Adalet ve siyaset
İstanbul Belediyesi Belediye Başkanı İmamoğlu’na açılan soruşturmadan ifadesi alınan suçlardan birazını okudum.
O kadar uzun dosyayı umarım okuyan olur.
Soruşturmada:
İmamoğlu’nun suç örgütü elebaşı olduğu.
Beylikdüzü Belediye Başkanlığı döneminden itibaren yanında bulunan ve kendisine bağlı kişileri İBB Başkanı olduktan sonra Büyükşehir Belediyesinin birim ve iştiraklerinin başına getirdiği kaydedilen açıklamada, suç örgütünün devamını sağlamak maksadıyla kendi alt yapılanmalarını oluşturan şüphelilerin, birçok belediye iştirakinde usulsüz ihalelerle;
*ihaleye fesat karıştırma,
*nitelikli dolandırıcılık,
*kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirme,
*rüşvet” ve “irtikap” suçlarını örgütlü bir şekilde işlediklerinin tespit edildiği aktarıldı.
Evet bu suçlardan birini dahi işlediği sabit olan biri hatırı sayılır ceza alır.
Hele suç örgütü liderliği başlı başına bir suç ki işlediğinde ya ömür boyu hapis yatarsın ya da işleyene “kurucu lider” derler.
Biraz tirajı komik değil mi?
Örneğin PKK’nın eli kanlı katiline kurucu önder denildiği gibi.
Mümkündür.
Burası Türkiye.
Her şey mümkündür.
Elin oğlu ADAMI muhtar bile olamazken cezaevinden alır ülkenin başına geçirir.
Mümkün müdür, müdür?
Mümkündür.
Bu hukuki terimlerden çok iyi anlamam bildiğim tek hukuk, üniversite yıllarımda aldığım Temel Hukuk dersleri.
Bu kadar hukuk bilgisiyle bu işleri kotaramayız.
Ancak hukuksuz işleri olanların “sayın” diye anıldığını, bazen ülkenin başına geçtiğini görüyoruz.
Bu konuları hukuka bırakalım…
Ama şu gerçeği söylemezsem de hukuka olan saygımı yitiririm.
Acaba suçları iktidara yakın kaç belediye başkanına atfetsek kaçı aklanıp gelir.
Mesele Ankara’yı parselleyen adam aklanıp gelir mi?
Gelelim Ekrem Beyin diplomasına.
Ekrem Bey, 90’lı yıllarda meşhur olan ve parası olan herkesin yaptığı yöntemle az bir puanla Kıbrıs’ta bir üniversite kazanmış.
Onun kazandığı bölümün puanı kaçtı bilmiyorum ama o dönemde Türkiye’den Kıbrıs’ta üniversite puanlarının daha düşük olduğunu biliyorum.
Ekrem Bey de Kıbrıs kazanıp denklik sınavıyla da Türkiye’de bir üniversiteye girmiş.
Bunlar yapılan işler ve çoğunun da yaptığı işler.
Şöyle çoğunun:
Az çok parası olan çoğunun.
Mesela bazı öğrencilerin işi değil.
Köyden şehre zor gelmişiz Kıbrıs’a nasıl gider.
Soru şu:
Kıbrıs’tan Türkiye’ye geçilmiş, fark dersleri verilmiş ve diploma alınmış. Bunun neresi kanuna aykırı?
Eğer kanuna aykırı bir şey varsa özel üniversitelerdir.
Özel liselerdir.
Özel okullardır.
Eğitimin önünde bela gibi duran EĞİTİMDE FIRSAT VE RAKABET EŞİTLİĞİNİ iğfal eden uygulamadır.
Özel üniversitelerde hukuk okuyan adamdan “hukukçu” yaparsan ilk işi verdiği parayı kurtarmak olmaz mı?
Doktor yaparsan ilk işi yeni doğan çetesi gibi örgütlenmek olmaz mı?
“Paranın dini imanı olmaz” dersen parayı bulmak için her dinsizliği yapmak olmaz mı?
Bakınız basına da sızdı.
Danıştayın.
Şikago’da Biyoloji Bilimleri okurken, Ankara Hacettepe Tıp Fakültesi’ne yatay geçiş yapan Serra Akar için emsal bir karar vermiş. “İdari organ ve makamların kendi hatasından kaynaklanan hukuka aykırı işlemlerini idari istikrar ve kazanılmış hak anlayışının gereği olarak 60 gün içerisinde geri alabileceği; yapılan işlemin iptali ve geri alınmasından söz edilemeyeceği” kararı.
Hepsini kaldıralım mı?
Hukukun önünde herkes eşit değil mi yoksa!
Beni İmam-Hatip mezunu olduğum için askeri okula almayan kafadan ne farkı kaldı şimdi tüm bu yaşananların?
Eğer özel üniversitelere ses çıkarmayacaksanız Ekrem Beyin diploması için kıyamet koparamazsınız.
Koparırsınız elbet ama sanal rüzgâr olur.
Hukuka belki uyar ama adalet bunu kusar.
Ekrem Beyin diploma meselesi gündeme gelmişken, üniversite sınavlarında soru çalıp fakülteye gidenleri, soru çalıp kamuda memur olanları hiç araştırma zahmetinde bulundunuz mu?
Cevap verin ya?
Allah’ı olan söylesin?
Adamlar kendi itiraf etti.
Çaldık soruları dediler.
Hadi şu işe de al atın.
Yoksa soru çalıp memur olanlardan veya akademisyen olanlardan cumhurbaşkanlığı seçimine giren kimse yok mu?
Üniversite odalarında çakma makamları ve cübbeliyle oturan cübbel kafalı adamlara dokundunuz mu?
Cevap verin.
Yoksa siz bu ülkeyi adaletsizlikle mi idare edeceksiniz?
Seçmene parmak sallayan, kibirini kibarlıkla gizleyen Bay Ekrem’in avukatı değilim ancak kanunlar önünde herkesin eşit olduğunu da birinin söylemesi gerekir değil mi?
Kamuya torpille girip, başıma bir iş gelir diye sessizce köşede duran başıma bir şey gelirse diye korkan zavallı:
Hakkını aramak suç değildir.
Bir böcek gibi yaşama.
Hak Allah’ın bir adıdır.
Hak aramak Allah’ı aramaktır.
Ekrem Bey hukuksuz iş yaptı mı yargılansın.
Ama milyon dolarlık ihalelere adı karışanlar da yargılansın.
Bu milletin a…koyacağız diyenler de yargılansın.
Kocasına ihale veren Bakan da yargılansın.
Rıza’nın kol saatini geçirenler de yargılansın.
Benim hırsızım iyidir anlayışı yargılansın.
Gelecek nesil bizden utanmasın.
Zaman zaman bana tarafını seç daha çok okunursun diyenler:
Tarafı olan, maaşını bir taraftan alan gazetecinin aydının düşünce adamının veya bireyin sözüne itibar olmaz.
Benim tarafım kamunun vicdanı.
Bu olanlar kamu vicdanının rahatsız ediyor.
Bir diyarda hukuk gücün oyuncağı olursa, o diyarın altı üstünden daha güvenli olur.
Altı üstüne döner.
Adalet.
Adalet.
Adalet.
Adaleti siyasete metres yapmayın.
Yaparsanız ne olur?
Namus gider ve itibar gider.
Düşünün birkaç günde ülkenin kasasından çıkan parayı…
20.000.000.0000 yirmi milyar dolar.
O para kimin parasıydı?
Senin paran et halkım.
Doğru yolda olana selam olsun.
Not: PKK anlaşıp CHP’yle düşmanlığın finali Chp ve Akp maharetiyle Atatürk düşmanlığına evrilirse işin altından hiçbirimiz kalkamayız.
- Bir Volkan patladı… - 9 Nisan 2025
- Adalet ve siyaset - 23 Mart 2025