araştırmaların popülerleştirilmesi sırasında bilgi kaybı ve çarpıtılma riski vardır. Bu, akademisyenlerin karmaşık bilimsel dilini basitleştirmesi gerektiği gibi, sosyal medyada da bilgilerin yanlış anlaşılmasına veya çarpıtılmasına neden olabilir. 

“Bilimsel temele dayanmayan inanışlar sosyal medyada hızla yayılıyor”

Örneğin, bazı haberlerde yapılan yanlış yorumlar bilimsel gerçeklerin yanlış anlaşılmasına neden olabilir. Bilgiye hızlı erişim ve paylaşım imkanları, sosyal medya gibi platformlarda doğru bilgilerin yanlış anlaşılmasına veya çarpıtılmasına neden olabilir. Özellikle nöromitler gibi bilimsel temele dayanmayan inanışların sosyal medyada hızla yayılması yaygındır.”

Sonuç olarak, bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde anlamak ve aktarmak için daha dikkatli olunması gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Sultan Tarlacı, “Yanlış anlaşılan veya çarpıtılan bilgiler, toplumda yanlış inançların yayılmasına ve bilimsel ilerlemenin engellenmesine yol açabilir.” dedi.

Bu durumdan kurtulmak için ne yapılması gerekiyor?

Bilimsel bilgiyi üreten insanlarla eğitimciler arasındaki kopukluğu düzeltmek gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Sultan Tarlacı, “Yani nörobilimciler ve sinirbilimciler doğrudan bilgiyi aktarmalı, böylece eğitimciler de bu bilgileri öğrencilere aktarabilirler. İkincisi, klasik medya ve sosyal medya arasındaki dengeyi sağlamak zor, ancak geleneksel medyanın nörobilim uzmanlarının bilgilerine daha fazla yer vermesi önemlidir. Bu, bilimsel doğruluk ve güvenilirlik açısından bir sorumluluk gerektirir.” diye konuştu.

Kısa videolar izleyerek bilgi edinme mümkün mü?

Beynin, karar vermek için hızlı bilgi istediğini dile getiren Prof. Dr. Sultan Tarlacı, “Bu nedenle, insanlar genellikle ön yargılarını kullanarak hızlı bir şekilde diğer insanlar hakkında sonuçlar çıkarmaya eğilimlidirler. Ancak, bu doğal eğilim, yanlış sonuçlara yol açabilir. Örneğin, kısa videolar izleyerek veya kısa metinler okuyarak bilgi edinme eğiliminde olan insanlar, aslında bilgi parçacıklarıyla dolu kopuk bağlantılardan oluşan enformasyonla karşılaşırlar. Gerçek bir öğrenme ve verimlilik ise zaman ayırarak, konuyu derinlemesine araştırarak ve farklı kaynaklardan bilgi toplayarak gerçekleşir.” dedi. 

“Herkesin aynı renkleri aynı şekilde görmesi beklenemez…”

Sosyal medyada sıkça karşılaşılan ‘kadın elbisesi ne renk’ tartışmasına da değinen Prof. Dr. Sultan Tarlacı, “Aslında insanların renk algısının farklılıklarını gösteren ilginç bir örnektir. Renk algısı, birçok faktöre bağlı olarak değişebilir ve herkesin aynı renkleri aynı şekilde görmesi beklenemez. Öncelikle, herkesin kullandığı telefon veya bilgisayarın ekranının renk kalibrasyonu ve çözünürlüğü farklı olabilir. Bu da aynı görseli farklı renklerde görmemize neden olabilir. Ayrıca, kişisel tercihler ve çevresel faktörler de renk algısını etkileyebilir. Renk körlüğü de bu konuda önemli bir faktördür. Renk körlüğü, renkleri tam olarak algılayamama durumudur ve toplumun belirli bir yüzdesini etkiler. Örneğin, bazı insanlar kırmızıyı kirli kahverengi olarak görürken, diğerleri bu rengi farklı tonlarda algılayabilir.” diye anlattı.

Renk algısı ve cinsiyet…

Cinsiyetin de renk algısını etkileyen bir diğer faktör olduğunu söyleyen Prof. Dr. Sultan Tarlacı, “Araştırmalar, kadınların genellikle daha fazla renk tonunu ayırt edebildiğini göstermektedir. Kadınlar, erkeklere göre daha zengin ve çeşitli renk tonlarını algılayabilirler. Bu nedenle, kadınlar genellikle daha renkli ve çeşitli giysilere ilgi gösterirler. Sonuç olarak, renk algısı karmaşık bir konudur ve birçok farklı faktörden etkilenir. Sosyal medyada paylaşılan bir görselin renkleri hakkında yapılan tartışmalarda, bu faktörlerin dikkate alınması ve farklı renk algılarının varlığına saygı gösterilmesi önemlidir.” dedi.

Yaratıcılık doğuştan gelen genetik özelliklerle belirleniyor

İnsanın doğuştan gelen genetik özelliklerinin, mizacı ve kişiliği üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğunu kaydeden Prof. Dr. Sultan Tarlacı, sözlerini şöyle tamamladı:

“Yaratıcılık da bu genetik faktörlerden biridir ve kişinin yeniliğe açıklığı, yeni şeyler oluşturabilme yeteneği ve sebatkarlığı gibi özelliklerle ilişkilidir. Bir kişinin ne kadar yaratıcı olduğu, doğuştan getirdiği genetik özelliklerle belirlenir. Birçok insan, yaratıcılık becerilerini geliştirmek için yazarlık kurslarına katılır veya roman yazma yöntemlerini öğrenmeye çalışır. Ancak, bu tür eğitimlerin kişiyi doğrudan iyi bir yazar yapacağını düşünmek doğru değildir. Yazarlık becerileri elbette öğrenilebilir, ancak gerçek bir yazar olabilmek için doğuştan getirilen bir yeteneğin de olması gereklidir. Yazarlık kursları ve teknik bilgiler, yazma sürecini anlamak ve kurguları oluşturmak konusunda yardımcı olabilir. Ancak, akıcı bir üslup geliştirmek, etkili karakterler yaratmak ve ilgi çekici hikayeler kurgulamak gibi yetenekler genellikle doğuştan gelir. Bunlar, kişinin içsel yaratıcılığına dayanır ve teknik bilgilerle tam olarak öğrenilemez.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Etiketler: / / / /

İsrail’den Gazze Şeridi’nde yeni katliam: En az 66 meyyit, 100’ü aşkın yaralı
İsrail’in Gazze Şeridi’nde Kemal Advan Hastanesi yakınlarındaki bir yerleşim bölgesi vurdu. Hücumda bayan ve çocukların da bulunduğu en az 66...
28. Uluslararası Ankara Caz Festivali başladı
Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Caz Derneğince 28'incisi düzenlenen Uluslararası Ankara Caz Festivali'nin açılışı Kerem Görsev Trio konseriyle yapıldı.
Çin Savunma Bakanı Dong, ABD Savunma Bakanı Austin’in görüşme talebini reddetti
Çin Savunma Bakanı Dong Jun, ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin'in Laos'ta gerçekleştirilen savunma bakanları toplantısı çerçevesinde görüşme talebini reddetti. ABD...
Fenerbahçe’ye Avrupa’da yan bakılmıyor! Namağlup tepede…
Fenerbahçe Opet, FIBA Kadınlar Avrupa Ligi C Kümesi 5. maçında İspanya'nın Casademont Zaragoza grubunu deplasmanda 80-69 mağlup etti ve namağlup...
Gelibolu’da patlamamış 50 top mermisi bulundu
Çanakkale'nin Gelibolu ilçesinde, Çanakkale Savaşları’na ait olduğu düşünülen, patlamamış 50 top mermisi bulundu.
İsrail’den Suriye’ye hava saldırısı: 36 ölü, 50 yaralı
İsrail'in Suriye'nin Palmira kentinde düzenlediği hava saldırısında 36 kişi hayatını kaybetti, 50 kişi yaralandı.
ABD’den BMGK’de Gazze tasarısına dördüncü kez veto
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde (BMGK), Gazze'de acil ateşkes talep edilen karar tasarısı, ABD tarafından 4. kez veto edildi.
Ukrayna’nın İngiliz Storm Shadow füzelerini Rusya’ya karşı ateşlediği iddiası
Rusya topraklarını hafta başında ABD'ye ait uzun menzilli ATACMS füzeleri ile hedef alan Ukrayna'nın bu kez de İngiltere'den aldığı uzun menzilli...
Bloomberg: Ukrayna, İngiltere’den aldığı Storm Shadow füzelerini Rusya’ya karşı ateşledi
Rusya topraklarını ABD'ye ait uzun menzilli ATACMS füzeleri ile hedef alan Ukrayna'nın bu kez de İngiltere'den aldığı Storm Shadow füzelerini ateşlediği...
Netanyahu Gazze’de: Rehinelere karşılık ödül teklif etti
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Gazze'yi ikiye bölen Netzarim Koridoru'nda işgalci İsrail askerleri ile bir araya geldi. Ziyareti sırasında kask ve çelik...
Trump’tan Doktor Öz’e görev: Amerika’nın sağlığı Türk’e emanet
ABD'nin 47. Başkanı Donald Trump, Türk asıllı Amerikan doktor Mehmet Öz'ü Sağlık Sigortası Departmanı başkanlığı için aday gösterdi. Tarihte ilk kez...
Hizbullah 110’dan fazla İsrail askerinin öldürüldüğünü öne sürdü
Ekim ayının başından itibaren Lübnan'a yönelik kara saldırılarını yoğunlaştıran İsrail ordusuyla Hizbullah arasındaki çatışmalarda önemli kayıplar yaşandığı öne sürüldü. Hizbullah,...
66 ilde FETÖ operasyonu: 459 şüpheli yakalandı
66 ilde FETÖ’ye yönelik düzenlenen KISKAÇ-30 operasyonlarında 459 şüpheli yakalandı.
Brezilya’da Devlet Başkanı Lula da Silva’ya suikast iddiası: 4 asker ve 1 polis tutuklandı
Brezilya'da polis, Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula da Silva'yı öldürüp hükümeti devirmeyi planladıkları iddiasıyla 4 asker ve bir polisi tutukladı.
Yenidoğan soruşturmasını başlatan CİMER başvurusu dosyaya girdi
Yenidoğan Çetesi davasının ikinci gününde taraflar mahkemeye evraklarını sunarken, o evraklar arasında soruşturmayı başlatan Hemşire Deniz Korkmaz'ın ilk CİMER başvurusu da yer...
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

YORUM YAZ