“Türkiye’de denizle birlikte rüzgarda 200 bin megawatt potansiyel var”

Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) Başkanı ve Renecore Enerji CEO’su İbrahim Erden bloomberg HT yayına katılarak enerji sektörüne ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Önümüzdeki dönemde Ülkemizin enerji arz güvenliği ve ihtiyacının karşılanması yönünden yenilenebilir enerji kaynaklarının önemli olduğuna dikkat çeken Erden, “Ülkemizde Temmuz ayı itibariyle kurulu gücümüz 105 bin megawattı aştı, bunun içinde 11 bin 500 megawatt seviyesinde rüzgar var, 10 bin megawatt seviyesinde güneş ve 30 bin megawatt üstünde de hidroelektrik santralleri var.
Rüzgar alanında bir de sanayiyi ekledik, Türkiye’nin rüzgarda potansiyeli kara ve denizi de düşünürsek 200 bin megawatt seviyesinde öngörülüyor” diye konuştu.

Hedefin 20 bin megawatt kurulu güç olduğunu aktaran Erden, “2023 yılında fakat Ülkenin geldiği durum Avrupa ve Dünya ile karşılaştırıldığında Dünya’da kurulu güce sahip en büyük 12. ülke, Avrupa’da da 6. ülkeyiz” bilgisini verdi.

“Çeşitli ihaleler başladı”

Deniz üstü rüzgarın çok farklı bir alan olduğunu söyleyen Erden, “Çok daha complex teknolojiler. Denizde inşaat yapmak çok zor ve lojistiği de zor. Denizde rüzgar sadece enerji değildir, bunun içinde tersanecilik, deniz üstü inşaat, denizcilik var yani bunların hepsini kapsıyor.

Enerji Bakanlığımız Danimarka Enerji Bakanlığıyla ve Alman Enerji Bakanlığıyla verimli çalışmalar yürüttü. Deniz üstü rüzgar analizleri, dalga ve deniz altı çalışmaları ve zemin ile ilgili çalışmalar ile ilgili çeşitli ihaleler başladı, bunları da hızlı bir şekilde tamamlayacaklarını öngörüyoruz. Bundan sonrada projeleri geliştirme süreçleri ve ihaleleri göreceğiz” dedi.

Söz konusu yatırımlar için sığ denizlerin önemli olduğunu ifade eden Erden, Marmara Denizi ve kıyıları, Saros bölgesi, Ege kıyıları, Çeşme’nin kuzeyi, İzmir Körfezinin girişi, Midilli Adası ve Türkiye arasında kalan kısımların elverişli olduğunu söyledi.

Maliyetler yüzde 15-20 arttı

Sadece Türkiye’de değil Global’de de finansman maliyetlerinin yüksek olduğuna dikkat çeken Erden, “Bu arada nasıl emtia fiyatlarında artışlar yaşanıyorsa tribün dediğiniz şey aslında çelik ve çelik fiyatlarında çok artış oldu. Tedarik zincirindeki kırılmalar sonucunda da çok zararlar oluştu. En az yüzde 15-20 artış oldu ve maalesef bu yatırımlara da yansıyor” dedi.

Erden, finansman desteklerinin önemli ve gerekli olduğunu da sözlerine ekledi.