Ayhan Bora Kaplan davasında duruşma salonunda gerginlik

Ayhan Bora Kaplan cürüm örgütüne yönelik, 17’si tutuklu, 61 sanığın yargılanmasına Ankara 32’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi.

Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’nde görülen duruşmada, sanıklar, müştekiler ve taraf avukatları hazır bulundu.

Mahkeme Başkanı, duruşmaya mütalaaya karşı geçen hafta başlayan savunmaların alınmasıyla devam edileceğini belirtti.

Bora Kaplan’ın müdafaası ve sürücüsü olduğu sav edilen Uğur Pekşen’in avukatı Feyzanur Kışlak, müvekkilinin depo vazifelisi olduğunu, Kaplan’ın muhafazası ve sürücüsü olmadığını argüman ederek “Müvekkilimin Bora Kaplan ile tıpkı araçta yakalanması dışında kanıt yok. Orada olmasının sebebi Bora Kaplan’ın yurt dışına gideceğinden otomobilini kente geri getirmektir. Aracı kullanan Bora Kaplan’dı.” dedi.

KAPLAN SON SAVUNMASINA BAŞLADI

Feyzanur Kışlak’ın ardından suç örgütü lideri Bora Kaplan savunmasına başladı.

80 klasör üzerinde çalışabilmesi için kâfi mühlet verilmediğini sav eden Kaplan, hakkındaki suçlamaların polisler ve savcının ortak çalışmasıyla hazırlandığını öne sürdü.

Kaplan, sorguda polislerin, bürokratlar, devlet büyüklerinin yakın etrafı hakkında iftira atmasını istediğini öne sürerek, “Kumpasların FETÖ’yle bittiğini sanıyordum. Bunlar başka örgüt, farklı kumpaslar kuruyorlar. Savcı Bey yeniden telefonla oynuyor, bana bakmıyor. Keşke bizi dinleseydi de mütalaayı bu türlü yazmasaydı.” sözlerini kullandı.

Mahkeme liderine seslenen Bora Kaplan, şöyle devam etti:

“Başta polislerin sizi kandırdığını, sizin de inandığınızı düşünüyordum. Ancak bu kadar şey ortaya çıktıktan sonra nasıl motamot davranmaya devam ettiğinizi anlayamıyorum. Şikayetçi olan müştekilere bakarsanız, uyuşturucu bağımlıları, dolandırıcılar ve cürüm kaydı olan beşerler. Biz nasıl bir örgütmüşüz ki okumuş etmiş iş adamları dururken, daima bu stil insanların zirvesine çökmüşüz.”

Kaplan, gariban, sefil olmadığını lakin mazlum olduğunu savundu.

Bora Kaplan’ın ortaya çıkan kanıtlar ve şahit sözlerine karşın savcının iddianameyi tekrarlamasına yönelik, “Ya hukuku bilmiyor ya da bile bile hukuksuzluk yapıyor.” demesi üzerine, savcı bu kelamlara reaksiyon gösterdi.

Savcı, “Savunmanızı haddinizi aşmadan yapın. Ben mütalaamı verdim, kaygınızı mahkemeye anlatın. Sizi uyarıyorum, benden söylemesi.” dedi.

Bunun üzerine itirazlarını sürdüren Kaplan, mahkeme liderinin ortaya girmesiyle savunmasına devam etti.

“Ü5’İN İSMİNİ AÇIKLAYACAĞIM ANCAK AVUKATIM KARŞI ÇIKIYOR”

Bora Kaplan, zımnî şahit Ü5’in ismini açıklayacağını ancak avukatının karşı çıkarak, “Söyleyecekse Lider söylesin” demesi üzerine vazgeçtiğini belirterek, “Bu kişi 1996-1997 doğumlu. Anlattığı olaylar periyodunda 16-17 yaşında, ismini verdiği yerler o vakit yok. Bu yaşta benimle arkadaş olmuş. Buraya 10 kişiyi koyun, ‘Onu bul, seni bırakacağız’ deyin, bulamam. Zira bu türlü bir kişiyi tanımıyorum. Bu zımnî tanıklık ülkenin başına bela.” dedi.

Duruşma, bugün Bora Kaplan’ın savunmasıyla devam edecek.