Yeşil enerji dönüşümünde kritik minerallere olan talep artıyor
Ekonomisini karbondan arındırmak isteyen ülkelerin yeşil enerji dönüşümü için enerji, ulaşım ve elektrik sektöründe kullandığı bakır, lityum karbonat ve nikel gibi kritik minerallere olan talep artıyor.
BP 2023 Dünya Enerji Görünümü Raporu’ndan derlenen bilgilere göre, hidrokarbonların rolünün azaltılması, yenilenebilir enerji kaynaklarının artırılması, elektrifikasyonun yaygınlaştırılması ve düşük karbonlu hidrojenin kullanılması yaklaşımları küresel enerji sisteminde teknolojik ekipmanların kullanımını yaygınlaştırarak, bu ekipmanların üretimi için gerekli kritik minerallerin önemini artırıyor.
Özellikle güneş ve rüzgar enerjisi, batarya, hidrojen ve karbondioksit boru hatları ve depolama teknolojilerinde kullanılan bakır, lityum ve nikel gibi kritik minerallerin tüketimdeki payı artarken, söz konusu mineral ve madenlerin alt yapı çalışmalarında da kullanmasıyla talep artıyor.
Yakın gelecekte de iklim değişikliği ile mücadele hedefleri ve enerji güvenliğini kendi kaynaklarından sağlamak isteyen ülkelerin yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırımlarını artırmasıyla bu mineral ve madenlere talebin artacağı öngörülüyor.
Rapora göre, 2020’de küresel bakır talebi 20 milyon ton üzerindeyken, raporun “2040 Net Sıfır” senaryosuna göre 2040’ta talebin 60 milyon tona yaklaşacağı hesaplanıyor.
Bakır talebindeki büyümede en önemli neden elektrik ağlarının kurulması ve geliştirilmesinde düşük karbonlu teknoloji kullanımına odaklanılması olarak gösteriliyor.
Lityum talebinin çok hızlı artması bekleniyor
Benzer şekilde, 2020’de lityum karbonat eşdeğeri lityum talebinin 200 bin ton olduğu hesaplanırken, düşük karbon ve ulaşımda elektrifikasyon teknolojilerinin artmasıyla söz konusu senaryoya göre talebin 6,2 milyon tona ulaşması bekleniyor.
Küresel lityum talebindeki en büyük artış faktörü ulaşımda fosil kaynaklar yerine elektrikli araç kullanımının yaygınlaşması olarak kaydedilirken, elektrikli araç teknolojilerinin gelişmesi ve pazardaki araç ve marka çeşitliliğinin artmasıyla 2050’ye kadar aralarında iki ve üç tekerlekli araçların da bulunduğu küresel elektrikli araç sayısının 1 ila 2 milyar arasında olacağı tahmin ediliyor.
Elektrikli araçların gelişimi, batarya teknolojilerinin gelişimiyle doğru orantılı olarak artarken, ulaşımda yıllık batarya kapasite talebinin bu dönemde 10 ila 20 teravatsaate ulaşacağı hesaplanıyor.
Nikel talebinde elektrikli ulaşım teknolojileri önemli rol oynuyor
Nikel talebi de 2020’de 2,2 milyon ton olarak hesaplanırken, “2040 Net Sıfır” senaryosuna göre düşük karbon güç sistemlerinin geliştirilmesi ve elektrikli ulaşım teknolojilerinin artması beklentisiyle talebin 9 milyon ton seviyesinde olacağı hesaplanıyor.
Küresel nikel talebindeki artışın en büyük destekçisinin ulaşımda elektrifikasyon aktivitelerine olan ilgilinin ve alt yapı çalışmalarının artışı olarak gösteriliyor. Nikel ve elektrikli araçlarda kullanılan lityum-ion bataryaların yaygınlaşması birbirini destekleyici unsur olarak öne çıkıyor.
Rapora göre, senaryoların gerçekleşmesi için kritik mineral ve madencilik sektörüne yatırımların artırılması kritik önem taşıyor. Madenciliğin günümüz metotla