Almanya’da doğalgaza tavan fiyat geliyor

Almanya, gaz fiyatlarına bir sınır koyarak yükselen enerji maliyetlerinin Avrupa’nın en büyük ekonomisi üzerindeki etkisini sınırlamak için harekete geçti.

Olaf Scholz hükümeti son açıklanacak acil destek planını finanse etmek için daha önce koronavirüs pandemisinin etkilerini dengelemek için oluşturulmuş bir fonu yeniden faaliyete geçirecek.

Bloomberg kaynaklarına göre, fon, gaz fiyatı tavanının maliyetini karşılamak için en az 150 milyar Euro’luk (146 milyar $) yeni borçlanma ile desteklenecek.

Başbakan Olaf Scholz, Ekonomi Bakanı Robert Habeck ve Maliye Bakanı Christian Lindner’in Perşembe günü Berlin’de bir basın toplantısı düzenleyerek söz konusu planı duyurması bekleniyor.

Rusya’dan gaz ithalatına aşırı bağımlı olması nedeniyle Ukrayna işgalinin tetiklediği enerji maliyetlerindeki artış Almanya’yı diğer ülkelere oranla çok daha fazla etkiliyor. Yükselen fiyatlar şirketleri üretimi dizginlemeye zorlarken tüketicilerin de harcama gücünü düşürüyor.

Dört büyük araştırma enstitüsü gelecek yıl yüzde 0,4’lük daralma bekliyor

Ülkenin önde gelen araştırma enstitülerinden dördü Perşembe günü erken saatlerde yaptıkları açıklamada, ekonominin gelecek yıl yüzde 0,4 oranında daralacağını belirterek, Nisan ayındaki yüzde 3,1’lik büyüme tahmininde kayda değer bir düşüş gerçekleştirdi.

Kaynaklara göre hükümet, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden kaynaklanan yaptırımlara misilleme olarak arzı kısmasının ardından artan maliyetleri dengelemek için normal federal bütçenin bir parçası olmayan Ekonomik İstikrar Fonu’nu kullanacak.

Bu hamle, tüketicilere yönelik tartışmalı bir gaz vergisinin, çok geniş bir şekilde tanımlandığı ve hükümetin ülkenin en büyük Rus gazı alıcısı olan Uniper SE’yi kamulaştırmaya yönelik adımlar atmasının ardından yasal sorunlara yol açabileceği endişelerine yol açmasının ardından siyasi bir uzlaşma olarak değerlendiriliyor.

Finansman mekanizması, iş dünyasını destekleyen ve Hür Demokratların yöneten bir mali şahin olan Lindner’ın, gelecek yıl net borçlanmaya anayasal bir sınır getirme taahhüdünü sürdürmesine izin veriyor.

Bu taahhüt hanelerin ve işletmelerin pandeminin etkileriyle başa çıkmasına yardımcı olmak için cömert harcamalar sağlayabilmek amacıyla son üç yıldır askıya alınmış durumdaydı.