Bu tip hakemlerin ligde olmaması gerekiyor | Mourinho’nun sözleri: Dünyanın en başarılı hocalarından bir tanesi

İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İzmir Ticaret Odası iş birliğiyle düzenlenen ‘İzmir Spor Zirvesi’nde ‘Efsanelerle Futbol’da izlendi.

İzmir Spor Zirvesi, bugün saat 11.00 itibarıyla Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde (AASSM) başladı. ‘İzmir Spor Zirvesi’nin açıklanmasında İzmir Ticaret Odası (İZTO) Başkanı Mahmut Özgener, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, AK Parti İzmir Milletvekili Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu ve İzmir Valisi Dr. Süleyman Elban açılış konuşması gerçekleştirdi. Daha sonra çeşitli branşlarda birçok oturum açıldı. Etkinlikte son olarak Fatih Terim, Mustafa Denizli ve Şenol Güneş’in katılımıyla ‘Efsanelerle Futbol’ yapıldı.

FATİH TERİM: “PARANİZ OLÜP AKLINIZ YOKSA BİR İŞE YARAMAZ”

Kulüplerdeki maddi duruma değinen Fatih Terim, “Paranız olup aklınız yoksa para bir işe yaramaz. Aklınızın olup olmadığı paranız yoksa o da işe yaramaz. İkisini de doğru kullanmanız gerekir. İkisi bir arada çok güzel bir şey. Türkiye’deki ve Avrupa’daki rakiplerimizle aramızdaki makas çok açık. Yıllardır da gerek milli takım gerek kulüp takımlarında bunu aşmak için çok çaba sarf ettik. Kolay da olmadı. Oynanan oyunun, başarısının, başarının hiçbir farkı olmaz. Bu saha aynı saha, bu çim aynı çim, her şey dışarıda da içerde de aynı şey. Avrupa’da daha fazla dikkat edilmesi gereken bir mecra. Burada kendi içimizdeki yenilikleri benimserken onlarda da kimse durmuyor. Akıl ile ekonomiyi birleştirmek lazım. Bir transfer politikasını Avrupa için yapıyorsanız burada baskı altında saklama takımınıza uygun davranmanız gerekir. Zaman zaman Avrupa’da hepimize sürpriz sonuçlar olmuştur ve olacaktır. Avrupa’da, Türkiye’deki gibi bir istikrar sağlamanız gerekir. Benim hayatım boyunca tüm beyanlarda hedef olarak Avrupa’daki başarının Türkiye’deki başarıdan daha önemli olduğunu ifade etmişimdir. Finale hazır gelmişken bari kupayı da yemiştim. Çünkü kupayı alanları hatırlanıyor. Avrupa’yı Türkiye’den daha fazla önemsiyorum” dedi.

FATİH TERİM: “FAZLA MAÇ OYNANMASINDAN YANAYIM”

Yeni düzende her şeyin ölçüldüğünü vurgulayan Fatih Terim, “Sürdürülebilir bir başarı nasıl elde edilebilir? Bu başarı acaba kurumsallaşamayan bir kulüp bünyesinde nasıl elde edilir? Bu çok zor. Teknik, idari ve ekonomik olarak ayırdığımız futbolda bunların sürdürülebilir olması gerekiyor. ‘Ne var ya ben de dağıtım’ bölümleriyle başkanlık yapan büyük kesim var. Kurumsal ödemelerin en önemli hesaplarının dengesidir. Bunların hiçbirini kendi hayatımızda yaşamıyoruz. İstisnayı tenzih ediyorum. Profesyonelliğin en doğru şekilde tanımlandığı, yöneticinin idareci olmadığı, ekonominin her yıl gösterdiği bir performans, kaybettiğinde de sürdürülebilir ve hayatını devam ettiren. Önce bunları halletmeliyiz. Olaya kurumsallaşamayanlardan bakmak lazım. Türkiye’de yapılan başarılar kolay olmamıştır. Bazı kulüplerimiz tamamen profesyonellere teslim edilmiş, bazı kulüplerimiz öyle değil. Hatta çoğu öyle değil. Başarılı olmak istiyorsan 60’tan aşağı maç oynayacaksın. 30 kişilik kadrodan oyuncuya maaşınız varsa, o zaman haftanın belirli ilişkileri olarak ekibi hazırlanıyor. Avrupa’da çok oynamaktan yanayım. 2000 yılında şampiyon olduğumuz yıl 60-70 arası maç oynamışız. Şimdi o sistemleri Avrupa’da birçok takım oynuyor. Türkiye için 22 oyuncu yeter. Oyuncuyu, hocayı sebebe yogaya alıştırmayalım. Ben daha fazla oynanmasından yanayım.
Tarihin en yetenekli milli takımıyla oynadım. Hiç başarılı olamadık. Çok da üzüldüm. Ben bu sıkışık trafiğe rağmen böyle olduğumdan yanayım. 3 günde bir maçın oynanması, oynanması da gerekir. Ocakta oynanmıyorsa, sonraya kalamadınız demektir. Demek ki Avrupa’da da yoksunuz demektir” dedi.

VAR konusuna da değinen Terim, “Bugün dünyada VAR’a gitmeden maçları bitiyor. Hakemlere güvenirsek birçok şeyi çözeceğiz. VAR’ın da kendi görevini bilmeyi öneriyorum” dedi.
Mourinho’nun da cevapladığı Terim, “Dünyanın en başarılı antrenörlerinden bir tanesi. Kazandığı kupalar ortada. Bu konuda söylenecek çok bir şey yok” ifadesini kullandı.

MUSTAFA DENİZLİ: “BU SİSTEMDE BAŞARI BEKLEMEK MÜMKÜN DEĞİL”

Sistem eleştirisi yapan Mustafa Denizli, “Türkiye’de şartlar böyle devam ederse başarı beklemek de mümkün değil. Ne olursa olsun biz de İzmir’de büyük rekabet yaşadık. Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş’ın harcadığı bütçelere bakın ve sunulan futbola bakın. 20-30 yıl önce Avrupa takımlarına karşı ne durumda olan rakiplerimiz olan takımlar da bütçe olarak aynı durumda. Beşiktaş’ın rakibi Frankfurt eşdeğeri. Diğer takımların eşitliği eşdeğer değil. Milli maçlardan sonra insanlardan döküldüyse, 3 büyük takımının başarılarından sonra da millet kavuşabildi. Bu bütçeler çok yüksek. Galatasaray ve F.Bahçe ile 2 tane kadro yaptım. Hangisi daha değerli net şekilde değer veremezsiniz. Belki maç sayılarını öyle takip edebilirsin ama bir standart yoktur. Teknik adamlar da gönüllü olarak daha iyi kadro oluşturmak üzereydi. Bu maç sayılarının ardından böyle kalkmak zor. Bu fiziksel harcamaların karşılığında dinlenme koşulları teknik adamların yapacağı programlar için çok uygun değil. Türkiye futbol ligine verilen paranın 4’te 1 hakkı vardır. Bu Türkiye’deki futbolun aşağı doğru olan eğrinin mali göstergesidir” dedi.

MUSTAFA DENİZLİ: “SİSTEM GÜVENSİZLİK ÜZERİNE”

Sistemin güvensizlik durumunu açıklayan Denizli, “Hep bir soru işareti var. Gerçekte yüreği olmayan insanların ne futbolcu, ne teknik adam olma yeteneğinin olmaması gerekiyor. Eğer bir mücadeleyi, risk faktörünü göze almıyorsa bu mesleği yapmayacaksın. Bu kadar güvensizlik kurulu sistem teknik adamın yarının ne iyileştiğini bilemiyor. Huzur içinde çalışamıyor. Sen burada devam ediyor diye yöneticinin yansıtmadığını kabul ediyorsun. Arsenal’de 25 yıl görev yapan 1 defans şampiyonu oldu. Türkiye’de 25 ay tahammül edilemez. Biz milli takımlarda ilişkilerin ilk hocasına bakardım. Bu çok önemli faktör. Hayatımda en çok güldüğüm zamanlar maç günleriydi. Fatih, Şenol geceleri kaç saat uyumuştur? Ben 35 yıldır 5 saat uykuda uyumadım” şeklinde konuştu.

MUSTAFA DENİZLİ: “İZMİR, YILLARCA FUTBOLCU YETİŞTİREN ŞEHİRDİ”

İzmir futboluna da değinen Mustafa Denizli, “Bu grup bir daha bir araya gelir mi bilmiyorum. Ben uzun yıllar boyunca bu takımın takımında oynadım. Yıllarca bu şehirli futbolcu ihracat yapan bir şehirdi. Bugün burada durmuş durumda. Yuvasında yetiştiğim kulüp boyunca futbolcu çıkardı. Bugün bu imkan İzmir’de yok. Galatasaray şampiyonu sırasında kaç tane yabancı vardı. Avrupa’da yarı finalde kaç tane yabancı vardı? Parayla doğru orantılı değil. Bugün Türkiye harcadığı paranın 10’da 1’i olarak futbolda geri alamıyor. Türkiye Ligi’ni takip edenler ve devam edenler ligi 9. sıradan sonraki takımların hepsi küme düşebilir. Büyük bütçelerle en iyiyi bir araya getirerek çok iyi bir takım oluşturamazsınız” diye konuştu.

ŞENOL GÜNEŞ: “VAR TARTIŞMALARINI DURDURAMAZSINIZ”

VAR sisteminin ilk geldiğinde çok eleştirildiğini ifade eden Şenol Güneş, “VAR tartışmalarını durduramazsınız, bu kadar şüphe varsa kasıtlı olarak sorgulanır. Başlangıçta gol oluyor. Önce seviniyorsunuz sonra üzülüyorsunuz. Başarılı olan takıma hep şüpheyle bakıyoruz. Futbol zengini bir hadise. VAR şüphesiyle bakılan bir sistem. Kendimize olan güvensizliğimiz vardı, şimdi kötü niyetli sorgulamamız başladı. Mazeret bulmayacağım, oyunu düzelteceğim. Hakem sahada koşuyor, koşu yapmıyor. Bu hakemin ligde olmaması gerekiyor. İyi niyetli olmak henüz yok. Başarılı olup işi iyi bilmek gerekiyor. VAR sistemi teknolojisi kullanılarak yapılacaksa gözünün önünde görünen pozisyonların hakem tarafından kesilmesi. Oyun atağı kesiyorsun onu neden devam ettirmiyorsun? Golü iptal ediyor korneri iptal etmiyor. Madem teknoloji var, Hakem; bu ofsayt, bu faul desin. Seyirciye bunu göstermesine gerek yok yok. Sorunu VAR’dan önce yap. Güvensiz bir ortam var, bunu tartışmaya devam ediyorsunuz” diye konuştu.

ŞENOL GÜNEŞ: “GEÇMİŞE ​​GÖRE AVANTAJLIYIZ”

Eksikliklerin yanı sıra sıra fazlalıklarında olduğunu dile getiren Şenol Güneş, “Geçmişte de bazı sıkıntılarımız vardı. Oradan bugünlere gelmek bizim için avantaj. Fazlalıkları da düzeltilebilirsek çok daha iyi olur. Futbolu sadece oyun olarak görmek doğru değil. İzmir Ege Bölgesi ve Akdeniz’in futbol bölgesinde olması gerekiyor. Eskiden İzmirspor vardı. Göztepe, Altay ve Karşıyaka gibi çok büyük takımlar vardı. İmkan verilirse başarı elde edilebiliyor. Kendimizi eleştirelim ama yok saymayalım. Bize imkan verilmemesine rağmen antrenör oldu. Daha sonraki yıllarda oyuncularımızın bir güveni olduğunu düşünüyorum. Kendimize de güvenimiz var. Daha sonra saklanmaya başladı. Altyapıya çok önem verildiğini düşünüyoruz. O yüzden İzmir’e gelmeyi düşünüyorum. Daha çok futbolcu yetiştirebilir” dedi.

Eğitim sistemini de vurgulayan Güneş, “Spor ve sanat nefesleri alınacak alanlardır. Eskiden özellikler ve tesisat yoktu. Bugün hiçbir şey olmuyor ve mantıksal olarak çözülemiyor. Futbol bir oyun o ruhu yaşamanız gerekiyor. Oynayan oyuncunun kaç para aldığına bakmazsınız, ona oyuncu olarak bakarsınız. Bugün de kulübün kurumsal yapısı yanlış. Dernekler kanununda şirketleşmeye geçişte hata yapıyoruz. Geçmişteki büyük takımlar transfer yapıyor. Şimdi de öyle. Trabzonspor’da şampiyonluktan sonra transfer yapıyor. Asıl amaç futbol oynamak ve futbolcuyu çalıştırmaktır. Büyük takımların rekabeti yeterli görünüyor. Ne olursa olsun dünyada kalan büyük takımlar büyüktür. Ama Fransa’da; Monaco’da Lille’de şampiyon oldu. Bütün bunların sürdürülebilir olması için parasal ihtiyacın karşılanması gerekiyor. Türkiye’de kurumsal yapılar dönüştürülürse, geliştirilenler de kazançlar değişebilir. Yabancı oyuncu sayılarının çoğaltılmasının yanlış olması. Türk oyuncu üretmekten yabancı üretim kimse üretmez. Üretim de olmalı rekabet da olmalı. Biz de bu sistem geçişleri için kulüpler baskı altında. Bugün kulübün borçlanarak yarışma yapması doğru değil. Müdahale etme konusunda ilgili harcamalarınız olmalı diye konuştu.

Türkiye’deki sisteme değinen Güneş, şu şekilde noktaladı: “Bursaspor şampiyondu ama bugün başka yerde. Şu anda 40 bin kişi oynuyor. Süper Lig’den düşerken veya bugün 40 bin kişi olsaydı ligde ilk 5’in içinde olurdu. Göztepe sahasını dolduruyor. Anadolu’daki takımların eşit sahaları boş. Almanya’da İngiltere’de 2. Lig’de sahalar dolu. Parayı yarıştırmıyoruz, futbolcular yarıştırıyoruz.”

“ICARDİ Mİ? OSİMHEN Mİ?” SORUSUNA CEVAP VERİLDİ

Fatih Terim: “İki tane ayrı tip oyuncu. Bir parça 18 kutu içinde bir parça hem içeride hem dışarıda. Icardi, 18’in Kalbi yeteneği dolayısıyla dünyadaki sayılı oyunculardan biridir. Osimhen, akla gelmeyecek gol atabilen bir oyuncu” dedi.

Mustafa Denizli: “Bir takımda aynı kalitede iki kaleci ve iki golcü olursa sorun eksik olmaz” dedi.